MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Meclis Başkan Vekili, Sayıştay Başkanı, Kamu Başdenetçisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, kıymetli basın mensupları; öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Önce Garo Bey'in milletvekilleri olarak milletimize ihanet ettiğiyle ilgili sözlerini reddediyorum, kendisini bağlar, kendisiyle ilgili bir değerlendirmedir herhâlde, kendisi için doğru olabilir.

Evet, 2017 yılında milletimizin onayladığı Anayasa değişikliğiyle getirilen ve Cumhurbaşkanımızın 9 Temmuz 2018 günü ant içmesiyle birlikte uygulamaya geçen Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle -altını çizerek söylüyorum- yasama, yürütme ve yargı organları kendi içinde daha güçlü, daha bağımsız, denge ve denetleme mekanizmalarının daha etkin şekilde çalıştığı bir yapıya kavuşturulmuştur. Tabii ki eski sistemin alışkanlıklarıyla parlamenter sistem gözlüğüyle bakıldığı zaman bazı eleştiriler getirilebilir. Bir de henüz geçiş sürecinde mutlaka eksiklikleri, aksayan yönleri olabilir ama inanıyorum ki gün geçtikçe getirilen sistemin daha iyi anlaşılacağını herkes görecek.

Türkiye Büyük Millet Meclisiyle ilgili Anayasa değişikliğinde neler yapıldı, kısaca onlardan bahsedeyim. Türkiye Büyük Millet Meclisi asıl fonksiyon ve vasfına kavuştu, temsil ve yetki bakımından da güçlendirildi. Şöyle ki: Kanun yapımında Meclis iradesi ön plana çıkarıldı. Meclis milletvekilleri tarafından verilen kanun teklifleri üzerinde yasama yapmaktadır. Yürütme sadece bütçe ve kesin hesap kanun teklifi sunabilmektedir. Bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerinin de aynen ya da değiştirilerek onaylama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisindedir. Yürütmeye kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi veren, bir anlamda Meclisin yasama yetkisinin elinden alınması anlamına gelen yetki kanunu uygulaması kaldırılmıştır. Yine, OHAL döneminde çıkarılacak kanun hükmünde kararnamelerin de üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmazsa hükümsüz kalması öngörülmüştür. Türkiye Büyük Millet Meclisine ilk kez Hâkimler ve Savcılar Kurulunun çoğunluğunu oluşturan 7 üyenin nitelikli çoğunlukla seçilmesi yetkisi verilmiştir. Meclisin soru, genel görüşme, Meclis araştırması ve Meclis soruşturması yoluyla denetim fonksiyonları daha da güçlendirilmiş, Anayasa'yla getirilen suçlandırma mekanizmasıyla Cumhurbaşkanının Meclise hesap verebilir hâle gelmesi sağlanmış, yazılı soru önergelerine on beş gün içinde cevap verilmesi düzenlenmiştir. Yürütme çift başlılıktan kurtulmuştur.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ama vermiyor.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Uygulamada sorun olabilir ama Anayasa'da getirilen düzenleme bu. Yürütme yetkisini doğrudan milletimizin vermesi sağlanmıştır. Yürütme artık Meclis içinden çıkmamakta ve güvenoyunu doğrudan milletimizden almaktadır. Dolayısıyla, güvenoyu ve gensoru mekanizması da kalkmıştır.

Yine, bir başka konu, siyasi partilerin ittifak yaparak seçime katılabilmelerinin yasal altyapısı oluşturulmuş, temsilde adalet ilkesi bu şekilde gözetilmiştir.

Yine, Türkiye nüfusundaki artış dikkate alınarak milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılmış, seçilme yaşı 18'e indirilerek gençlerimizin Parlamentoda temsil edilmesinin önü açılmış, böylelikle de Meclisin temsil gücü ve kapsayıcılığı artırılmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi bağımsızlık savaşı kazanmış ve vatan kurtarmış ilk Meclistir ve bunun için Gazi Meclis unvanını fazlasıyla hak etmiştir. Hamdolsun, bugünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi de ilk Meclisin emanet ve şerefine korkusuzca sahip çıkarak 15 Temmuz 2016'da hain FETÖ işgalinin durdurulmasında önemli bir rol oynamış, ikinci defa vatan kurtarıcılığı unvanına layık olmuş, Gazi Meclis 15 Temmuzda bir kez daha gazilik unvanını teyit etmiştir.

Sayın Meclis Başkan Vekilim, hepimiz ki ben de o gün, 15 Temmuz gecesi buradaydım, Meclis bombalandı, bununla ilgili epey bir hasar söz konusu oldu ve bir çalışma başlatıldı. Hatta slogan olarak da, ifade olarak da "Milletin Meclisini Millet Yapar" diye çalışma başlatıldı. Türkiye'nin gayrimenkul platformu GYODER burada resmî olarak bu işi üstlendi hatta 50 milyon lira üzeri bir meblağın toplandığı açıklandı. 24 Ağustos gününde de bunun çalışmalarının başlatıldığı bir basın toplantısıyla duyuruldu.

Biraz önce Değerli Komisyon Başkanımız "Gürültüyü kesin." diyordu, iki senedir bu gürültüden kurtulamadık değerli hocam.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Planlama yanlıştı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani iki yıldır bir türlü bu onarım bitmiyor yani aradan geçen hakikaten uzun bir süre yani niye aksıyor, niye bir türlü bu onarım faaliyetleri bitirilemiyor, inşaat çalışmaları devam ediyor?

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Kırk iki ayda havaalanı yapıyoruz, bir mutfağı bitiremiyoruz altı ayda.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bunu bir bilgi verebilirseniz. Bir de, ne kadar para toplandı, yani ne kadar harcama yapıldı? Müteahhitlerde mi sıkıntı var? Yani hakikaten bugüne kadar iki yılı geçmiş bir süre var, bu zamana kadar bitmesi gerekirdi. Yani "Milletin Meclisini Millet Yapar" derken bunun bitmemesinde milletin suçu yok yani millet yapıyor ama milletin suçu yok.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışma usul ve esasları İç Tüzük'le belirlenmiştir malumu olduğu üzere. İç Tüzük'te de geçtiğimiz günlerde tüm siyasi partilerin mutabakatıyla bir değişiklik yapıldı. Bu değişikliğin temel olarak Anayasa'ya uyum değişiklikleri olduğunu hepimiz biliyoruz ancak şunu da biliyoruz: Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün yepyeni bir anlayışla ele alınması gerektiği ve Meclis çalışmalarında hem kurumsal hem de işlevsel yeniliklere ihtiyaç olduğu açıktır. Sabahtan beri tartışmalarımızın bir anlamda çözümü de bu yolla getirilebilir. Bu çerçevede daha önce, biliyorsunuz, 2009-2013 yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisinde İç Tüzük Uzlaşma Komisyonları oluşturulmuştu ama sonuç alınamadı. Özellikle 2009 Komisyonunun ortaya koyduğu bir metin var, tespitler var, hâlen tüm o tespitler geçerliliğini koruyor. Bunu baz alarak bir çalışma yapılırsa kısa sürede Meclis İçtüzüğü'nün yenilenebileceğini düşünüyoruz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak daha demokratik, hızlı, etkin, şeffaf, katılımcı ve kaliteli bir yasama sürecinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak yeni bir İç Tüzük'ün hazırlanması konusunda katkı vermeye hazırız, destek vermeye hazırız. Yasama kalitesinin artırılması, yasama ve denetim sürecinin odağını komisyonların teşkil etmesi, kanun tekliflerinin etki analizini yapacak, tarafsız ve teknik rapor sunacak bir Mecliste altyapının oluşturulması, denetimin etkinleştirilmesi kapsamında kesin hesap ve denetim raporlarının görüşüleceği ayrı bir daimi ihtisas komisyonu kurulması Milliyetçi Hareket Partisi olarak yeni İç Tüzük çalışmasında önemli gördüğümüz ve öncelik verdiğimiz konulardır.

Tüm dünyada Sayıştay raporlarının görüşüldüğü ve karara bağlandığı esas zeminler parlamento komisyonlarıdır. Sayıştay raporlarını görüşecek Meclis komisyonunun kompozisyonu, çalışma tarzı, üreteceği raporun içeriği ve formatı, komisyon raporundaki tavsiyelerin izlenme usul ve esasları da önemlidir. Hâlen yürürlükte bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü'nde Sayıştay raporlarının hangi işleme tabi tutulacağı konusunda herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Sayıştayın raporlarının görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonunun iş yükünü de dikkate aldığımız zaman Sayıştay raporlarını ve kesin hesabı görüşmek üzere özel bir komisyonun oluşturulmasının parlamenter denetimin etkinliği bakımından yararlı olacağını düşünüyoruz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi idari teşkilat yasası da gözden geçirilmeli, hem insan kaynakları hem teknik altyapısı güçlendirilmeli, kanun teklifleri hakkında düzenleyici etki analizi yapabilecek bir kapasiteye kavuşturulmalı. Bu anlamda bazı görüşleri var yürütmeden düzenleyici...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kalaycı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Meclis kendisi gelen kanun teklifleri hakkında düzenleyici etki analizi yapabilmeli.

Birkaç konu da personelle ilgili ben de ifade edeceğim.

Değerli Başkanımla biz 2011 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinin idari teşkilat yasasının çıkarılmasında uzunca mesai sarf ettik. O görüşmelerde yardımcı hizmetler sınıfında çalışan personelin aynı unvana sahip ve aynı işi yapan emsalleri olması gerekçesiyle genel idare hizmetleri sınıfına alınmasına karar verdik, ki tüm siyasi partiler bunda mutabıktı. Bu amaçla da Meclis Başkanlık Divanına personelin sınıf değişiklikleri yapma yetkisi verildi ancak bugüne kadar bu yetki kullanılmadı. Yani...

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Genel Sekreterlik...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - O dönemde sözler de verildi yani bu sözlerin yerine getirilmesi, bu yardımcı hizmetler sınıfında çalışan arkadaşlarımızın bu mağduriyetinin giderilmesi gerekir.

İkinci konu, Bülent Bey de ifade etti, Garo Bey de ifade etti, bu 4C'lilerle ilgili, eski adıyla 4C'liler, yapılan düzenlemeyle 4B'ye alınan ama özlük hakları yönüyle imkânları hiç artmayan arkadaşlarımızla ilgili de bir talebim olacak. Biraz önce Bülent Bey de okudular. Bakanlar Kurulunun 26 Mart 2018 tarihli 2018/11 1587 sayılı Kararında, aynen okuyorum, 3'üncü madde: "657 sayılı Kanun'un geçici 43'üncü maddesi çerçevesinde sözleşmeli personel statüsüne geçiş hakkına sahip olup bu Kanun'un, anılan Kanun'un 4'üncü maddesinin mülga (c) fıkrasına göre Türkiye İstatistik Kurumunda çalışanlar anketör unvanını, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlardan yüksek öğretim mezunu olanlar idari büro görevlisi unvanını, diğerleri ise idari destek görevlisi unvanlı pozisyonlara idarelerince atanır. Bu kapsamda atanacaklarda (4) sayılı cetvelde yer alan nitelikler aranmaz. Bu şekilde atanacakların pozisyonları atama işlemlerinin yapıldığı tarih itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın merkezde toplam sayı olarak, taşrada ise bölge teşkilatı bulunan kurumlarda bölge, diğer kurumlarda il bazında vize ve tahsis edilmiş sayılır. Vize ve tahsis edilen pozisyonların teşkilat birimi, unvanı, sayısıyla ilgili kurumlarca atama işlemlerinin yapıldığı tarih itibarıyla bir ay içinde Devlet Personel ve Maliye Bakanlığına bildirilir." diyor. Bu konuda Meclisimizde bir uygulama olmadığı bilgisi geldi bize yani bu konuda Meclisin de bu Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde gerekli işlemi yapması gerektiğini ifade ediyorum.

Yine, stenograf arkadaşlarımızla ilgili hep gündeme geliyor, en kısa zamanda da çıkaralım dediğimiz bir düzenleme var, bu yıpranma tazminatı, fiilî hizmet zammıyla ilgili düzenleme, mutlaka bir an önce yapılmalı.

Yine kavaslarla ilgili, onların da kadroya alınması gerekiyor, onu da kısaca burada ifade edeyim.

Kamu denetçiliğiyle ilgili kısaca şunu söyleyeyim. Kamu Başdenetçisi gerekli açıklamaları yaptı. Kamu Denetçiliği Kurumu kamu hizmetlerinin işleyişinde bağımsız ve etkin bir şikâyet mekanizması oluşturmak suretiyle idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmak üzere 2012 yılında kuruldu. Tavsiye niteliğinde kararlar alıyor. Son dönemde, 2017-2018 yılında alınan tavsiye kararlarına uyumun üçte 2 seviyesine çıktığını görüyoruz verilen bilgilerden, yüzde 65'ine idarelerce uyulduğu yönünde bilgiler var.

Yine, uzlaştırma yöntemiyle uyuşmazlıkların çözümü noktasında da önemli gelişmeler var. Hak arama kültürünün yaygınlaştırılması çalışmasını destekliyoruz, çok önemli görüyoruz ve de tebrik ediyorum Kamu Başdenetçimizi yaptığı çalışmalardan dolayı.

Sayıştayımız da, ülkemizde Sayıştay yüz elli altı yıllık mazisiyle hukuk devletinin temel taşlarından biri olma özelliğini taşıyor. Sayıştay Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkının kullanımına ve denetim görevini yerine getirmesine katkılar sunan, önemli bir anayasal kurumumuz. Sayıştay, kamu kaynakları üzerindeki denetim yetkisini Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, dolayısıyla Türk milleti adına yerine getirmektedir. Dün geneli üzerinde de kısa bir söz ifade etmiştim, burada da onu ifade edeceğim: Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe hakkını gerçek anlamıyla kullanabilmesi için Sayıştayın doğru, açık, güvenilir raporlar sunması zorunludur. O nedenle, Sayıştayın raporları tüm denetim sonuçlarını içerecek hâliyle Meclise gönderilmelidir diyorum.

Ben bütçelerimizin ülkemize, milletimize, kurumlarımıza hayırlı sonuçlar getirmesini diliyorum. Teşekkür ediyorum.