KOMİSYON KONUŞMASI

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Aslında hayatı kadın-erkek beraber yaşıyoruz. İşkenceye uğrayan, öldürülen kadınlar var, işkenceye uğrayan ve öldürülen erkekler de var ve bir yöntem yanlışlığı mı var acaba, âdeta toplumda bir çıldırmışlık görüyorum. Bu hafta sonu Kahramanmaraş'ta iki olay yaşadık; beraber olduğu erkek tarafından öldürülüp bir taş yığınına gömülen bir genç kız, kocası tarafından işkence gördüğü için babasının evine 3 çocuğuyla beraber sığınan bir kadın ve bir sabah namazı vakti abdest alırken o kadına işkence yapan damat tarafından ensesinden vurularak öldürülen bir kayınpeder, öldürülen bir kayınvalide ve babaevine 3 çocuğuyla sığınıp öldürülen bir gelin. Bu, Türkiye'nin sadece doğusunda, güneydoğusunda olmuyor, Manisa'dan bir haber, yeni evli bir çift, evlendiği günden bu tarafa günlük olarak evine hapsedilip işkence gören bir kadın. Sadece Türkiye'de de değil -İsveç'te bize anlatmışlardı KEFEK olarak gittiğimizde- İsveçli kadınların yüzde 42'si fiziki şiddete maruz kalıyor. Bizde bir tabir var, derler ki: "Hoca efendi, çok iyi okuyorsun da çocuk ölüyor." Yani biz kadın sorunlarını, erkek sorunlarını tartışıyoruz, konuşuyoruz ama toplumda böyle bir faciayla yüz yüzeyiz. Yani çocuk ölüyor, cinayetler artmış; sıkıntı yaşayan erkekler, sıkıntı yaşayan kadınlar.

Bir de benim şahsen millî eğitim müfredatında veya kitaplarındaki toptan kadınlarla ilgili ayrımcılık konularına katıldığım yer var, katılmadığım yer var. Şöyle bir önerim olacak: Yani bu kitapların neresinde nasıl bir ayrımcılık var? Bunlar üzerinde bir çalışma yapılırsa hepimiz de bunu aynelyakin çıplak gözle görmüş oluruz ve tedbirlerini ona göre almış oluruz. Bu hususta da ben bir çalışma yapılmasını faydalı görüyorum.

Diğer taraftan, nüfus planlaması mı, nüfus kontrolü mü, bu konular üzerine de çok destursuz gitmemek gerekiyor çünkü yıllar yılı, gerek "kontrol" de diyebiliriz, "planlama" da diyebiliriz, bu işler üzerinde bizden daha önce çalışan Batı ülkeleri bugün yaşlanmış bir nüfusu ve tükenmiş bir gençliği kucaklarında buldular ve şu anda nüfuslarını çoğaltmak için ne yapacaklarını şaşıyorlar. Biz de planlamaysa da, kontrolse de onların bu acıklı durumuna düşmeden ne yapmamız gerekiyorsa onu yapmalıyız.

Ben herkese saygılarımı sunuyorum.