KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, şahsınızda bütün heyeti saygıyla selamlıyorum. Mükrim hâliniz bütün Antalya'ya şamil gördüğüm kadarıyla. Gene sizin şahsınızda milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Bir teşekkür de... Kuvvetle muhtemel, burada olanların bir kısmının haberi yok. Komisyonumuzun çok değerli bir üyesi var, Ekrem Çelebi Bey. Bugün menfi bir hâle müdahil oldu ve izale etti. Dolayısıyla huzurunuzda teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Sen teşekkür ediyorsun ama onun işi orada çatıya çıkmak mı, burada Komisyon çalışmalarına katılmak mı?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - O da insani bir vazifeydi, yaptı.

Sayın Bakanımız Bakanlığın politikalarını sabahleyin çok berceste, çok özel kayıtlarla anlattı. Ben tekrara düşmek istemiyorum ancak bir siyasetçi olarak bazı tespitler yapmak istiyorum izniniz olursa.

Bizim ak anlayışın her sahada olduğu gibi, dış politikada da çok özel, çok hususi duruşu var. Dış politikadaki duruşumuzu ifade eden kavramlar, haysiyet, onur, izzet, iffet, bunlar üzerine dizayn edilmiş, şekillendirilmiş bir dış politikamız var. Bu hâlde berdevam olan bütün kadroya, özellikle şükran duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu duruşu aslında merhum Akif çok güzel tarif etmiş, diyor ki: "Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz/Gelmişiz, cihana milliyet nedir öğretmişiz." ve devam ediyor "Kapkaranlıkken bütün afakı insaniyetin/Nur olup fışkırmışız ta sinesinden zulmetin." Ne kadar net bir tarif. İşte dış politikadaki hâlimiz Akif'in bu tarifinde netlik buluyor. Bu hâli anlamayanlar elbette vardır yani bir izan noksanlığı olacaktır yahut bizim duruşumuzdan uzak düşmüşler bu hâli anlamayabilirler. Bunu biz mazur görüyoruz, makul buluyoruz.

Yüzlerce yıl yeryüzüne insanlık, adalet ve huzur taşıyan bir milletin evlatları, yeryüzündeki tüm insanlara yaratılmışların en şereflisi gözüyle bakan muhteşem ecdadın torunları olarak hak eksenli bir politika izliyoruz. Bir mütefekkirimizin takdimiyle dünyayı prensiplerinden menfaatsiz olarak faydalandıran ecdadın, insanlık, şefkat ve adalet ölçeğinde oluşturduğu bir dış politika; diplomaside tarihî bir ibret vesikası, tarihî gerçekleri bir yol haritası olarak kabul eden bir anlayış; yeryüzündeki her türlü ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve soykırımı reddeden bir anlayış; küresel insanlık sorunlarını çıkar endişe ve hesabıyla değil, adalet, merhamet yaklaşımıyla çözmeyi amaçlayan ve bu yolda güçlülerin değil, haklıların yanında olan bir Türkiye var bugün, şükür. Güçlülerin haksızlıkları karşısında tüm mağdur ve mazlum milletler adına "Dünya 5'ten büyüktür." haykırışıyla küresel dessaslık ve tezgâhları bozmayı hedefleyen bir Türkiye; komşularına karşı vefa siyaseti, vefa diplomasisi yürüten bir Türkiye; yeryüzünü kan gölü hâline getirmek isteyen insanlık düşmanlarının karşısında hakkı, adaleti savunan ve bu yolda kararlı bir tutum izleyen bir Türkiye; ak Türkiye'yi, ak Türkiye'nin dış politikadaki duruşunu tarif ediyorum.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Türkiye "ak Türkiye" olmaz ya!

CAVİT ARI (Antalya) - Türkiye ne zaman "ak Türkiye" oldu ya?

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Beyaza mı boyandı Türkiye?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ülkenin adını değiştirmeyin, yapmayın lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ak Türkiye'yle gurur duyuyoruz, ne var? "Ak Türkiye" diyor, ne desin? Ak Türkiye değil mi yani ne var?

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ak anlayış...

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Anlayışınız olabilir, tamam ama "ak Türkiye" olmaz yani.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli Bakanım, her söz aldığımda mutlaka oradan bu neviden bir karşılık görüyorum. "Ak" kavramına karşı bunlarda müthiş bir afinite, müthiş bir ilgi var. Aslında, fırsat bulsalar buraya plase olacaklar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Hiç öyle bir niyetimiz yok, rahat olun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başımızın üstüne, alırız ama...

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Allah razı olsun.

BAŞKAN - Evet arkadaşlar, evet...

Buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, eyvallah. Bu da çeşnisi oluyor, olsun.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Bizim size bir tavsiyemiz var: Aydemir'in önüne bir de "ak" koyun da böyle size daha güzel yakışacak "ak Aydemir" olun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Olsun, eyvallah. Olursa ben bundan memnuniyet de duyarım.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ülke isminin önüne koymayın bir ek lütfen, rica ediyorum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki, Kamil Bey, öyle yapalım.

Arkadaşlar, o gün aynen şöyle bir ifade geçti: Şehitlerimiz bizim şeref varakalarımız dedim, aynen ifade bu, şehitlerimiz bizim şeref varakalarımız, onları ömrümüz olduğunca başımızın üstünde taşıyacağız dedim, Kamil Bey, hocam -kendisine saygı duyuyorum, müktesebatına da- buna bile itiraz etti "'Şehitlerimiz' diyemezsin, hepimizin şehitleri." Ya, arkadaş, şehitlerimiz diyorum, bütün bir milletin. Dolayısıyla, hocam, katkı sunuyorsunuz siz, teşekkür ederim.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ona itiraz eden ilk ben değildim ama itiraz etmiş olabiliriz grup olarak. Nereden çıktı bu, ne alaka?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şehitlerimiz hepimizin sevgili hocam.

BAŞKAN - "Her şeye itiraz ediyor hocamız." demek istiyor yani oraya bağlayacak.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ak Türkiye de bu anlamda.

BAŞKAN - Bağla da bitirelim Sayın Aydemir.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ben haklı olduğum bir yerde itiraz ederim, o sözünüz, o ön ekiniz haklı bir ek değildir, bu kadar.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Peki, olsun hocam, olsun, devam edelim. Kavgasız bir zemin olsun istiyorum ben.

Geçmişte olduğu gibi bugün de yeryüzünde ve özellikle bölgesinde barış, huzur, kardeşlik ve istikrarın tesisi yolunda bir siyaset izleyen Türkiye var. Myanmar'dan Suriye'ye, Erbil'den Gazze'ye insanlığın sükût ettirildiği mazlum coğrafyalara adalet taşımayı, hakkı hâkim hâle getirmeyi amaçlayan bir Türkiye var. Yeryüzündeki tüm mağdur ve mazlumların hamisi, temsil ettiği değerlerle cihanda hakkın sesi olan bir Türkiye var. Elbette ki bu tarihî süreci bir insanlık dersi olarak cihana belletmeye kararlı, ecdat yadigârlarına vefalı, ecdat izlerini koruma yolunda sadık bir lider var. Türkiye'yi içe kapanıklıktan, güçlüler önünde suskun durmaktan kurtarıp dünyaya zılgıt çeken bir yiğit lider var.

Değerli Başkanım, tabii ki ak lider bu.

CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Buna diyebilirsin ama. Bunda sıkıntı yok. Ak liderde problem yok.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben, tabii, dış politika üzerine bilimsel herhangi bir görüş serdetmeyi doğru bulmuyorum, onu bilim insanları elbette ki kayda geçerler. Ben, millî irade bağlamında bize yansıyan düşünceleri de bu vesileyle aktarmak istiyorum.

Temsilcisi olmaktan müftehir olduğum ilimizin bir ilçesi var, Karayazı.

Arkadaşlar, 7 Haziran seçimlerinde yani 2015 seçimlerinde HDP'nin yüzde 98,5 oy aldığı bir ilçe burası. Şimdi, orada...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kayyum var.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - ... çok yiğit insanlar, mert, vatansever insanlar her gün bizi arıyorlar, şu dış politikaya duydukları saygıyı ve burada kendilerini bulmaktan dolayı bize olan şükranlarını ifade ediyorlar.

BAŞKAN - Ben de konsolosluk falan isteyeceksin zannetmiştim.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sayın Bakanım, ben de onlardan aldığımı size aktarıyorum. Size minnettar insanlarımız. Aynı şey, Hınıs ilçemiz için geçerli, ayın şey Tortum ilçemiz için geçerli.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onları yarın söyle, İçişleri Bakanlığı yarın.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Dışişleri Bakanımıza teşekkürleri var, dış politikamıza şükranları var.

Biz, bir kadroyuz, ak bir kadroyuz, her alanda yekpare davranıyoruz, elhamdülillah. Onun için de başarıda zirvelerdeyiz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bak, Başkan bile gülüyor.

BAŞKAN - Sen çok yaşa İbrahim Aydemir.

CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Garo Bey, oradaki belediyeler de ak belediye lütfen, karıştırma.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Mevzuyu bilmiyorsunuz siz.

Başkanımız, tabii, bizim bu jargonun işi nereye kadar götürdüğünü bildiği için biraz da siz böyle şeye düşüyorsunuz ona gülüyor, benim bu tavrıma değil, sizin düştüğünüz hâle gülüyor.

Arkadaşlar, bizim dış politikamızı Sayın Cumhurbaşkanımız çok özel tarif ediyor. Müsaadenizle, onu da burada not düşeceğim.

BAŞKAN - Son bir dakikanız ama.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Geleceğin dünyasında sadece demokrasinin, özgürlüklerin, güvenlik ve refah anlayışının bulunduğuna inanıyor, biz de bu istikamette çalışıyoruz." diyor Sayın Cumhurbaşkanımız. 2023 hedeflerimiz sadece ekonomide değil, demokraside de dünyanın en ileri ülkelerinden biri hâline gelme kararlılığımızı ifade ediyor.

Yine, Sayın Cumhurbaşkanımızın bir beliğ ifadesini ilave edeceğim: "Bizim demokraside de ekonomide de hak ve özgürlüklerde de insani değerlerin korunması hususunda da asıl mücadele alanımız Batı'dır." Bunun için "Dünya 5'ten büyüktür." diyoruz. Bunun için "one minute" diyoruz. Bunun için "Tüm insanlık güvende değilse kimse güvende olamaz." diyoruz. Bunun için 3,5 milyon Suriyeliyi ülkemizde barındırıyoruz. Bunun için, Myanmar'daki nehirlerin ve Akdeniz'in karanlık sularında boğulan mazlumların sızısını yüreğimizde hissediyoruz. Bunun için, insani yardımlarda dünyada ilk sırada yer alıyoruz.

Arkadaşlar, bir kavram...

BAŞKAN - Sayın Aydemir, son cümlenizi alayım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bir kavram, ben ara ara konuşmalarımda söylüyorum, şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın tarifi bağlamında söylüyorum: "İnayet" diye bir mefhum var. Eğer insanlığı bir görürseniz "öteki" diye bir kavramı zihninize yerleştirmezseniz, Cenab-ı Hakk'ın inayeti, nusreti sizi kuşatıyor, tıpkı şu an ak anlayışı kuşattığı gibi, tıpkı şu an ak yaklaşımın dünyaya nizam verme noktasında zirve bulduğu gibi. Size de tavsiyem budur: Kafanızda "öteki" olmasın. Gagavuzlara yapılan yardımı gerekçe gösterip burada bölücü dil kullanmayın.

Sabahleyin neredeydi Hişyar Bey? Ona söyleyeceklerim var. Bakın, Hişyar Bey'in amcasının oğlu Erzurum'dan aday oldu. O, kendisi biliyor. Beraber seçime girdik, sizinle beraber siyaset yapanlar adama konuşma hakkı tanımadılar. Ne zaman? 7 Haziranda. Fırsat elinize geçse insanları sokağa çıkarmazsınız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onu siz yapıyorsunuz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Onun için, böyle bol kepçe konuşmayacağız.

Burada, bir de şunu özellikle söylemek istiyorum arkadaşlar... Bir şey söyleyeceğim ben.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kayıttasın, kameraya bak.

CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Bu kısmı doğru.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Arkadaşlar, burada, özellikle Kürtler adına siyaset yaptığını söylemek hadsizliktir, edepsizliktir...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Haddini bil!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Benim, Kürtler adına siyaset yapan benim. Kürtler benim kardeşim. Ben, orada, onlardan oy almışım. Haddini bilmeyenler, Kürtlere düşmanlık edenler, Kürtler üzerinden onları mağdur edenler bir daha asla bu zeminlerde Kürtleri kullanmamalılar. Buna müsaade etmeyeceğiz.

En nihayetinde şunu söylüyorum: Dış politikamızın da zemininde şu var: Terörü bütün bütün ülke gündeminden çıkaracağız, bitireceğiz. Nereye kaçarsa kaçsın bu imansızlar, başlarında bomba olup patlayacağız, yok edeceğiz.

Hepinize saygılar sunuyorum.