KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Komisyon Başkanım, Komisyon üyelerimiz, milletvekillerimiz, Sayın Bakanım, saygıdeğer bürokratlarımız ve basınımızın güzide temsilcileri; Türkiye uzun yıllardır terörle mücadele ediyor. Türk milleti olarak bu konuda maddi ve manevi büyük bedeller ödedik. Türkiye üzerinde hesabı olanlar, bu ülkeyi bölmek için planlar yapanlar vazgeçmediği gibi bizim de bu hesaplar, bu planlar karşısında vazgeçmeyeceğimizi tüm dünya görmüştür. 15 Temmuz sonrası artarak devam eden terörle mücadele süreci göstermiştir ki Türkiye, bölgesinde bir güçtür ve bu mücadelesini sadece terör örgütlerine karşı değil onları besleyip yönlendirenlere karşı da yapmaktadır.

Doğu ve güneydoğudaki terörle mücadelede, sınır ötesi terörle mücadelede Türk devleti gücünü göstermiş, terör örgütlerinin belini kırmıştır ama unutulmamalıdır ki emperyalist devletlerin varlığı sürdükçe terör örgütlerinin eylemleri de devam edecektir. Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgemizde terör örgütlerine tırlar dolusu silah yardığımı yaptığı düşünülürse Türkiye'nin millî silah teknolojisine daha çok önem vermesi gerekmektedir. Bu yüzden, son yıllarda yerli üretim yaparak millî silahlar üreten Türkiye'nin bu konuda başarısını sürdürmesi gerekmektedir. Bunun için de millî savunma bütçesini millî silahlar üretimi noktasındaki başarıyı kat kat yukarıya yükseltecek ölçüde belirlemek gerekmektedir. Terörle mücadele konusunda büyük hassasiyeti olan Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda atılacak her adımın yanındayız ve destekçisi olacağız. Millî savunma üretimi konusunda altyapısı, teknik imkânı olan bütün illerimize bu bütçenin ayrılması Türk devletinin terörle mücadelesini güçlendirecektir. Başta Kayseri ilimiz millî savunmayı güçlendirecek üretim imkânlarına sahiptir ve daha güçlü hâle getirilmesi en büyük temennimizdir. Kayseri'nin savunma sanayisi geçmişinin cumhuriyetimizin öncesine dayanması bile bu altyapı sağlamlığını göstermektedir.

Geçtiğimiz nisan ayında gerçekleşen Kayseri Savunma Sanayii Çalıştayı'nda ortaya konulan gerçek veriler göstermiştir ki Kayseri millî savunma üretimi konusunda etkin ve sembol olmaya aday bir şehrimizdir.

Sayın Bakanım, bu konuda hemşehrimiz olarak sizden de şehrimiz adına destek beklediğimizi ifade etmek isterim.

Millî üretim silahlarımızla son yıllarda teröre nasıl darbe vurulduğu ortadadır. Millî savunmamızı yerli silahlarla yapmamız ve yabancı ülkelere bu konuda muhtaç olmamamız bizler için gurur ve onur vesilesidir. Kayserili Değerli Hemşehrimiz Sayın Hulusi Akar'ın gerek Genelkurmay Başkanıyken gerek şimdi Millî Savunma Bakanıyken gösterdiği, millî savunma konusunda millî üretim hassasiyetini ve terörle mücadeledeki tavizsiz duruşunu da takdirle karşılıyoruz. Bu konudaki hassasiyetleri daha güçlü kılmanın yolu da "Neye dikkat ederseniz o güçlenir." anlayışından yola çıkarak millî savunma üretimi konusunda her türlü fedakârlığa açık olmaktır.

Bize silah doğrultan birçok terör örgütü vardır. PKK, FETÖ, DEAŞ ve bunların uzantıları içimizde, sınırlarımızda ve komşu ülkeler içinde eylem yapmak için fırsat kollamaktadır. Bunları ezmek, yok etmek, hele hele millî üretim silahlarımızla bunu yapmak, Türkiye'nin bağımsızlığını korumadaki en büyük görevidir.

Geçmişteki "çözüm süreci" gibi terör örgütlerine hayat öpücüğü olan hatalara düşmeden, terörle mücadeledeki bu kararlılık sürdürülmelidir. Bu kararlılık sürdüğü müddetçe, Türk milleti maddi ve manevi desteğini, her türlü fedakârlığı yaparak sürdürecektir. Bölücü anlayışa hizmet eden bazı zihniyetler hâlâ çözüm süreci masalları anlatmaktadır. Türk milletine, Türk devletine silah doğrultan her teröristin başının ezilmesi vatan görevidir.

Teröristbaşı Öcalan'ın "çözüm süreci" denilen günlerde yaptığı İmralı konuşmalarında "Bu olmazsa 50 bin kişilik halk savaşı olacak, ölen ölecek, ben karışmıyorum." demesi, ardından da "Taleplerim gerçekleşmezse 500 bin kişilik halk savaşı olur." sözüyle bu sürecin bir PKK dayatmasından başka bir şey olmadığını gösterdiği hâlde, çözüm süreci masallarını ısıtmaya çalışanlar sadece ihanetlerini canlandırmak isteyenlerdir.

Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, bu ülkede bir daha "çözüm süreci" adı verilen süreçlerin yaşanmasına asla fırsat vermeyeceğiz. Bunun net bilinmesini isterim. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin çözüm süreci başlamadan önce ve başladıktan sonra hangi uyarıları yaptığı ve hepsinde nasıl haklı çıktığı, arşivlerde millî şuur abidesi olarak durmaktadır, ders çıkarmayanlara ibretlik vesika olarak tekrar tekrar okutulmalıdır.

Sözlerime son vermeden önce, Türkiye'nin en hayati bütçesi olan Millî Savunma Bakanlığı için ayrılan her bütçenin, Türkiye'nin varlığını koruma, geleceğini güçlendirme adına önemini herkesin kavraması gerektiğini önemle vurguluyor, hepinize saygılar sunuyorum.