| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Halk Bankası AŞ Genel Müdürlüğünün 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .11.2018 |
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Sayın Başkanım, Sayın Genel Müdürüm, Halkbankın çok değerli yönetim kurulu üyeleri ve personeli; hoş geldiniz.
Ben de Sayın Yavuzyılmaz'ın bıraktığı yerden başlayayım. Ülkemiz bağımsız bir ülkedir ve Türkiye Cumhuriyeti çok önemli bir ülkedir. Ülkemize yapılan saldırıları hep beraber bertaraf etmeliyiz. Tabii Halk Bankasını ben şu bakımdan çok önemli buluyorum: Halk Bankası bir bankacılık yapıyor ve bu bankacılığa da bana göre çok başarılı bir şekilde devam ediyor. İki, bundan daha önemlisi belki Türkiye'ye yapılan saldırılarla ilgili de ciddi bir mücadele veriyor. Bu yapılan saldırılar aslında Halk Bankasına değil Türkiye'yedir. İşin aslı ve doğrusu budur. Bunu belirterek sözlerime başlayayım.
Daha önce ilk konuşmada Bedri Yaşar Bey güzel bir şey söyledi. Orta Doğu'daki kaynakların, Orta Asya'daki kaynakların çok önemli olduğunu, buralarda Halkbankın olması gerektiğini söyledi. Çünkü Orta Asya'da ve Orta Doğu'da dünyanın en büyük petrol yatakları, yer altı kaynakları, doğal gaz rezervleri var ve bu rezervler dünya pazarlarına gidiyor. Tabii bu pazarlarda önemli geçiş noktası da Türkiye ve bu kapsamda da Türkiye bundan faydalanmasın diye -Sayın Yavuzyılmaz'ın dediği gibi- Türkiye'ye müdahale eden, bağımsız karar almasını önleyen ülkeler var. 2010 yılında Amerika bir ambargo uyguluyor İran'a. Bu ambargo esnasında bir bakıyorsunuz ki Almanya İran'daki metro projesini alıyor, Fransa hızlı tren projesini alıyor, onlara hiçbir şey yok ama Türkiye bir şekilde ihtiyacı olan, kendi ihtiyacı olan petrol, ham petrol ve doğal gazı almaya başlayınca Türkiye'ye hemen savaş başlatılıyor. Bu savaş da maalesef -Mecliste ismini çok sık belirtiyoruz ve neredeyse propaganda yapıyoruz- FETÖ'cülerin eliyle yapılıyor, açık ve net. Halk Bankası kanalıyla Türkiye'ye bir operasyon başlatılıyor 17-25'te ve Türkiye yargılanmaya çalışılıyor. Tabii ki Türkiye buna karşı boyun eğseydi, şayet Türkiye boyun eğseydi ve bu mücadeleyi verenleri, siyasi iradeyi halkımız desteklemeseydi bugün bu noktalara gelemezdik. Geldiğimiz nokta da şudur: İran'a, evet, Amerika tekrar ambargo koymuştur ama Türkiye'yi çok önemli noktalarda da muaf tutmuştur. Bu verilen siyasi ve ekonomik mücadelenin bir sonucudur. Bu bakımdan, bu Halkbank olayını millî bir mesele olarak görelim ve Halkbankın verdiği mücadeleyi de bugüne kadar geldiği noktadaki mücadeleyi takdirle yâd edelim, bu bir gerçek arkadaşlar.
Sayın Çetin Osman Budak ifade etti, ayrıldı galiba.
BAŞKAN - Bir mazereti var.
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Yani Türkiye olağanüstü bir krizde falan değil arkadaşlar. Türkiye olağanüstü krizleri bankacılık, özellikle kamu bankalarının ekonomi yönetimiyle uyumu sayesinde, seri karar almaları sayesinde, iş birliği sayesinde atlatmış ve Allah'a şükürler olsun ki 2017'de yüzde 7,4 büyüyen bir Türkiye var. Rusya'ya baktığınız zaman, 2017'de yüzde 1,5 Rusya'nın büyümesi, dün de ifade ettim. Bu bakımdan, Halk Bankasını da tebrik ediyorum.
Bir de tabii ki Halk Bankası KOBİ bankası, buna devam edecek, bu fonksiyonu var ama bir bankacılık görevi de var. Bu kapsamda, Ziraat Bankası bunu ifade etti "Bizim reel sektöre bir desteğimiz ve reel sektörle beraber hareket etme gibi bir görevimiz de var." dedi. "Türk ekonomisine, reel ekonomiye bir desteğimizin de olması, katkımızın da olması yani Türkiye'nin gelişmesinde, mesafe almasında bir rolümüz de var." dedi. Bu rolün Halk Bankasında da olduğu görülüyor. Türkiye bugün otoyollar yapan yerli firmalara sahiptir, havaalanları yapan yerli firmalara sahiptir, köprüler yapan yerli firmalara sahiptir. Yarın bu firmaların küresel düzeyde dünyanın birçok noktasında bu işleri yapacaklarını göreceğiz. Halk Bankasının, Ziraat Bankasının ve diğer kamu bankalarının gerçek buna çok büyük katkısı olmuştur ve Türkiye ekonomisi açısından da bu son derece önemlidir.
Benim önem verdiği bir konu, tabii ki, bu siber saldırı konusunda da çok dikkatli olmamız gerekiyor. Tabii Türkiye'nin belki de önümüzdeki dönemde en önemle üzerinde durması gereken şey yerli yazılım konusu. Bu konularda ben de tabii her ayrıntıyı vermeniz gerekmiyor ama bize genel olarak siber saldırılarla ilgili ne gibi tedbirler alındığını, ayrıca banka güvenliğiyle ilgili ne gibi gelişmeler olduğunu ve yerli yazılım konusunda nasıl bir düzeyde olduğumuzu söylerseniz çok mutlu oluruz.
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Amerika'nın zaman zaman Almanya'ya, Deutsche Bank'a, Volkswagen'e cezaları oluyor ama son günlerde Türkiye'nin izlediği bağımsız dış politika, Türkiye'nin izlediği bağımsız ekonomi politikası sayesinde Avrupa Birliğinin bu yanlışı yapan Amerika'ya karşı da bazı tavırlar içerisinde olduğunu görüyoruz. İnşallah Türkiye'yi cezalandırma gibi bir yola gidemeyeceklerdir. Çünkü artık Türkiye de son yıllarda küresel bir güç hâline gelmiştir. Ben bu bakımdan hiç karamsar değilim.
Son olarak, verdiğiniz, Türkiye adına verdiğiniz mücadeleden dolayı gerçekten teşekkür tebrik ediyorum.
Sağ olun.