ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Efendim, bir kere şunu net söyleyeyim: 1994 yılı değil, biraz hafızamızı ben de tazeliyorum, 1989'da ben de belediye başkanıydım, bu zamana kadar da belediye başkanlığı yaptım; bir.

Araç kiralama o yıldan daha sonra çıkmıştır. Çöp kiralamayı çok net hatırlamıyorum ama araç kiralamadan bahsediyorum. Ben taşeronlaşmadan bahsetmedim, araç kiralama daha farklıydı.

BAŞKAN - Araç kiralama da yapılıyor diye...

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Yok efendim, araç kiralama ama kamuda. Bir daha tekrarlayayım, kamudan bahsediyorum.

BAŞKAN - Dozerdi, şuydu, buydu.

ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Tabii, tabii, ona dikkat edin, bir bakın siz ona. Siz orada yanılıyorsunuz.

Üç, demin söylediğim Cumhuriyet gazetesiyle ilgili. Bakın, siz öyle diyorsunuz da şiir okumayla ilgili söylediğiniz örneğe katılıyorum. Ama o şiir söylendikten sonra suçlanmıştır. Ama siz daha gazete yayınlanmadan, gazetenin ne basacağını bilmeden, insanlar kitabı yayınladıktan sonra okunmadan bir şeyi suçlayamazsınız. Benim beynimin içindeki düşünceyi algılamakla suç olamaz. Ondan dolayı bu tedbirler alınırsa dünyada şiiri bırakın, sizin beyninizdeki şiir yazma düşüncesinin adımınızı atışından itibaren, şu yasadan, atıyorum, makul suç anlamı içerisinde o insanların tipine, bıyığına bakarak da karar verebilirsiniz. Onun için doğru olan şudur: Suç oluşur, ondan sonra karar verirsiniz. Ama sizler bu anlayışla adaletin... Dünyanın hiçbir yerinde basılmayan bir şeyi, yapılmayan bir şeyi varmış gibi orada tedbir alarak, basarak önleyemezsiniz. Düşüncedir, özgürlüktür. Zaten şu anda dünyada dün oradaki eylem de dâhil olmak üzere, Sayın Başbakanın da oraya katılmasının nedeni budur. Yani, hepimizin birlikte bunun arkasında durmak... Ama sizler daha burada, gazetede böyle bir şey olup olmadığını mahkeme kararı almadan, savcılık olmadan polis basarak orasını durdurarak, el koyarak bu gazetede var mı yok mu anlayışı içerisinde bu yasada uygulanmasının bir insanların beyninde olmadan düşüncesini yasaklar sistemidir, arada çok fark vardır, bunu söylemeye çalıştım. Yoksa, ben sizin bıyığınızı beğenmedim, beyninizin içindeki suç, herkesin düşüncesi farklı olabilir. Mutlaka basın özgürlüğünde başka şeyler de benim beğenmeyip sizin beğendiğiniz de yazılabilir. Ama size hakaret veya hepimize hakaret varsa o zaman hak arama şeklinde hukuk devreye girer, yargı devreye girer. Arada çok fark vardır. Bunu belirtmek istedim.

Teşekkür ederim.