RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben hukukçuyum, sağlıkçı değilim. Burada hukukçu arkadaşların tereddütleriyle ilgili maddeyi bir daha değerlendirmemiz gerekiyor.

"Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu veya mahallî mülkî amir tarafından fiilin mahiyeti ve sonuçları dikkate alınarak iki bin Türk lirasından yirmi bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir. Fiilin bir yıl içerisinde tekrarı hâlinde ceza bir kat artırılarak uygulanır." diyor. Şimdi, genel hükümlere baktığımızda, fiilin mahiyetleri ve sonuçları, kamuoyunda infial uyandırıp uyandırmaması, ölçülülük, zararın fahiş olup olmaması, fiilin işleniş biçimi, failin durumu, bütün bunlar dikkate alınarak genel yargılamada hâkim bu şekilde takdir hakkını kullanır.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hâkim yok burada.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Biliyorum, ben genel hükümlere atıf yapıyorum, sizi destekler mahiyette konuşuyorum, ne konuştuğumu da biliyorum.

Şuraya gelmek istiyorum: Dolayısıyla bütün hukukçu arkadaşların buradaki tereddüdü makasın açık olmasından kaynaklanıyor. Takdir edersiniz ki cezada ve idari yaptırımlarda makasın çok açık olması takdirde keyfiyete neden olabilir. Netice itibarıyla, her ne kadar idari yaptırımların, idari cezaların, kapatma kararlarının yargı yolu açık olmasına rağmen, makasın bu derece açık olması tartışılabilir. Bu nedenle, burada, eğer cezalarda alt sınırı, fiilin durumu kabahatse ona göre, cürümse ona göre, kapatmayla birlikte değerlendirilerek 2 bin lira değil de 4 bin liradan belki 10 bin liraya kadar veyahut da 6 bin liradan 10 bin liraya kadar rakamlar yukarı çekilerek makasın takdir keyfiyetini daraltacak şekilde... Ki tereddütlere ben de katılıyorum fakat burada aynı arkadaşlarımızın genel hukukla genel çerçevede ceza hukukunun genel prensiplerinin aynı şekilde bu kanun için de karşılanacağını bilmeleri gerekiyor. Buradan hareketle, tekrar bu maddede özellikle makasın... Sayın Bakanım, takdir ederseniz, bu keyfiyete mahal kalmadan bir daraltma yapılabilir.

İkincisi: Burada idari ve mülki amirin gerektiğinde müdahale etmediğinden bahsedildi ki bu netice itibarıyla ihbar ve şikâyetle karşılanabilecek bir durumdur. Eğer idare burada takdir keyfiyetini dediğiniz manada, müdahale etmeme anlamında kullanırsa bu olayı gören ihbar edebilir, müşteki olarak şikâyette bulunabilir. Dolayısıyla bu noktada bir sıkıntı yok ama bu makasın gerçekten ceza hukukunda, özellikle Ceza Kanunu'nda iki yıldan yedi yıla kadar, bir yıldan on yıla kadar cezalar var. Burada her ne kadar failin durumu, suçun işleniş biçimi, kamuoyundaki infial durumu ve suçun kamuoyundaki zararının fahiş olması gibi takdir hakkını kullanırken hâkime verilen hakkın aynı şekilde idare ceza verilirken de kullanılması idare hukuku açısından idare mahkemesine gidildiğinde, ceza yaptırımı açısından sulh ceza mahkemelerine gidildiğinde, dolayısıyla idari tarafın takdir yetkisini kötüye kullanıldığından bahisle iptal edilebilir. Bu iptal edilme keyfiyetini biz idareye bırakacağımıza burada Komisyon üyeleri olarak sizler -ben Komisyon üyesi değilim, Sayın Bakanım takdir ederseniz- burada sizin ihtiyacınızı da karşılar şekilde makası daraltarak, yine de cezaları artırarak bir caydırıcılık sağlanabilir diye düşünüyorum.

Arz ederim.