SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, gördüğüm kadarıyla bakanlıklar arasında bir sıkıntı var. Şöyle bir sıkıntı tespit ettim: Sizin yapmış olduğunuz sunumuzdaki rakamlar ile -Hazine ve Maliye Bakanlığının- Cumhurbaşkanlığına bağlı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan, "Tarım ve Gıda" başlığı altında Resmî Gazete'nin 27 Ekim 2018 tarihli mükerrer sayısında yayınlanan bilgiler, rakamlar tamamen farklı. Örnek veriyorum: Türkiye'de tarım arazisi varlığı 2010 yılında 24,4 milyon hektar iken 2017 yılında 23,4 milyon hektara gerilemiş yani son yedi yılda 1 milyon hektar tarım arazimizi kaybetmişiz. Ama sizin sunumunuzda belirttiğiniz durumda ise Cumhurbaşkanlığının Strateji ve Bütçe Başkanlığı programında 1 milyon hektar yedi yılda, sizde 460 bin hektar yedi yılda, 540 bin hektar nerede? Onu aradım bulamadım, nerede olduğunu bulamadım.

Daha sonra yine bu programda 2,8 milyon büyükbaş hayvan ithal edildiği belirtiliyor ama sizin sunumunuzda ithalat yok, ihracat var. Yine çayır ve mezraların korunması ve ıslahının yetersiz olduğu tespiti var bu Cumhurbaşkanlığının Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan programda. Bu çelişkilerin giderilmesi gerekiyor.

Biz her zaman şunu söylemiştik: Cumhurbaşkanlığı sistemi, tek adam sistemiyle bakanlıklar arasındaki teklik ya da iş birliği sağlanamıyormuş; tek adam sistemiyle ekonomide de tarımda da bir yere gidemiyormuşuz.

Sayın Bakan, birkaç konudan da bahsetmek istiyorum. Biraz önce sayın vekilimiz iyi tarım ve organik tarımdan bahsetti. Şu anda, ağustos ayında 45 bin çiftçi Bakanlığınıza iyi tarım ve organik tarımla ilgili bütün belgeleri verdi ve eylül ayında ödenmesi gereken iyi tarım ve organik tarım destekleme primleri hâlâ yatırılmadı. Bu konuda ben Meclise soru önergesinde bulundum ve yaptığım araştırmada Hazine Bakanlığının size bu destekleme primlerini ödememe konusunda bir talimat ya da belirli bir yazı gönderip göndermediği konusunda şüpheler ortaya çıktı. Bu konuda açıklama yapar mısınız?

Bir de tarımsal kredilerin geri dönüşüyle ilgili açıklamanıza baktım. Tarımsal kredilerin geri dönüşüyle ilgili, 2018'le ilgili bir açıklamanız yok, 2002 ile 2017 arasında var ama rakamların yüzde 90'a çıktığını söylüyorsunuz. Bu ekonomik kriz ortamında tarımsal kredilerin 2018 rakamlarında nereye döndüğü konusunda, dönüşü olup olmadığı konusunda bir açıklama yok.

Sayın Bakan, bir de en önemlisi, büyük tarımsal ovaları koruma altına aldığınızı, havzalarla ilgili çalışma yaptığınızı belirtiyorsunuz. Ben kendi ilimden bahsetmek istiyorum. Aydın ilinde şu anda Büyük Menderes havzası, Büyük Menderes Nehri'nin kirliliği ve jeotermal JES'lerin akışkanlarıyla, ağır metal akışkanlarıyla Büyük Menderes Nehri'ni kirletmesi ve toprakların artık on beş ya da yirmi yılda Aydın gibi yerde çoraklaşacağını ortaya koyuyor.

Bakınız, bugün bize incir dağıttınız, bu incirleri on beş yıl sonra göremeyeceksiniz Sayın Bakan, Aydın'da göremeyeceksiniz. Bu nedenle, jeotermal konusunda, jeotermalin tarımı bitirmesi konusunda, bu JES'lerin tarımı bitirmesi konusunda, toprağı bitirmesi konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Sayın Bakan, incir konusunda da söyleyeceğim bir iki şey var. İncirin yüzde 65'i Aydın ili tarafından karşılanıyor. Aydınlı üreticilerin sizden bir talebi vardı, tarım sigortaları kapsamına alınmasını istemişlerdi. Biliyorsunuz, incirde sarı lop inciri var. Sarı lop incirine aynı fındık gibi alan bazlı destek verilmesini istemişlerdi. Niçin tarım sigortaları kapsamına almadınız, bunu Aydınlı incir üreticileri merak ediyor.

Ayrıca, Sayın Bakan, sulama birliklerinde, demokratik yolu bırakıp, demokrasiyle gelen, seçimle gelen yöneticileri bir kenara bıraktınız, DSİ'den yöneticiler ve kayyumlar atadınız. Sulama birlikleri ilk iş ne yaptı biliyor musunuz Sayın Bakan? Tarımsal sulamadan doğan borçlar nedeniyle çiftçileri icraya verdi. Anaparaların faizlerini silip, tarımsal sulamayla ilgili borçları yapılandıracak mısınız Sayın Bakan?

Sayın Bakan, bütçenizin, 2019 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum, saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim.