KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlarımız, basınımızın değerli temsilcileri; öncelikle hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Sayın Bakanım, 2019 yılı bütçenizin Bakanlığınız, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum.

Dünya hızla değişmekte, ülkeler arası çıkar ve nüfuz çekişmeleri şiddetlenmekte, özellikle bölgemizdeki asimetrik çatışmalar tüm hızıyla devam etmektedir. Göç sorunları, terörizm musibeti, ekonomik türbülanslar, sosyal çalkantılar, siyasal açmazlar, etnik ve mezhep tartışmaları insanlığın umutlarını köreltmektedir. Uluslararası ilişkilerin değişen ve karmaşıklaşan yapısı da dikkate alınarak küresel sorunlara kalıcı ve kapsamlı çözümler üretebilmek için Birleşmiş Milletler sisteminde reforma gidilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyelerinden biri olması, uluslararası güvenlik ve barışın temini adına daha büyük rol üstlenmesi gerektiğini savunmaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri'yle ilişkilerimizin ekonomik, siyasi ve güvenlik boyutlarıyla her iki tarafın karşılıklı çıkarlarına hizmet edecek şekilde, eşitlik ve karşılıklılık temelinde yürütülmesi esas olmalıdır. ABD'nin IŞİD terörüyle mücadelede "taktik ittifakı" adı altında PYD'yle ortaklık yapmasının terörle ortaklıktan başka bir anlamı yoktur. PKK'lı teröristlerin başına ödül koyması sahip olunan niyet ve zamanlama itibarıyla oldukça kuşku vericidir. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi YPG'yi terör örgütü olarak tanımadıklarını söylemiştir. Bugün de güya ilişkilerin geçici ve eylem odaklı olduğunu söylüyorlar. Meselenin püf noktası da burasıdır. ABD YPG'yi silahlandırmakta, eğitim desteği vermektedir. ABD'li askerler YPG'lilerle kol kola devriye turu atmaktadır. Suriye Demokratik Güçleri isimli paravan örgütün içinde yuvalanan YPG'ye her türlü imkânı sunmakta, her kolaylığı sağlamaktadır. Güney sınırlarımız boyunca kurulmak istenen terör devletinin altyapı çalışmaları sinsice ve kalleşçe devam etmektedir. YPG demek PKK demektir, ölüm demektir, bebeklere sıkılan kurşun demektir. YPG'yle birlikte planı yapılan sözde kürdistan devletine, hatta büyük İsrail tasarımına Türkiye Cumhuriyeti bedeli ne olursa olsun izin vermeyecektir.

ABD'nin İran'a uyguladığı haksız yaptırım kararları, akıl ve insanlığın reddettiği, üstelik barbarlıkta zirveye çıkan yöntemlerle katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı olayı, etnik ve mezhebi kamplaşmalar, Fırat'ın doğusundaki provokasyonlar hep aynı kapıya açılmaktadır.

Orta Doğu'nun kargaşa ve krize sokulması, Arap Baharı'yla birlikte kırılan fay hatlarının yeni cephe hatları olarak değerlendirilmesi bölgesel huzur ve barış açısından büyük bir tehdittir.

NATO kapsamında bir müttefikimiz olan ABD'nin müttefiklik hukukuna uygun ve tutarlılık sergilemesini, Türkiye-ABD ilişkilerinin ikili bir ilişki olmanın ötesinde Avro-Atlantik bölgesi ve hatta dünya barış ve istikrarı açısından kritik önem taşıdığı gerçeğine uygun politikalar izlemesini bekliyoruz.

Sayın Bakanım, şiddet ve terörü politika enstrümanı hâline getirerek masum Filistinli kardeşlerimizin hayat ve varlık haklarına kasteden İsrail sonuç itibariyle katliamcı bir devlet olduğunu göstermektedir. ABD'nin Tel Aviv'de bulunan büyükelçiliğini haksız ve hukuksuz şekilde Kudüs'e taşıması büyük bir çatışmanın gerekçesini oluşturmuştur. İsrail, ABD'nin açtığı karanlık ve kanlı güzergâhta gözü dönmüşçesine ilerleyerek Gazze'de katliam yapmaktadır. Zulme karşı direnirken hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diliyoruz. Türk milleti din kardeşlerinin yanındadır.

Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da yaşanan olaylar tüm Müslümanların içini sızlatmıştır. 13 Aralık 2017 tarihinde İstanbul'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatının zirve toplantısı, Kudüs'ün ve Filistinli kardeşlerimizin yalnız ve çaresiz olmadığını ABD'ye ve işgalci Israil'e somut olarak gösteren ilk adım ve tarihî bir uyarı olmuştur.

Türkiye'nin öncülüğünde alınan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 21 Aralık 2017 tarihli kararı ile Kudüs'ün tarihî statüsü, manevi hakları teyit ve tescil edilmiştir. Kudüs davasının dünya gündemine gelmesini ve geniş bir destek bulmasını sağlayan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Dışişleri Bakanımızı ve diplomatlarımızı bir kez daha kutluyoruz.

Kudüs, İslam âleminin namusudur. Harem-i Şerif tüm Müslümanların şeref nişanesi, kutsiyeti çok yüksek bir ibadethanesidir. İsrail musallat olduğu Harem-i Şerif'ten derhâl elini çekmelidir, kutsallarımıza hürmet etmeli, Filistinli kardeşlerimizin hayat ve varlık haklarını öğütmekten vazgeçmelidir. Uluslararası toplum yapılan katliamı durdurmalı, daha büyük felaketlerin önüne geçmelidir.

Sayın Bakanım, medeniyetlerin beşiği olan Orta Doğu bölgesi, Türk-İslam medeniyetinin zirvesi olan Osmanlı Devleti'nin yüzyıllar boyunca sağladığı huzurlu ve müreffeh günlerini aramaktadır. Kan ve gözyaşının dinmediği bölge, küresel aktörlerin birbirleriyle vekâleten savaştığı bir coğrafyaya dönüşmüştür. Milliyetçi Hareket Partisi, başta Orta Doğu olmak üzere, bölgesel sorunların Türkiye'nin katkısı ve inisiyatifi olmadan çözülmesinin mümkün olmadığına inanmaktadır.

Irak politikamızın esası, Irak'ın toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesine ve Irak'taki Türkmen varlığının haklarının korunmasına, Irak topraklarının Türkiye için güvenlik tehdidi oluşturmamasına dayanmaktadır. Sınırlarımız dışından ülkemize yönelen fiilî terör tehdidi ve saldırıları karşısında burada yuvalanan terör unsurlarının tasfiyesi için Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları kararlılıkla kullanılmaya devam edilmeli, millî güvenliğimiz için gerekli bütün tedbirler alınmalıdır.

Suriye 'de yaşanan iç savaşın ardından ülkenin barış ve istikrara kavuşması, sosyal ve ekonomik açıdan kalkındırılması, güney hudutlarımızda güvenliğinin temin edilmesi, bölgede terörist yapılanmanın tekrar inşa edilmemesi ve Suriye'de yaşayan Türk varlığının hak ve hürriyetlerinin garanti altına alınması partimiz açısından millî beka meselesi olarak kabul edilmektedir

Fırat Kalkanı Harekâtı ve Zeytin Dalı Harekâtı küresel zulmün terör örgütleri kanalıyla hayata geçirmeye çalıştığı kanlı hesaplara karşı Türkiye ve bölge ülkelerinin huzur ve istikrarını tesis etmek üzere planlanmış millî ve stratejik hamledir.

Türk milleti Edirne'den Kars'a, İzmir'den Ardahan'a kadar seferber olup el açıp dua etmiş, kahramanlarımızı desteklemiştir. Kahraman Mehmetlerimiz Hatay'da konuşlandığı sırada Yörük çadırından çıkarak askerlerimizi duayla ziyaret eden, kurban kesip hepsini evladı gibi bağrına basan Yörük Ana, Türk milletinin eşsiz ferasetine tercümanlık yapmıştır. Türk milleti sinesinden çıkan ordusuna destek verip arkasında durdukça Allah'ın izniyle hiçbir hain, hiçbir müstevli, hiçbir kanlı hesap işe yaramayacak, hedefine ulaşamayacaktır. Dilimizde Allah'ın ismi, yüreğimizde iman ve vatan sevgisi, ufkumuzda bağımsızlıktan başka bir hedefimiz yoktur. Var olma irademiz kati ve kesindir. Vatanımızı böldürmeyeceğimizi hâlâ anlamamış olanlara verilecek dersler var ise bunu da heves ve heyecanla, Allah'ın izniyle yaparız.

Sayın Bakanım, Avrupa Birliğiyle göstermelik katılım müzakereleri tıkanmıştır. Avrupa Birliği, başından beri Türkiye konusunda riyakâr ve samimiyetsiz bir tutum sergilemiştir. Avrupa Birliğinin Türkiye'yi dışlayan tutumunun sürmesi ve AB'ye tam üyelik kapısının kapanması Türkiye'yi bir yol ayrımına getirmiştir. Türkiye, Avrupa Birliğinin vesayeti altına alınacak ve yörüngesinde tutulacak bir ülke değildir. Avrupa Birliği bu gerçeği bir an önce anlamalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi, Avrupa Birliğiyle ilişkileri Türkiye için bir kimlik ve kader sorunu olarak görmemektedir. Türkiye'nin ne pahasına olursa olsun Avrupa Birliğinin yörüngesinde sürüklenmeye mecbur, mahkûm ve muhtaç olmadığını savunmaktadır. Aksine, Brexit kararı sonrasında kan kaybeden Avrupa Birliğinin, Rusya, Çin ve ABD gibi küresel rakipleri ve uluslararası terörizm, kaçakçılık, göç gibi sınır aşan sorunlar karşısında Türkiye'nin desteğine giderek artan şekilde ihtiyaç duyduğuna inanmaktadır.

Kıbrıs, Türkiye'nin en önemli millî davasıdır. Türkiye'nin Kıbrıs üzerinde kurucu antlaşmalardan kaynaklanan vazgeçilemeyecek ve tartışılamayacak ahdî hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır. Türkiye'nin etkin ve fiilî garantisinin sulandırılması ya da olumsuz etkilenmesi hiçbir şart altında kabul edilmemelidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşayan soydaşlarımızın uzun yıllardır büyük bir sabır ve feragatle sürdürdüğü onurlu mücadeleyi Türkiye her şart altında desteklemeye devam etmelidir. Türkiye, Kıbrıslı soydaşlarının varlığını tehdit eden hiçbir yaklaşımın yanında olmamalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi, Kıbrıs'ta tek gerçekçi, uygulanabilir ve yaşayabilir çözümün...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - ...iki bölgeli, iki milletli ve iki devletli bir ortaklık yapılanmasına dayanması gerektiğine inanmaktadır. Böylesi bir çözüm için tek taraflı iyi niyetimizin yeterli olmadığı defaatle ortaya çıkmış olduğundan hem Rum yönetiminin hem de Avrupa Birliğinin bu konuya artık iyi niyetli ve yapıcı bir şekilde yaklaşması da beklentimizdir.

Ben, bütçenizin tekrar hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum, saygılar sunuyorum. Sizlere de başarılar diliyorum.