KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ben bir şey ifade edeyim, sonra Sayın Bakanıma bırakayım isterseniz.

BAŞKAN - Peki, İsmail Bey, buyurun.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Evet, teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Şimdi, sağlıkta şiddetle ilgili aslında çok önemli bir konu olduğunu her ortamda, her platformda ifade ediyoruz. Bunun bir partilerüstü olması gerektiğini de ifade ediyoruz. Bugünkü benim bu konuyla ilgili, özellikle Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu araştırma önergesinde yapmış olduğum konuşmada da bunları hep ifade ettim.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - Reddettiniz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Reddetmekten ziyade ifade ettim, şunu söyledim, benden önce konuşan değerli arkadaşım da ifade etti; 2012'de başlayan araştırma komisyonunda da ben sözcü olarak görev yaptım. O tespitlerin çoğunda emeğim var.

Yine sağlıkta şiddetin oluşmasında o zaman tespit ettiğimiz bir olay, sadece sağlıkta şiddet değil, toplumda bir şiddetin olduğunu belirlemiştik. Bunun için işte, özellikle televizyonlardaki görüntüler ve diğer pek çok şey var orada, sizin de ifade etmiş olduğunuz gibi, zaman alması açısından çok fazla onlara girmeyeceğim ama şunu ifade edeyim: Etkili de çözümler aldık. O zamanın Bakanı Sayın Recep Akdağ 10 maddelik bir eksiklik yazdık, beyaz kod uygulaması özellikle orada başlamıştı. Yine, sağlık çalışanlarının ayrıca haklarını savunan kurulların kurulması orada başlamıştı. Aynı şekilde, "Hasta hakları varsa, niye sağlık çalışanlarının hakları olmasın." diye ifade ettiğimiz her hastanede bir başhekim yardımcısının başkanlığında bu kurulların oluşturduğu, SABİM şikâyet hattında özellikle hemen anında değerlendirildiğini ve 2014 yılında da burada almış olduğumuz bu kararlar doğrultusunda da bir kanun hazırladığımızı, işte o kanunda özel hastanelerin, özellikle özelde çalışanların buraya geldiğini, yine orada, sağlık kuruluşlarında kasten yaralama, biraz önce ifade etmiş olduğumuz bu ifadenin ta o zamandan kanuna derçettiğimizi, savcılıklardan sevk işleminin başladığını, yine hastanelerde, Sağlık Bakanlığında o zaman bir avukat sıkıntısı vardı, avukatların Sağlık Bakanlığı tarafından çözülmesi gerektiğini, aynı şekilde bu özel hastanelerde çalışan sağlık çalışanlarının da o avukatlar tarafından savunulabileceğini, pek çok şey var bunun içerisinde, alınan tedbirler de var.

Aslında şunu ifade etmek istiyorum: Bunların hepsinin sağlık çalışanlarına şiddeti yeteri kadar önlemediği gibi de bir gerçek var, bunu ifade etmek istiyorum. Bugün de söyledim, bunun birlikte ve beraber çözebileceğimiz çok şey olduğunu da söylüyorum. O açıdan, şunu ifade ediyorum: Bu anlamda, birlikte, beraber çalışabileceğimizi, tekrar söylemek istiyorum.

Bu arada da biraz önce Değerli Grup Başkan Vekilimiz Özgür Özel Bey'in kendisi çok naziktir, şeydir ama biraz önce Bakan Yardımcımıza ifade ettiği "sağlık teknisyen yardımcılığı"nı hiç kabul etmiyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Mehmet Uçum'un ifadesi bu.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Yani öyle de olsa size yakıştıramadım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Mehmet Uçum diyor ki: "Artık bakanlar teknisyen."

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Size yakıştıramadığımı söylüyorum. Siz beyefendi birisiniz, nezaketi hiç bırakmazsınız ama incitici...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Teknisyen" diyor. D&R'dan dünya kadar para verip aldık bir de kitabı.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bakın, incitici ifadeler kullandınız. Sizde hiç görmediğimi bir şey, garibime gitti. Bunu hatırlatmak istiyorum.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Atıf yapıyor ama kendi ifadesi değil.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Yok.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Şimdi, bakın...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bak, Mehmet Uçum'un ifadeleri olabilir. Bakın, farklı bir şey söylüyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Muhammet Bey'e de bir söz verelim o zaman.

BAŞKAN - Vereceğim ama İsmali Bey'inki bitsin, ondan sonra.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ben seni iyi tanıyorum, yani böyle bir ifadeyi sen kullanmazsın.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Kendi ifadesi değil zaten.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hayır, öyle de olsa ifadelerinde incitici şeyler kullandığınızı söyleyebilirim. Bunu bilerek veya bilmeyerek... Ben sizin bilmeyerek yaptığınıza da inanıyorum, onun için onu da ifade etmek istiyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kişisel olmadığını söyledim. Muhammet Bey de bir söylesin, sonra ben de söylerim.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Nezaket kuralları içinde söyledi zaten, kişisel olmadığını söyledi.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Yok, ben Özgür'ü yeni tanımıyorum, ben yıllardan beri tanıyorum, ona hiç yakıştıramadım ben.