KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Başkanım, kıymetli Komisyon üyelerimiz, Sayın Bakanım, değerli bürokratlarımız ve basınımızın güzide temsilcileri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Millî Eğitim Bakanımız Sayın Selçuk'un dediği gibi, bizim davamız gerçekten eğitim ve gelecek davasıdır. Sayın Bakanın kullandığı kucaklayıcı dilin MEB'in her kademesine hâkim olması ve Sayın Bakanın başarılı olması en büyük dileğimizdir. Biz de bu başarı için taşın altına elimizi koymaya hazırız.

Millî eğitimin en önemli meselesi, bize göre liyakattir. İlimiz Kayseri'mizde ve ülke genelinde MEB'e hâkim olan sendikal vesayettir. İl, ilçe millî eğitim müdürlerinin ve müdür yardımcılarının sadece bir sendika yöneticileri ve üyelerinden atanması, sadece mülakatla, sendika referansıyla atanan şube müdürleri, MEB Yönetici Atama Yönetmeliği değişikliği sonucu tamamen sendika-siyaset işbirliğiyle atanan okul müdür ve müdür yardımcıları... Bu yöneticilerin atanmasında ehliyet, liyakat, eğitim başarısı gözetilmemiştir. Sendikada hazırlanmış listeler mülakat komisyonlarında onaylanmıştır. Bu şekilde oluşan ilimiz Kayseri'deki MEB yönetici kadroları aynı zamanda bir sendikanın iş yeri temsilciğini üstlenmişler, burada, bu sendika dışındaki öğretmen, memur, hizmetlilerin işlerinin yürümeyeceği algısını bilinçli olarak oluşturmuşlardır. Aday öğretmen eğitim seminerlerinde sendika propagandası yapılmış, sendika üyesi olmaları ima edilmiştir. Olmayanların adaylığının kalkmayacağı, sözleşmeli öğretmenlere sözleşmelerinin iptal edileceği, başlarına bir iş gelebileceği ima edilmiştir. Görevlendirmeler sendika referansıyla, memur ve hizmetlilerin yer değiştirmesi sendika referansıyla, ücretli öğretmen alımı bile sendika referansıyla yapılmaya başlanmıştır. Bu durum, 15 Temmuz sürecine kadar tüm hızıyla devam etmiş. 15 Temmuzla birlikte yavaşlasa da, değişeceği söylense de değişen fazla bir şey maalesef olmamıştır. İllerimizde millî eğitimin en önemli problemi millî eğitim bürokrasisinin sendikal vesayete teslim olmasıdır. Bürokratlar istese de iç içe geçmiş ilişkilerden dolayı bu vesayetten kurtulamamaktadırlar. Burada bahsedilen hususların tamamından illerimiz mülki amirleri, siyasi partiler haberdar edilmişler ve bazı uygulamalar yargıya taşınmış olsa da bir çözüm üretilememiştir.

Bize göre bu sendikal vesayete teslim olmuş yapı, kendini koruma refleksiyle atılacak her yeni adıma ve hedeflenen başarılara engel olacaktır. MEB'in hem kademe yönetici atamalarında ve öğretmenlerin ilk atamalarında mülakat kaldırılmalı, objektif kriterlere dayalı yönetici atama yönetmeliği çıkarılmalı, bir öğretmenin nasıl müdür, müdür yardımcısı, şube müdürü olacağı belli olmalı, yazılı kuralları olan bir yönetim oluşturulmalıdır.

Alan ziyaretleri ve eğitim çalışanlarının görüşleri doğrultusunda tespit ettiğimiz başlıca talepler şunladır: Öğretmenler için 3600 ek gösterge; eğitim-öğretim ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına verilmesi; vergi diliminden kaynaklanan ekonomik kaybın giderilmesi; uzman, başöğretmenlik adaletsizliğinin giderilmesi, sınavsız, kıdemi göre ve her öğretmene verilmesi; sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması; öğretmen yer değiştirmelerinde sıraların çalıştırılması; görevlendirmelere bir kıstas getirilmesi; il dışı atamalarda il, ilçe emrinin getirilmesi; birleştirilmiş sınıflarla ilgili çalışma yapılması; vakıf, dernek ve benzeri kurumların protokol imzalanarak okullarda program yapmasına izin verilmemesi; meslek liselerindeki öğrenci azalmasına çözüm bulunması; taşımalı sistem kapsamında olan özel servis araçlarının donanım, kontrol ve denetimlerinin öğretmenler ve okul yöneticileri tarafından değil emniyet, jandarma, zabıta, güvenlik görevlilerince yapılması; her okula öğrenci sayılarıyla orantılı ödenek çıkarılması; özel okullardaki öğretmen ücretleri ve çalışma koşullarının denetlenmesi; müfredatların gözden geçirilerek akademik yeterlilik ve becerilerin yanı sıra yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik kazanımların müfredatlara dâhil edilmesi; bunun sadece teoride kalmaması; özellikle ilkokul düzeyinde yoğun akademik kazanımların yer aldığı müfredat yerine öğrencilerin gelişimsel özelliklerini destekleyici yaşam becerilerinin ağırlıklı olduğu müfredatların getirilmesi; millî eğitim program ve müfredatlarının oluşturulmasında, hazırlanmasında, eğitim bilimi, eğitim programları, çocuk gelişimi, gelişim psikolojisi, psikolojik danışma ve rehberlik alanlarında uzmanlaşmış akademisyen ve uygulayıcıların görüşlerinin alınması hususlarında Milliyetçi Hareket Partisi olarak millet adına beklentilerimiz vardır.

Sayın Bakanımızın bir eğitimci olması ve marka bir isimle kuruma sahip olması ve söylemlerindeki naiflik eğitimin düzelmesi konusunda toplumsal beklentiye yükseltmiştir. Eğer bu beklenti karşılanamazsa umutlar daha da çöküntüye uğrayabilir.

Bu sebepten dolayı, Sayın Bakanın yükü önceki bakanlardan daha da ağırdır ama gücü de o oranda büyüktür. Zira, başta Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere, bütün millî iradeyle yapacağı güzel işlerde onunlayız diyor, bütçemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.