| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Ticaret Bakanlığı b)Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı c)Ekonomi Bakanlığı ç)Rekabet Kurumu d)Helal Akreditasyon Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .11.2018 |
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli basın mensupları; hepinizi öncelikle sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Yarın 10 Kasım, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümü, kendisini minnetle sevgiyle özlemle anıyorum; ruhu şad olsun.
2019 bütçesini görüşüyoruz. Tarihimizin en derin cari açık krizinin içinde olan bir durgunluk döneminde bu görüşmeleri yapıyoruz. Cari açığın giderilmesi noktasında ciddi tedbirler maalesef göremiyorum. Şunu açıklıkla belirtmeliyim ki yaşadığımız kriz, tek adam sisteminin getirdiği bir krizdir. Ülkemizde Merkez Bankası vergi şampiyonu oluyorsa, diğer bankalar da bunu takip ediyorsa bu krizin adını koymak ve kabul etmek, tedbirleri de ona göre almak gerektiğini belirtmek istiyorum. Bu kriz özünde bir siyasi krizdir aynı zamanda. Ülkeyi bir şirket anlayışı içinde yönetme gayreti içinde olan bir yönetim krizidir. Cari açığın en temel sebeplerinden biri dış ticaret açığıdır. Bu dış ticaret açığını kapatmak için ne tür tedbirler almayı düşünüyorsunuz, bunu da göremiyorum.
Sürekli "İhracat artıyor." diyorsunuz, ithalatın arttığını hiçbir zaman söylemiyorsunuz. Hâlbuki ihracatla ilgili söz etmek yerine ithalatı hangi miktarda, ne oranda azaltacağınızı ve bunu dengeli bir hâle getirme noktasında ne tür tedbirlerin olduğuna dair hiçbir şekilde açıklama yapmıyorsunuz.
Eğer bir ülkede yatırımlar durmuşsa, ticaret yavaşlamışsa, üretim düşme noktasındaysa, istihdam giderek azalıyorsa, işsizlik had safhada ise bu çarkın böyle bir ekonomik düzen içinde dönmesi, yürümesi kesinlikle mümkün değildir, ekonomik durum tıkanma noktasına gelmiştir, bu tıkanmayla ilgili ciddi tedbirlere ihtiyaç vardır.
Esnafın siftah bile edemediği, sanayicinin çarkını döndüremediği, üreticinin kazanamadığı, girdi maliyetlerinin giderek katlandığı bir kara tabloyla karşı karşıyayız ama siz bütçenizde bunları hiç bahsetmiyorsunuz. Girdi maliyetlerini düşürmek, tüketiciyi korumak için hangi tedbirleri uygulamayı düşünüyorsunuz? Özellikle ocak ayında derinleşmesi beklenen bu durgunlukla şimdiden etkili bir mücadele vermek yerine yüzde 10'luk yapay indirimler sağlıyorsunuz. Bu yüzde 10'luk indirim konusunda bir etki analizi yapıldı mı, bunu duymak istiyorum. Piyasalara nasıl bir etkisi olmuştur, bunu da sizlerden işitmek istiyorum.
Geçen yılda kalıcı sonuçları görülmediği hâlde mobilya, araba, beyaz eşyada geçici KDV, ÖTV indirimi getirerek yıl sonu enflasyonunu yapay tedbirlerle düşürmeye çalıştınız. Diğer alanlarda da aynı indirimi, uygulamayı yapmayı düşünüyor musunuz, bunu da duymak istiyorum.
Adaletsiz vergi ve teşvik politikası, Kamu İhale Yasası'nın delik deşik edilmesi, hukuk ve mülkiyet güvencesinin kalmaması, adrese teslim vergi istisnası ve muafiyetleri, Sayıştay raporuna göre yansıyan bakanlık teşvik ve desteklerindeki kayırmacılıklar, girdi maliyetleriyle ve pazar sorunlarıyla iç içe geçmiş bir piyasamız var. 2019'da 80 milyar Türk liralık açık vermeyi hedefleyen bütçe, bu anlayışla kurumlar vergisi tahsilatı yapmakta yine zorlanılacaktır.
Sayın Bakan, Yeni Ekonomi Programı'nın ıska geçtiği temel sorunlarımız giderek büyüyor. Türkiye'nin ana sorunu artık yeni dış borcu bulmak değil, birikmiş dış borcu ödemektir. Yeni Ekonomi Programı buna göre uyarlamak... Yeni Ekonomi Programı'nda öncelikle söylemeniz gereken şey, özel sektör döviz borçluluğunu nasıl çözeceğinizi ortaya koymanızdır. Bu 457 milyar doların yüzde 70'i yani 317 milyar doları özel sektöre aittir. Borcumuzun millî gelire oranı yüzde 52 olmuştur. Bu dış ticaret açığının giderek artmış olması sebebiyle gerçekten ödenemeyecek, tıkanmış ve büyük maliyetlerle borç bulmamızı zorlayan bir noktaya gelmiştir, mutlaka bunun çözüme...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Bakan, şimdi iki konu daha var. Özellikle Sayıştay raporunda da ısrarla uyarıldığı hâlde Turquality'le ilgili marka desteklemesi yapılmaktadır. Ama bu desteklenen firmaların birkaçı yabancı sermayeli şirketlere satılmış olmasına rağmen hâlâ bu yabancı şirketlere bu desteklerin devam ettiğini görmekteyiz, bunun son verilmesini istiyoruz.
İkinci olarak da devlete vergi ve sigorta borcu olan firmalara özellikle teşvik ve desteklerin devam ettiğini görmekteyiz. Buna da son verilmesini ve özellikle bir firmaya bunun verilmiş olması sebebiyle bu firma isminin de sizin tarafınızdan açıklanmasını bekliyorum.
Teşekkür ediyorum.