| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b) Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı c)Orman ve Su İşleri Bakanlığı ç)Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu d)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu e)Orman Genel Müdürlüğü f)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü g)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ğ)Türkiye Su Enstitüsü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .11.2018 |
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sayın Bakanım, Sayın Başkan, sayın üyeler, sayın milletvekillerim, kıymetli bürokratlar ve çok değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum. AK PARTİ hükûmetleri olarak tarım ülkesi olan Türkiye'mizde tarıma yapılan katkı, yatırımlar ve çiftçi vatandaşlarımıza yapılan desteklemeler cumhuriyet tarihinde yapılmamıştır ancak yeterli değildir. Tarımda yeni sistemle ve Bakanlığınız döneminde toprağın ve suyun verimli ve yerinde kullanımıyla ciddi ilerlemeler sağlanacağından eminim. Seçim bölgem ve doğum yerim olan Aydın ilinde 1980 yılları başında örtü altı bitki yetiştiriciliğiyle tanıştırdım Aydın'ı. 1994 krizine kadar uzun yıllar pamuk, narenciye yetiştiren, seracılık ve sera imalatı yapan, ayrıca Belediye Başkanı olduğum İsabeyli Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin Başkanlığını yapan kardeşiniz olarak tarımsal üretimin artırılması ve çiftçimizin gelirlerinin artırılması konusunda birkaç önerim olacak. Gübre fiyatlarını düşürmek için gübrenin -suni gübrenin tabii ki- ana hammaddelerinden olan fosfat ve potasyum sülfat -özellikle fosfat- ve benzeri madenlerin Enerji Bakanlığıyla iş birliği yapılarak Türkiye'deki üretimini artırarak ithalatını azaltmak için çalışma yapmalıyız. Yem fiyatlarını düşürmek için Tarım Kredi Kooperatifi Birliğinin yem fabrikalarında kullandığı mısırın yüzde 60'ını ve soyanın da yüzde 95'ini ithal ettiğini öğrenmiş bulunmaktayım. Mısır, soya ve benzeri her türlü tarımsal üretimi artırmak için çiftçiler ile anlaşarak sözleşmeli ürün yetiştirmeliyiz. Çiftçinin kaça satacağının ve ürettiği ürünü de satın alma garantisi olursa üründe değil yüzde 60'ını, yüzde 160'ını üretir. Çiftçilerimize kooperatifleşmeyi zorunlu hâle getirmeliyiz. Bu sayede başta ürünlerini tek elden değerli satmalarını, cari giderlerini azaltmayı, markalaşmalarını sağlamalıyız. Ürünlerini paketleyerek, soğuk hava depolarında bekleterek değerli satmalarını, ayrıca özellikle büyükşehirlerde ve il belediyeleriyle iş birliği yaparak tarımsal kooperatiflerin son tüketimine yönelik toptan ve perakende satış mağazaları edinmelerini sağlamalıyız. Hatta büyükşehir merkezleri ile bu konuda anlaşmalıyız. Tarımsal üretimde tarım sigortası yani TARSİM zorunlu olmalı. Şu anda devlet desteği olsa da herkes yaptırmadığı için sigorta primi çiftçiye pahalı geliyor. Şirket de doğal olarak fiyatı yüksek tutuyor. Ayrıca tarımsal sigorta kültürü yeterince gelişmediği için çiftçi zorunlu olmadıkça yaptırmıyor. Zorunlu olursa herkes yaptıracağı için sigorta primleri ucuz olacaktır. Bir başka konu, yalnız Aydın ili ilçesinde 13 milyon 500 bin metrekare mera vasıflı arazi var. Ancak bu meraların 8 milyon metrekaresi Nazilli için dağlarda, 3, 5, 10 dönüm şeklinde parça parça araziler mera vasfında ancak bu arazilerde 8 milyon metrekarede stratejik ürünler olan zeytin, incir, kestane ve kiraz dikili bu araziye, meralara ve 40-50 yaşlarında bunlar yani bunlar yeni dikilmemiş, çok eskiden yetişmiş bahçeler. Sadece Nazilli'de 8 milyon metrekare olan bu tür kayıt dışı arazileri gerekli yasal düzenlemelerle en kısa zamanda kayıt altına almalıyız. Hazineye ait tescilli ve tescil harici arazilerle ilgili geçtiğimiz günlerde kiralama kararı alındı ancak Aydın ilçelerinde sahaya inerek gerekli kayıt işlemlerini yapacak yetişmiş personel sıkıntısı vardır. Ayrıca Orman Genel Müdürlüğünün köylüye orman vasfı olmayan arazileri tahsis etmesi, kestane, zeytin, ceviz, badem ve benzeri ürünlerin dikimini sağlaması çok başarılıdır ancak bu ağaç türlerine ihraç ürünleri olan incir ve kirazın da dâhil edilmesi çok önemlidir.
Aydın ili ve çevresi örtü altı bitki yetiştiricileri için ideal bir bölgedir. Zira güneş ışınlarından azami faydalanılmaktadır ve jeotermal kaynak yönünden Türkiye şanslıdır. Bu nedenle Aydın Valiliği ve ilgili birimler tarafından başlattığımız Aydın Organize Seracılık Bölgesi ve Büyük Menderes Deltası çevresinde planladığımız Aydın Organize Balıkçılık Bölgesi'nin hayata geçmesinde verdiğiniz ve vereceğiniz destekler için şimdiden teşekkür ederim. Ayrıca bütün tarımsal üretimlerde toprak ve su tahlilini ve kapalı sistem sulamayı kısa zamanda zorunlu hâle getirmeliyiz. Tarımda işletme giderlerini azaltmak için 2005 yılında çıkardığımız 5403 sayılı ve daha sonra revize ettiğimiz 6537 sayılı toprak bütünlüğünü korumaya yönelik Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çok isabetlidir ancak miras yoluyla intikallerde uygulama kesinlikle Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'na uygun olarak gerekirse resen olmalı ve bu konuda hızlı hareket edilmelidir.
Yine, söz konusu kanun kapsamında tarım arazileri satışında komşu parsellerin ön alım hakkıyla ilgili maddede birtakım düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Büyükşehir belediyeleri, çiftçilerimiz ve son yapılan büyükşehir yasasında bu açıklık var. Büyükşehir belediyeleri çiftçilerimizle iş birliği yaparak entegre tarımsal üretim pazarlama ve benzeri tesisler kurabilirler. Bu konuda yetkileri var. Tarım Bakanlığı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla iş birliği yaparak bu konuda belediyeleri harekete geçirebiliriz.
Sayın Bakanım Doktor Bekir Pakdemirli ve ekibine başarılar, 2019 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diler, saygılar sunarım.