| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Tarım ve Orman Bakanlığı b) Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı c)Orman ve Su İşleri Bakanlığı ç)Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu d)Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu e)Orman Genel Müdürlüğü f)Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü g)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ğ)Türkiye Su Enstitüsü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 16 .11.2018 |
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, çok değerli Komisyon üyelerimiz, değerli bürokratlarımız ve basın mensubu kardeşlerimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2019 yılı Tarım ve Orman Bakanlığı bütçemizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Tabii, gerçekten de on altı yıllık AK PARTİ iktidarları döneminde hem ormancılık alanında hem tarım alanında hem de Devlet Su İşleri olarak çok büyük işler başarıldı. Hemen hemen Bin Günde Bin Gölet Projesiyle çok fazla sayıda hem sulama amaçlı hem de hidroelektrik santrali amaçlı pek çok gölet yapıldı. Yani bu bir tarihî başarıdır, bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.
Diğer taraftan, yaklaşık 4 milyar bir ağaç dikimi olduğunu -yanlış hatırlamıyorsam- ifade ettiniz ve orman sayımız gün geçtikçe çok miktarda arttı, bu da çok önemli bir başarı.
Tarımda da önemli başarılara imza attınız. Tabii ki muhalefet gözüyle baktığımız zaman sanki tarımda hiçbir şey yapılmamış, her şey çok kötüymüş gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Oysa tarımda da çok büyük mesafeler kat edildi. Belki tam istediğimiz yerde değiliz. Diyelim ki mesela buğday üretiminin sanki eski dönemlerde un ihracatı olmadığı için Türkiye'nin ürettiği buğday kendisine yetiyordu ama ticaretin artması, ihracatın artmasıyla beraber ve diğer taraftan ürün çeşitliliğinin olmasıyla bu bizim ürettiğimiz ürünler bize yetmez hâle geldi çünkü biz bunun bir kısmını da ihraç ediyoruz. Yani bu pencereden baktığımızda aslında Tarım Bakanlığımız, Sayın Bakanımızın ifade ettiği gibi, eskiye göre oldukça ilerlemeler var.
Biz tabii buradaki sayılara da göz attığımızda tarımsal ihracatımız 2017 yılında 17 milyar olmuş, tarımsal hâsıla yönünde dünyada 7'nci, Avrupa'da 1'inci sıraya gelmişiz, buna farklı gözle bakanlar var, tabii değerlendirmeye göre değiştirseler de, 3'üncü de olsak yine iyi bir rakam diye ben düşünüyorum. On altı yılda tarıma gerçekten de çok büyük destek vermişiz, 117 milyar TL destek vermişiz.
Tabii burada tarımda pek çok alana biz destek veriyoruz. Bu parçalı destek bu işle uğraşan çiftçilerimizi psikolojik yönden belki tam tatmin etmiyor olabilir. Sayın Bakanım, bunların biz yani tarımdaki desteklemeleri yaklaşık 2018 yılında da 14,5 milyar destek vereceğiz, bu önemli bir miktar. Ama çiftçilikle uğraşan kardeşlerimiz bunun daha çok toplu hâlde verilmesini istiyor, yani bunların daha büyük bir miktarını mazota yansıtılmasını istiyor. Diğer taraftan, diyelim ki tarla sahibine değil de eken çiftçinin alması yönünde bazı yaptırımların getirilmesini istiyor. Diğer taraftan, mesela çiftçilerimize bir kredi kartı gibi kart verip hem harcamalarını buradan yapmaları hem de desteklerini buradan yaparak yani bunların ÇKS yöntemiyle takip edilmesinin daha iyi olacağı düşüncesindeyiz.
Diğer taraftan çiftçilerimizde gördüğümüz en büyük problem sabit bir fiyatın olmayışı. Diyelim ki bu yıl nohut iyi para ediyorsa herkesin nohut ekmesiyle ertesi yıl nohut fiyatlarının düşmesiyle çiftçimiz mağdur oluyor. Burada da tabii ki sizin bunun programladığınızı biliyorum ama daha çok havza bazlı ve buna gerekli önem verilirse belki de ürün fazlası mallarımız olmayacak ve fiyat istikrarını temin edeceğiz diye düşünüyorum.
Diğer taraftan, hayvancılıkla ilgili gerçekten de çok büyük destekler vermişsiniz. Hele hele şu iki yıl ödemesiz, yedi yıl faizsiz hayvan kredisi gerçekten de bugün bir babanın oğluna dahi veremeyeceği bir nimet. Bundan dolayı hükûmetlerimize başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm Tarım Bakanlığımıza teşekkür ederiz. Sayın Bakanım, yalnız burada bir problemimiz var. Yurt dışından ithal ettiğimiz hayvanların bazılarının tam kriterlerimize göre gelmediğini gördük ve vatandaşlarımız bundan şikâyetçi. Bir de şu var: Kendi düvelerimizi hayvan üretiminde kullanabilmemiz için dışarıda sağladığınız 13.500 liralık -eğer yanlış bilmiyorsam- dışarıdan hayvan getirince destek veriyoruz. İçeriden alınca 8.500 lirayla bunu sınırlandırıyoruz. Dolayısıyla da biz bunu eşit hâle getirirsek içerideki düvelerimizin de kesilmesini önleyerek hem buradaki, içerideki hayvanlarımız kesilmemiş olacak hem de dışarıya dövizimiz gitmemiş olacaktır diye ben düşünüyorum. Bu önemli bir şey.
Bir de şöyle bir sorunla karşılaşıyoruz. Bizim ithal ettiğimiz hayvanlarda oradaki kriterlerimiz farklı -hastalıklar yönünden- fakat Türkiye'ye getirdiğimiz zaman o kriterlerden daha fazla kriter istiyorsunuz ve diyelim ki bir kooperatif hayvan getirdiği zaman diyorsunuz ki şu hastalıklar, orada takip ettirmediğiniz hastalıklardan fazlasını istiyorsunuz, bu hastalık burada da çıkınca diyorsunuz ki sigorta dışı oluyor bu çünkü hayvanlar ithal edilmiş oluyor ve bu hayvanları itlaf ediniz diyorsunuz. Bunu da gerçekten de giderilmesi gereken önemli bir problem olarak görüyorum ben.
Diğer taraftan, tabii ki süt üretimi eskisine göre arttı ama yani burada da şu sorunumuz var: Süt fiyatlarının diyelim ki tüketiciden alınması bugün aşağı yukarı 175 kuruş ila 150 kuruş arasında değişiyor ama yani bu işlenip marketlerde satıldığı zaman bu 2 katına, 3 katına çıkıyor ve dolayısıyla üretici çok fazla kazanmıyor fakat arada birileri kazanıyor. Bu yönde, diyelim ki Tarım Kredi Kooperatiflerimiz gibi, süt birliklerimiz gibi başka birliklerimiz burada diyelim ki pazarı dengeleme açısından işe ortak olabilir mi diye yani direkt üreticiden direkt tüketiciye araya birileri girmeden bir şey yapılabilir mi diye ben düşünüyorum. Diğer taraftan, tabii, bizim veterinerlerimiz var, bunlar daha çok aşılama yapıyorlar ama burada hastalandığı zaman bunlara, hayvanlara bakamıyorlar.
Sayın Bakanım, şöyle bir şey yapılabilir mi? Biz bu hizmetleri diyelim ki dışarıdan aynı özel hastanelerde olduğu gibi belli bir fiyattan ve belli bir sayıda hastaya bakarak, hayvana bakarak ve onların aşılamasını, hastalıklarını, her türlü ihtiyaçlarını onlar giderse biz bu hayvan, diyelim ki buzağı doğumuna, hayvan kesimine vereceğimiz destekleri burada değerlendirsek de hem çiftçimizi ve hayvancımızı bu veterinerlere vereceği paradan kurtarsak ve hem de bu fiyatları sabitlesek daha iyi olmaz mı diye düşünüyorum.
Burada bir de tabii, vatandaşımızın şöyle bir şeyi var, bu birliklerimizin tabii ki kanunlarda pek çok görevleri var ama fiiliyatta tabii bunlar daha çok üreticilerden işte birtakım aylık aidatlar alıyorlar ve bunun haricinde çok fazla bir faydalarının olmadığını çiftçilerimiz söylüyorlar. Bir de bunların diyelim ki hem süt birliğine üye olması lazım hem kırmızı et birliğine üye olması lazım, farklı farklı birliklere mutlaka üye olması lazım. Bunları da sadeleştirirsek iyi olur diye ben düşünüyorum.
Ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Allah'tan 2019 yılı bütçemizin hem Bakanlığımıza hem milletimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum.