| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 14 .01.2015 |
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sanıyorum aramızda Maliye temsilcileri var. Ben onlara söylemiştim biraz çalışın diye, şimdi sizlerin önünüze geldi mi bu değişiklik önergeleri? Ben Mustafa'dan rica ediyorum bir tane arkadaşlarımıza versinler, toplantımız bitmeden en azından böyle bir zam oranının ne kadara mal olabileceğini çok rahatlıkla hesap edebilir arkadaşlar. Emniyetten bu altı ay içinde emekliliğe sevk edilebilecek insan sayısını da öğrenmiş oluruz bu vesileyle yani ne kadar bir fark edecek.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, önce bu söz hakkı için. Ben tüm katılımcı arkadaşlarımıza, milletvekili arkadaşlarımıza, Sayın Bakanımıza ve bürokrat arkadaşlarımıza tekrar selam, saygılarımı sunuyorum.
Biz ne istiyoruz? Ben, bu emekliliğin, resen emekli edilecek bu insanların emekli edilmesiyle ilgili çok detaylı konuşmayacağım, zaten Sayın Hasan Hüseyin Bey gerekli açıklamaları yaptı. Bunun Anayasa'ya aykırı olduğunu uzun uzun anlattı, ben tekrar anlatıp zamanınızı almayacağım. Ancak, hiç olmazsa, bu insanları emekli edeceksiniz, öyle görünüyor, kararlı görünüyorsunuz, bari geçmişte yaptığınız gibi Anayasa Mahkemesinin iptal etmemesi için hiç olmazsa bu insanları doğrudan doğruya götürüp filler mezarlığına atmayın emekli edip, bunlara biraz teşvik edici, özendirici unsurlar getirin ki belki sizin emekli etmenize gerek kalmadan bu insanlar kendi istekleriyle emekli olabilecekler, öyle bir kapıyı açıyoruz biz burada. Onlara hayatları boyunca bir travma yaşatarak, çoluğuna çocuğuna karşı mahcup durumda bırakacak şekilde emekli etmeyin, kendi isteğiyle olsun. Hani eski Türk filmlerinde çok görüyoruz "Seni işten kovdum." diyor, çalışanlar "Sen beni kovamazsın, ben istifa ediyorum." diye böyle çok duymuşsunuzdur, görmüşsünüzdür. Bari bu hakkı verin bu insanlara. Hiç olmazsa kendi vicdanlarıyla, kendi kararlarıyla emekli olsunlar. Emekli oldukları zaman da en azından sizin belirttiğiniz oranların dışında biraz daha farklı ücretlerle emekli olacaklar.
Bunun uygulaması var mıdır? Elbette vardır. En son Türkiye Büyük Millet Meclisinde hepimiz gördük. Personel fazlalığı var dendi. Sizlerin de içinde bulunduğu Mecliste biz bunları yaşadık, değil mi birkaç yıl önce. Ne yaptık? Dedik ki: Emekli olanların emekli ikramiyesi şu kadar farklı olur. Ben şu anda tam rakamları hatırlamıyorum. Onları emekli ettik, teşvik ettik. Geçmişte gene oldu, birçok kurumda oldu. Örneğin Ziraat Bankası "Personel fazlam var." dedi, onları emekliliğe teşvik etmek için belli bir zam getirdi ve onları emekli etti. Şimdi biz de bu önergeyle bunu sağlıyoruz. Diyoruz ki: Bu arkadaşlarımızı emekli edecekseniz hiç olmazsa tazminatlarında biraz farklı bir ödeme yaparak emekli edelim.
Değerli arkadaşlar, biraz da gerekçenin içinden bazı konuları sizlerle paylaşmak istiyorum. Burada Emniyet Teşkilat Kanunu'nda değişiklik yapılması planlanan birinci sınıf emniyet müdürlerinin istihdam fazlası olduğu Hükûmet tarafından iddia edilmektedir. Ancak var olan birinci sınıf emniyet müdürleri çok çeşitli pozisyonlarda görev yapabilmektedir. Burada istihdam fazlalığı değil, belki, yanlış istihdam politikası bulunmaktadır. Bakanlık bunu kabul etmiyor ama bu politika var. Bakanlığın yanlış politikasından dolayı bu birikim sağlanmıştır. birinci sınıf emniyet müdürleri; rehberlik, denetleme, disiplin ve soruşturma, sürücü kurslarının denetimi, özel güvenlik denetçiliği, hukuk müşavirliği, yurt dışı müşavirlikler, iç denetçilik, öğretim görevlisi, Personel Seçme ve Değerlendirme Merkezlerinde uzmanlık, Polis Prosedür ve Standartları Kurulu üyeliği, AB misyonlarında üst düzey görevler, Birim Amirliği ve Birim Başkan Yardımcılığı gibi görevlerde değerlendirilebilir. Bakanlığımız bunları niçin düşünmüyor? Bunların yanı sıra vekâleten yürütülen birçok göreve atanmaları sağlanabilir. Şu anda Türkiye'de 600 civarında taşrada emniyet müdürlükleri daha alt rütbedeki insanlar tarafından yürütülmektedir. Yanlışlık varsa Sayın Bakanım bizi düzeltsin. Bize verilen bilgiler bunlar. 600'den fazla kişi taşrada alt kademede olmasına rağmen vekâleten üst görevleri yürütüyor. Niye değerlendirmiyorsunuz bu emniyet müdürlerini?
Sonuç olarak, Emniyet Teşkilatının görev alanlarının genişlemesi, nitelik gerektirecek yeni görevlerin eklenmesi istihdam fazlalığı sorununun olduğunu değil istihdam fazlalığının olmadığını gösterir. Türk kamu bürokrasisinin tarihinde yer alan birkaç münferit uygulamanın bile Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olduğunu zorunlu emeklilik uygulaması bu hukuki süreçler hiç yaşanmamış gibi pervasızca ve tamamen tasfiye amacını güdecek şekilde bu tasarıya yerleştirilmiş olması hukuk dışı olmasının yanında doğrudan kamu zararına yol açacağı açık olan bir düzenleme şeklidir. Ben bu Anayasa Mahkemesi kararlarından, tekrar ediyorum, arkadaşımız anlattığı için bahsetmedim. Bu düzenlemeyle aynı zamanda idarede keyfiliğe yol açacağı gibi görev yapan üst düzey personel arasında biat zincirine tabi olarak zorunlu emeklilikten kurtulma refleksini de geliştirecektir, güçlendirecektir.
Tasarının mevcut hâlindeki düzenlemede yer alan olumsuzlukların önüne geçmek amacıyla önerilen düzenlemeyle zorunlu emeklilik uygulamaları yerine, adını biz bu şeklide koyuyoruz, "cazip emeklilik" yöntemi öneriyoruz. Bu uygulamayla, polislik mesleğine yıllarca emek ve gönül vermiş olan polis amirlerinin normal emeklilik yaşı olan 60 yaşına kadar fiilen görev yapan emsallerinin almakta oldukları maddi hakları sağlanarak devlet kadrolarındaki personel fazlalığının azaltılması amaçlanmaktadır. Önergede, erkenden emekli olanlar için emekli ikramiyeleri artırılarak emeklilik teşvik edilmekte ve 60 yaşına kadar çalışan emsalleri gibi emekli maaşı ödenmesi ve bu ödemelerde polis başmüfettişlerinin almakta oldukları aylık zam ve tazminat miktarı toplamı taban kabul edilmesi de önerilmektedir.
Bu yüzden bu değişiklik önergemizin desteklenmesini diliyor, hepinize tekrar saygılar sunuyorum.
--0--
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Tekrar teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Bizim buradaki amacımız -aslında bir sonraki maddede önergemiz var- "A ve B grubu" diye bir grubun Anayasa'ya aykırı olduğunu, bunun eşitlik, insan haklarına aykırı olduğunu çünkü o çocukların da, o eğitim yapan polis memurlarımızın da hemen hemen tümünün yüksekokul mezunu olduğunu, artık "A ve B" diye bir ayrım olmadan bu işin tek bir emniyet amir grubu olarak kabul edilmesinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Bir sonraki maddede A ve B grubunun ortadan kaldırılmasıyla ilgili bir önergemiz var. Ancak, meslekten, şu anda kabul edilmiş, şu anda meslekleri yürütülen, A ve B grubu olarak görev yapan, biraz önce Sayın Bakanımızın da belirttikleri bu insanların emekli oluncaya kadar tasfiyesinin sağlanarak A ve B grubunun ortadan kaldırılacağı yönündeki söylemlerine paralel olarak "Hiç olmazsa hak kaybı olmasın." diye bu önergeyi verdik biz Sayın Bakanım. Bizim verdiğimiz önergenin özü budur. Ben çok detaylı bir kısmını okumayacağım. Gerekçemizde zaten yeteri kadar var bunlar. Ancak, polis memurlarından önceki yıllarda ÖSYM ya da Millî Eğitim Bakanlığının yaptığı objektif sınavlarla komiser yardımcılığını kazananların B grubu statüleri sizin getirdiğiniz bu kanunla devam ettiriliyor. Peki, devam ettirilecekse önleri tıkanmasın bari. Sayın Bakanım, bizim buradaki gayemiz budur. Devam ettiriyoruz emekli oluncaya kadar ama onların önlerini de tıkıyoruz. Hiç olmazsa bizim önergemiz de budur, onların önlerindeki engelin kaldırılmasını istiyoruz. Mülakatla komiser yardımcılığını kazananların ise polis akademisi mezunlarıyla eşit haklara sahip olması gene bir ayrımdır. Sizin mülakatla yaptığınız komiser yardımcıları da var. Onları A, B grubunun dışında bir grup olarak kabul edebiliriz. Peki, bunların önündeki bu engeli kaldırıyorsunuz. Yanlışım varsa düzeltin. Aynı koşullara niye getirmiyorsunuz? Yani, mülakatla aldığınız komiser yardımcılarını polis akademisi mezunlarıyla eşit haklara sahip tutuyorsunuz onları da bu "B grubu" dediğimiz polis amirlerini niçin ayrıma tabi tutuyorsunuz? Dolayısıyla, iki grup arasında ayrım yapılmasına ve Anayasa'ya aykırı uygulamaların yapılmasına yol açacak bu düzenlemeyi biz kabul etmiyoruz. Komiser yardımcılığı sınavlarıyla ilgili mülakat konusunda Danıştayın da bu yöndeki içtihatları da bizim teklifimizi teyit etmektedir. Önerge metniyle lisans mezunu polis memurlarının doğrudan A grubu polis amiri sayılmasına karşılık, aynı eğitime tabi tutulan, B grubu sayılan polis amirlerinin, o yıl polis akademisi mezunu olan amirlerin hiç olmazsa yüzde 10'u oranında A grubuna geçmesi yerine kademeli olarak artan oranda A grubu polis amiri olabilmelerinin önü açılıyor bizim verdiğimiz bu önergeyle. Bu uygulama Anayasa Mahkemesinin 3201 sayılı Kanun'un 4638 sayılı Yasa'yla değişik 55'inci maddesinde yer alan yüzde 10 barajının Anayasa'ya aykırı olmadığına ilişkin kararına da uygun olarak telakki ediyoruz. Bu nedenle önergemizin desteklenmesini ve bu ayrımın ortadan kaldırılarak B grubu polis amirlerinin de daha üst gruplara yükselmesinin önünün açılmasını bu teklifimizle istiyoruz ve önergemizin desteklenmesini sizlerden rica ediyoruz.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.