KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Cumhurbaşkanlığının değerli temsilcileri, kıymetli basın mensupları; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Cumhurbaşkanlığı teşkilatımız yeni yapısıyla burada, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının ilk bütçesini görüşüyoruz.

Tabii -Sayın Şener çıkmış ama- Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminden yine bir parça bahsetmek gerekmekte, yine bahsedeceğim. Bir defa Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin kurucusu kabul edilen milletimizdir yani milletimizin eseri, cumhurun eseri. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ana omurgasını güçlü devlet, güçlü yönetim ve demokratik istikrar oluşturuyor.

Baktığımız zaman, dünyada, tüm ülkelerde standart bir yönetim sistemi yok, her ülkenin kendi özelliklerine göre yönetim sisteminde farklılıklar görülmekte. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemimiz de bize özgü bir sistem; Türk milletinin tarihî misyonuna, devlet geleneğine de uygun bir yönetim modeli. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi cumhuriyet tarihimizdeki en önemli yönetim reformu, şartlara ve gelişmelere cevap veren en dinamik, demokratik tercihtir. Yeni sistem, Türkiye'nin, medeniyet ve milletler mücadelesindeki stratejik kozu, güvenlik suru ve güçlü ruhudur. Yeni sistemle hükûmet tartışmaları, hükûmet krizleri, hükûmet kurulamama sorunu ortadan kalkmış, koalisyonlar dönemi sona ermiş; siyasi, ekonomik ve demokratik istikrarın yolu açılmış -bürokrasiyi azaltacak, yetki karmaşalarını giderecek- hızlı işleyen, çabuk karar alan, sorunların çözümüne ve Türkiye'nin gelişmesine odaklı bir yönetim yapısı tesis edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle başlayan dönem siyaset ve devlet hayatının sıçrama tahtası, önümüzdeki bin yılların da altın anahtarıdır. Bu anahtar doğru kullanılırsa Türk milletini ebedî yurdundan söküp atmaya da hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Yeni sistem ruhuna ve dokusuna uygun şekilde tatbik ve tesis edilirse inanıyoruz ki geçmiş kronik anlaşmazlıklar, kriz çıkaran anormallikler bir daha asla yaşanmayacaktır ve yine inancımız odur ki Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle Türkiye'nin önü açılıp bölgesel ve küresel bir güç merkezi hâline gelmesi ve lider ülke olması inşallah sağlanacaktır. Milletimizin isteği de budur. Biliyoruz ki mazlum milyonların, gönül ve kültür coğrafyamızın beklenti ve özlemi de bundan farklı değildir.

Sayın Başkan, biliyorsunuz, bütçenin tümü üzerinde yaptığımız görüşmelerde ve bugün Meclis ve Sayıştay bütçesiyle ilgili yaptığımız görüşmelerde de Sayıştay raporları ve kesin hesapların görüşülmesinin ayrı bir komisyon tarafından yerine getirilmesinin doğru olacağını, Milliyetçi Hareket Partisinin görüşünün bu yönde olduğunu ifade ettim.

Şimdi, daha önceki yıllarda da aynı konuları gündeme getirdik ama maalesef bu konuda bir mesafe katedemedik. Ben bugünkü kuruluşlarımızın Sayıştay raporlarına baktım. Tabii, on dakikalık sürede bunların hepsini burada görüşme imkânı yok ama satır başlarıyla tespitleri sizlere ifade edeceğim. Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğimizin raporunda bir asansör montajı işiyle ilgili olarak diyor ki: "Yürürlükteki ihale mevzuatına uygun olmayan iş ve işlemler yapılmış." Savunma Sanayii Başkanlığımızın raporunda diyor ki: "Taşınmazların kullanım şekli tapu kayıtlarına uygun değil." Yine "237 sayılı Taşıt Kanunu'na aykırı taşıt kullanımı var." diyor. Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nın Sayıştay raporuna bakıyoruz, kanuna rağmen bütçe hazırlamamış, yasal dayanaktan yoksun taşra teşkilatı kurmuş, yasal dayanaktan yoksun yurt dışı teşkilatı kurmuş, kanunda belirtilen personel sayısı aşılmış, kanuni dayanaktan yoksun yurt dışı uzun süreli görevlendirmeler yapmış. Hangi masrafların karşılanabileceği belirlenmemiş. Esas, TMSF raporuna geliyorum, çok da detaylı bir rapor. Burada çok ilginç, hakikaten Komisyon olarak görüşmemiz gereken konular var, diyor ki... Firma isimlerini vermeyeyim, raporda yazıyor. Fonun payından kaynağı belirsiz kesinti yapılmış. Ne kadar? 75 milyon 495 bin 674,69 dolar.

BAŞKAN - TMSF'yi söylüyorsunuz.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yine, 2'nci maddede aynı şekilde, 1 milyon 526 bin 207 dolar. 2'nci maddede yine "Dayanaksız olarak fon payından ortaklara ödenmek üzere 158 milyon 256 bin 932,43 dolar kesinti yapılmış." diyor. Sadece onunla ilgili raporda kurumun da verdiği cevap üzerine Sayıştayın oluşturduğu son görüşünü okuyayım, diyor ki: "Fonun payından hangi belgelere dayanılarak ve nasıl hesaplandığı anlaşılamayan 158 milyon 256 bin 952,43 Amerikan doları tutarında kesinti yapılması suretiyle oluşan fon gelir kaybının telafi edilmesi gerekmektedir." Çok madde var. Yine, özel iletişim vergisi kesintisi fazla kesilmiş, onu söylüyor. "TMSF'nin alacaklarında eksiltmeye sebep olunmuş, keyfîlik var, kanuna aykırılık var." diyor, fonu zarara uğratan fon personelinin takip edilmediğini söylüyor. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na aykırı işlemlerden bahsediyor, kredinin geçmiş dönem borcuna sayılması, yine gayrimenkul değerlendirmesinin SPK tebliğine aykırı olduğu tespiti var. Yine, "Bankacılık Kanunu'na aykırı fon iştiraki kurumların personeline beş maaş kredi..." diyor, gidiyor. Yani personelle ilgili uygulamalar var, vergi kaybından bahsediyor. Yani bunları görüşmeden geçiyoruz. Yani Sayıştay ne yapıyor, bilmiyorum. Sayıştay bu konuda ne diyecek? Yani bu "telafi edilmesi" derken kim telafi edecek? Bu konuda kanuna aykırı, kanunlara aykırı işlemler dolayısıyla ilgililer hakkında herhangi bir soruşturma, inceleme -bilmiyorum- yapılan bir şey yok mu? Yani bu konuların mutlaka vuzuha kavuşması lazım çünkü çok yüksek meblağlar var. Bu konuyu dikkatinize getirmek istedim.

Bir diğer konu, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, malum OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Cumhurbaşkanlığına geldi. Millet olarak yaşadık, o 15 Temmuz FETÖ ihanet ve işgal girişimini yaşadık. Allah'a şükür milletimiz bu işgal girişimini püskürttü. Aslında emperyalistleri o 15 Temmuzda gördük, onların uşaklarını, onların iş birlikçilerini, onların taşeronlarını 15 Temmuzda gördük. Tabii, emperyalistleri hemen Irak, Suriye sınırımız boyunca bir terör devleti kurmak isteyenler olarak da gördük, onlara karşı da çok başarılı bir operasyon gerçekleştirdik hem Fırat Kalkanı Harekâtı'yla hem de Zeytin Dalı Harekâtı'yla. Emperyalist güçlerin oradaki projelerini akamete uğratacak çalışmayı başarıyla sonlandırdık. İnşallah, devamı da gelecek.

Bu OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuyla ilgili şunu söyleyeceğim Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım: En son verdiği verilere bakarsak, 125.678 kamu görevinden çıkarma var. Komisyonun sitesinden aldığım bilgiler ekim ayı itibarıyla. Başvuru 125 bin, verilen karar sayısı 36 bin. 36 binin 2.300'ü kabul görmüş yani bir anlamda iade edilmiş, geriye 89 bin başvuru incelemede, incelemesi devam ediyor. Yani aradan iki yıla yakın süre geçti, her ne kadar Komisyon 2017'nin sonuna doğru çalışmaya başladı, altyapıyı falan oluşturdu ama bu işi hızlandırmak lazım. Bakınız, 36 binde 2.300 kişi suçsuz görülmüş. Yani bir suçsuz insana bir gün bile daha fazladan o mağduriyeti yaşatmanın gerçekten vebali de var. Yani bu 89 binin içinde ne kadar çıkacak bilmiyorum. Hem bu vatan hainliği yaftasından kurtulmak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kalaycı, ilave süre vereceğim.

Buyurun, toparlayın.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - ...hem de haklarının iadesi bakımından bu durum çok önemli. Yani bunu hızlandırmamız gerekiyor, bir şekilde, kısa sürede bunu sonuçlandırmamız gerekiyor çünkü bizlere, hakkında herhangi bir adli, idari soruşturma olmayan ya da yapıldıysa savcılıktan takipsizlik alan ya da mahkemeden beraat eden ve OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunda hakkının iadesini bekleyen epey insan geliyor. Yani bunların, bir an önce, o yaşadıkları mağduriyeti gidermek gerekiyor.

Tabii, savunma sanayisiyle de ilgili kısa birkaç konu söyleyeceğim. Tabii, bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklama hepimizi gururlandıracak bir açıklama, "SİPER" adıyla uzun menzilli bölgesel savunma sisteminin kurulması. Yine, hep söylüyoruz, kendi gemimizi, uçağımızı, yerli ve millî tankımızı, helikopterimizi, İHA'mızı, SİHA'mızı üretmemizden dolayı millet olarak tabii ki gurur duyuyoruz, göğsümüz kabarıyor. Yerlilik oranının yüzde 65'in üzerine çıkması da önemli.

Son olarak da bölgemde yapılan bir yatırımla ilgili teşekkür edeceğim. Konya'da -ki Konya savunma sanayisi açısından bir üs olma yolunda ilerliyor, o potansiyeli var- 300 milyon lira sermayeli, ASELSAN Konya Savunma Sanayi Anonim Şirketi ortaklığında yapılacak olan Silah Sistemleri Tesisinin kuruluşuyla ilgili bilgiler geçtiğimiz aylarda kamuoyuyla paylaşıldı. Bu konuda Savunma Sanayii Başkanlığımıza ve sizlere Konya'nın bir evladı olarak teşekkür ediyorum. Konya'da bu potansiyel var. İnşallah bunun arkası da gelecek. Hele ki Beyşehir ilçemizde, Üzümlü'de, Huğlu'da tüfek sanayisi var ve yoğun bir şekilde üretimini ihraç eden yerli ve millî sanayimiz var. Yüzyıllık da bir mazisi var. Oralarla ilgili de yine güzel çalışmalar yürütülüyor. Ben bu konuda tekrar teşekkür ediyorum.

Bütçelerimizin hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum.

Teşekkür ediyorum.