KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli üyelerim, değerli bakan yardımcılarım ve bürokrat arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Ticaret Bakanlığımızın bütçesini görüşüyoruz. Ekonomi Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı birleşerek Ticaret Bakanlığı oluştu yeni sistemde. Bir hayli konular geniş aslında, ben de bir hazırlık yapmıştım ama kısa tutacağım.

Sayın Bakanımız, yeni bakanlığınız size hayırlı olsun diyorum her şeyden önce. Tebrik ediyorum, çok güzel bir sunum yaptınız.

Burada, sizin sunumunuzda dış ticaret hacmimiz -ithalat ve ihracat toplamı- 2017 yılında 390 milyar 800 milyon dolar olmuş ve giderek arttığını belirttiniz ve 2018 yılının Ekim ayında da bir önceki yılın aynı ayına göre 166,8 milyarla böylece şimdiden 2014 yılındaki tarihî rekoru aştığımızı belirttiniz, tespit ettiniz. Ben tabii konu çok; kendi bölgem -Giresun Milletvekiliyim ben- Giresun'a "fındığın başkenti" diyoruz. Fındık ihracatımızla ilgili bu paralel artışa uymayan, tersine dönen bir tespit yapıp konuşmama son vereceğim çünkü çok sayıda konu var, zamana uymak için.

Değerli Bakanım, son on yılın istatistikleri var elimde. Biliyorsunuz, dünya fındık üretiminin yüzde 70'ine yakın bir hacmine sahibiz, bunun da yüzde 85'ini ihraç ediyoruz her yıl, yani dünya fındık ihracatının da yine yüzde 70 ila 75'ini Türkiye elinde bulunduruyor. Son on bir yılda 100'ü aşkın ülkeye ihracat yapmışız ve bundan da 20 milyar 221 milyon dolar döviz girdisi elde etmişiz sadece fındıktan. Biliyorsunuz, fındıkta ithal girdisi sıfır. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliğinden aldım bu bilgileri. Türkiye'nin toplam ihracat payı içinde de yüzde 8'lik bir orana sahip fındık. Yıllara göre çok istikrarsız bir şeyimiz var, mesela son yıllarda Türkiye ihracatı artıyor ama fındık ihracatı düşüyor.

Elimde 2018 yılı ile 2019 yılı miktarları var ki bildiğiniz gibi 1 eylülde başlıyor ihracat sezonu, son on haftanın da rakamları var. 2018 yılı ile 2019 yılı içinde en yüksek ihracatı geçen yıl -miktar olarak- 287 bin tonla yapmışız, yani 2018'de 287 bin ton iç fındık ihraç etmişiz ve bundan 1 milyar 782 milyon Amerikan doları ihracat geliri elde etmişiz. Hâlbuki tüm zamanların rekorunu kırdığımız 2015 yılında 240 bin ton iç fındıkla 2 milyar 827 milyon Amerikan doları ihracat geliri elde etmişiz; bakın, üç sene önce bundan 47 bin ton daha az fındık ihraç edip -iç fındık olarak konuşuyorum- 1 milyar 45 milyon dolar daha fazla gelir elde etmişiz. Trende baktığımızda, her sene farklı bir şey; mesela 2009'da 1 milyar 172 milyon; 2010'da 1 milyar 500 milyon, artıyor, artıyor, artıyor ve pik yapıyor 2 milyar 827'yle, ondan sonra da düşmeye başlıyor: 1 milyar 981 milyon, 1 milyar 886 milyon, geçtiğimiz sene 1 milyar 782 milyon ki bu sene bu daha da aşağılara düşecek gibi gözüküyor çünkü son on haftanın rakamları var elimde Sayın Bakanım ve 4 kasım itibarıyla yani 1 eylül-4 kasım arası toplam 61.827 ton iç fındık ve bundan da 333 milyon 620 bin Amerikan doları gelir elde etmişiz. Ortalama fiyatlara baktığımızda bunun ortalaması 5,39 dolar ama 2016'nın ortalaması 9.41 dolar, bakın, giderek düşüyor. Bunu niye anlatıyorum? Elimizde böyle bir ürünümüz var ve dünyada tartışmasız birinciyiz. Sadece Giresun Milletvekili olduğum için söylemiyorum, geçtiğimiz haftalarda 3 partimiz -Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve İYİ PARTİ- Meclisimize fındıkla ilgili araştırma açılmasıyla ilgili teklif getirdiler ve biz tabii AK PARTİ olarak dedik ki: "Biz fındık araştırmasını değil fındık çalışma grubunu kurduk ve neticede de görüşmelerimiz sonunda Hükûmetimiz fındığa Toprak Mahsulleri Ofisinin alım yönünde müdahalesi kararını verdi Sayın Cumhurbaşkanımız. Aslında 2009'dan beri bu ikinci müdahale, geçen sene de müdahale etmek zorunda kaldı Hükûmet. Hâlbuki, 2009'den 2016'ya kadar gerçekten işler iyi gidiyordu. Bakın, hem ihracatta hem fiyatta müstahsil memnundu, üretici memnundu, ihracatçı memnundu, hepsi memnundu ama tabirimi hoş görün, 70 sent demeyeyim de şu anda doların her kuruşuna, her sentine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde bile böyle bir ürünü maalesef iyi kullanamıyoruz. Ha "Ne yapılabilir?" konusunu ayrıca ihtisas komisyonlarında konuşmak lazım.

Ben geçmişte FİSKOBİRLİK Genel Müdürlüğü yaptım, özel sektörde çalıştım, fındık müstahsiliyim, fındık bahçelerinde büyüdük. Doğu Karadeniz'de ta Artvin'den, İstanbul Boğazı'na kadar sahil şeridini ilgilendiren bir ürün ama onun da ötesinde sizin bakanlığınızı ticaret açısından, ihracat açısından ilgilendiren son derece stratejik bir ürün.

Tarım yönünü mutlaka konuşmamız lazım, onu Tarım Bakanlığıyla konuşuyoruz, bütçesi geldiğinde orada da dile getireceğim ama özellikle ihracatçılarımızın sıkıntısı var Sayın Bakanım, ona da biraz değinmek istiyorum. Biz Sayın Eximbank Genel Müdürümüzle zaman zaman konuşuyoruz, Adnan Bey benim de eski dostum. Fındık ticaretiyle iştigal eden bütün kesimlerin finansmana erişiminde sıkıntı var. Kısmen son haftalarda bu gideriliyor ama bu fiyat düşüşünün ve ihracat gelirinin azalmasının önemli sebeplerinden birisi de finansmana erişimin sıkıntılarıdır. Aksi takdirde Hükûmet fındığa müdahale etmek zorunda kalmazdı. Bakın, Toprak Mahsulleri Ofisinin piyasa ekonomisi şartlarını da aşarak alım yönünde müdahale etmesi, son on yılda geliştirilen politikanın dışına çıkmak olmuştur, buna mecbur kalınmıştır Hükûmet olarak ama eğer bu finansmana erişimdeki zorluklar, hatta neredeyse imkânsızlıklar ortadan kaldırılsaydı belki de müdahale edilmeden piyasa kendi yolunu bulacaktı, çünkü başlangıçta öyle öngörmüştük. Arkadaşlarımız belki, işte "Türkiye'ye bir müdahale yapıldı." buna karşı çıkıyorlar ama 10 Ağustos operasyonu da bu piyasadaki sıkıntıların nedenlerinden biridir, o bahsi diğer...

Şimdi, bugün fındıkta -ki Rekabet Kurumu Başkanımız buradaydı ama siz Başkan Vekilisiniz herhâlde- Rekabet Kurumuna da alıcı tarafından şikâyetler geldi. Niye? Âdeta monopson durumunda bir firma, yabancı bir firma, isim vermeyeceğim, belki düopson da olabilir... Yani birkaç firma olmasa fındık ihraç edecek, fındık alacak Türk iş dünyası yoktu. Çünkü, finansman olmayınca kimse fındıkta yatırım yapamıyordu.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sizin döneminizde bu firmalar yok oldu. Oltan Gıdaya ne oldu?

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen, böyle bir usul yok, hatibe müdahale etmeyin, söz aldığınızda söylersiniz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Şimdi, onu ayrıca konuşuruz, onu ayrı konuşuruz da benim süremden çalmayın.

O bakımdan, benim derdim üzüm yemek, fındık gibi elimizdeki bu ürünü değerlendirmek için Ticaret Bakanlığımızın yapması gereken özel işler var Sayın Bakanım. Yani bunu ayrı bir birim olarak değerlendirip, tabii sizin bir de kooperatifçilik yönü var, FİSKOBİRLİK'i de ele almamız lazım, çünkü geçen seneki Gümrük ve Ticaret Bakanımızla bunları çalışıyorduk ama ben asıl ihracatın üzerinde durmak istiyorum. Fındık ihracatçımızın finansmana erişimini kolaylaştırırsak, bu, piyasadaki sıkıntı kısmen giderilir ve hatta Türkiye ihracattaki kaybını kısmen telafi edebilir bu sene için. Ama gelecek seneler için bu yükselişi yani fındıktaki, ihracattaki yükselişi geriye döndürmemiz lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Çok özür diliyorum, birkaç dakika daha lütfen.

2015 yılında ulaştığımız 2 milyar 827 milyon dolarlık gelir, bugün 1 milyar 782 milyona düşmüşse bu sebebin esası finansmandaki sıkıntı. Onun için, Eximbankın özellikle fındık ihracatçılarına muamelesini biraz daha pozitif anlamda iyileştirmesini ben talep ediyorum.

Tabii, derdimiz sadece fındık değil, bir konuya daha değinip ondan da sizlerden yardım isteyip sözlerime son vereceğim. Ben aynı zamanda Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanıyım. Sayın Bakanım, KEİ yani Karadeniz Ekonomik İşbirliği, adı üzerinde ekonomik iş birliği örgütü. 1992 yılında Türkiye'nin öncülüğünde rahmetli Özel Cumhurbaşkanıyken kurulmuş, yirmi altı yıl olmuş. 335 milyonluk bir nüfus var Karadeniz bölgesinde ve 12 tane üye ülke var. Adı ekonomik iş birliği ama prematüre doğmuş âdeta, yirmi altı yıldır da maksadından uzaklaşmış demeyeyim, öyle dondurulmuş duruyor. Burada, sizin bakanlığınızı ilgilendiren önemli bir kurum var. Adı, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası. Bakın, bu banka Selânik merkezli, Türkiye de ortak orada, kurucuyuz. Bu bankayı biz devreye sokabilir miyiz? Bunun arayışı içindeyim, ben daha yeni başkan oldum, iki aylık bir çalışmamız var ama malumunuz, Amerikan dolarının dünyadaki bu hegemonyasını özellikle bölgesel anlamda kırabilmek için karşılıklı millî paralarla iş birliğinde bu banka kullanılabilir mi? Sizin bakanlığınızın da ilgi alanına giriyor. Her ne kadar Dışişleri Bakanlığımız bu KEİ'yle ilgili ilişkileri yürütüyorsa da ama esas burada Ticaret Bakanlığımızın devreye girmesi gerekir diyor düşünüyorum.

Ben tekrar, 2019 bütçenizin ülkemize, bakanlığınıza, hepimize hayırlı olmasını diliyor ve beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.