NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sayın Bakanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarımız, bürokrasimizin çok değerli bürokratları; sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Gerek iç gerekse uluslararası kaynaklı önemli tehditler atlatmış olan ülkemiz, bunca badirelere rağmen ne mutludur ki geldiğimiz noktada hem terör örgütleriyle eş zamanlı olarak mücadele edebilen, güvenlik ve savunma teknolojisini sürekli artıran ve bütün kurumlarının bir seferberlik hâlinde çalıştığı Türkiye olarak hem kendi vatandaşlarını hem de Orta Doğu'dan tutun da Avrupa'ya kadar tüm ülkelerin vatandaşlarının güvenliğini sağlayacak şekilde bir ülke hâline, konumuna gelmiştir ve bu yönde de çalışmalar yapmaktadır. Bu aşamada da Bakanlığımızın çok büyük çalışmaları vardır.

Ben aslında konuşmamda biraz daha böyle sosyal, Bakanlığımızın toplumsal yaşamda önemli gördüğüm projelerinden bahsetmek istiyorum. Siz de bahsettiniz ama bir kez daha değinmek istiyorum. özellikle Çocuk ve Gençler Sosyal ve Koruma Destek Programı, ÇOGEP, onu çok başarılı buluyorum. Bugüne kadar toplam 12 milyon kişiye ulaşılmış durumda. Bu anlamda, dezavantajlı konumda olan çocukların ve gençlerin sosyal gelişimlerinin sağlanması amacıyla oluşturulan bir projeydi. Ben Bakanlığımıza bu konuda teşekkür ediyorum.

Onun haricinde uyuşturucuya hepimiz değindik. Sayın Bakanım, sizin uyuşturucuyla ne şekilde, nasıl önemseyerek mücadele ettiğinizi biliyoruz. Bu anlamda da uyuşturucu, sizin de söylediğiniz gibi, hepimizin bildiği gibi terör örgütlerinin başlıca finansman kaynağı olmuş durumda, bu anlamda maalesef gençlerimizi de hedef almış durumda. Ama okullardaki o yapmış olduğumuz mücadelenin, işte kamera sistemiyle, güvenlik güçleriyle çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Yalnız, şöyle de bir sıkıntı çıkmaya başladı: Artık okul çevresinde ve onun yakın çevresinde konuşlanamayan o uyuşturucu tacirleri sınıflardan, böyle, bir şekilde okulda lider çocukları seçerek onların dışarıda bir şekilde aklına girme yöntemiyle onları okullarda bunu satmaya teşvik etmekle ilgili çalışmalar başlattılar. Biliyorum, siz bunları çok yakinen takip ediyorsunuz ama bu noktada da sanki bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Fakat sabahki sunumunuzda bahsettiğiniz, özellikle UYUMA ve KADES projelerinden dolayı size çok teşekkür ediyorum, bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum Sayın Bakanım ama bunu böyle bir duyurmak lazım. Özellikle hem KADES'i hem de... Yani kamu spotu şeklinde televizyonlarda vesairelerde hani panik butonundan belki de kadınlar için çok daha önemli olduğunu, UYUMA'nın da öyle; çocuklarımız için, çevrede buna maruz kalan aileler için de önemli olduğunu düşünüyorum, çok teşekkür ediyorum.

Aslında sunumunuza böyle genel olarak baktığımızda sizin de söylediğiniz gibi, bugüne kadar -hep ama her alanda öyle olmuş- hep bize böyle saldırmışlar, savunmaya geçmişiz ama artık Türkiye kabuklarını kırmış. Bunu aslında bütün bakanlıklarımızda da görüyoruz. İşte geçenlerde Sağlık Bakanlığımızda da vardı, İçişleri Bakanlığımızda da öyle. Genelde korumaya, önlemeye... Çok haklısınız, biz bu yoldan böyle gitmeliyiz. Bugüne kadar... Artık kim bize saldıracaksa yerinde öncesinde tespit ederek ona yönelik işlemler ve projeleri hayata geçirmeliyiz. Ben sizin bugün sabahki bütün projelerinizde bunu gördüm ve bundan dolayı size çok teşekkür ediyorum. Çok başarılı ve yerinde bir tespit olduğunu düşünüyorum.

Yine, bu, trafikle ilgili... Çok şükür, bugüne kadar, biliyorsunuz, trafikte hem Ulaştırma Bakanlığımızla birlikte; yollarla, bölünmüş yollarla birlikte trafik kazalarını azaltma yönünde bizim ciddi çalışmalarımız olmuştu. Sizlerin bu son dönemde bunun üzerine hassasiyetle gitmiş olmanızdan ve -bunun da somut örneklerle- trafik canavarıyla ilgili mücadelenizden dolayı da teşekkür ediyorum, çok sağ olun.

KÖYDES projelerinin, zaten arkadaşlar da bahsetmiştir ama önemli olduğunu düşünüyorum.

Bir konuya da değinmek istiyorum. Ben de eski bir belediyeci olarak aslında kayyum atanan belediyelerden bahsetmek istiyorum. Belediye başkanının, belediyenin bütçesini oy aldığı belediyesine hizmet götürme anlamında kullanması gerektiğini düşünenlerdenim, zaten öyle de olmalıdır. Biz bugün sizin sunumunuzda da gördüğümüz üzere... Siz rakamlarla da verdiniz; aslında bu rakamların, mali rakamların ne kadarının belediyede o kişilere oy veren vatandaşlarımızın doğrultusunda ne kadar az kullanıldığını rakamlarla verdiniz ve dendi ki: "Kayyumlar kredi kullanıyor." E kullanılacak. Krediyi kim için kullanıyor kayyumlar? Hizmet götürmek için. Ben sunumda gördüm ama sizin sosyal medya hesabınızda da takip ediyorum, sürekli paylaşıyorsunuz. Bu sokak sağlıklaştırmaları... Öncesi ve sonrası... Burada öncesi yoktu ama sonralarını gördük. Tunceli'de, Bitlis'te yaşanan... Gerçekten hizmet gitmiş. Aslında bizim onlara belediyeciliğin ne demek olduğunu kayyumlar sayesinde göstermiş olduğumuza inanıyorum. Ha, bu bizim oradaki yaşayan vatandaşlarımıza olan saygımızı gösterir. Nasıl insani koşullarda, nasıl güzel ortamlarda, nasıl bir çevrede, nasıl bir belediyede, şehirde yaşanması gerektiğinin göstergesidir. Ben bu anlamda yapmış olduğunuz çalışmalardan dolayı size çok teşekkür ediyorum.

Dediğim gibi, Türkiye kabuklarını kırdı. Ben açıkçası kendi adıma bunu Afrin operasyonuyla gördüm. Nasıl gördüm? Hendekler dibimize kadar böyle geldiğinde gördüm. Bize -dedim ya, çok önemli- hep böyle saldırmışlar, savunuyorduk, artık öyle değil. Bizim sınırımızı, bizim vatandaşlarımızın güvenliğini tehdit eden bir unsur varsa Türkiye artık kabuklarının, sınırlarının dışına çıkmıştır. Bununla da ilgili gerekli müdahaleyi yapmaktadır. Bu müdahaleden dolayı da ben burada sizin nezdinizde hem Bakanlığımıza hem size çok teşekkür ediyorum hem Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum. Olması gereken de budur. Bundan sonra da bu yolda böyle devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Açıkçası, biliyorsunuz, çok şükür ülkemiz yakın çevresinde yaşanan tüm krizlere siyasi çözüm arayışlarıyla öncülük ederken şiddete, açlık ve yoksulluğa maruz bırakılan halklardan yardım elini esirgememektedir. Suriye'de vuku bulan insani kriz karşısında da nitekim kayıtsız kalmadık. Ben sizin nezdinizde, açıkçası 3,5 milyon Suriyeli kardeşimizi bizim devletimizin şefkatli ellerinde çok iyi bir şekilde idare eden Göç İdaresi Genel Müdürlüğümüze de teşekkür etmek istiyorum, çok sağ olun.

Ben bu vesileyle size ve Bakanlığımıza teşekkür ederek bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.