KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli üyeler, Sayın Bakan; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum, sayın bürokratlar, sizleri de.

Evet, bütçeler sırf ekonomik değil, bir hükûmetin, rejimin tercihlerini yansıtan sosyal, siyasal, ideolojik belgelerdir aynı zamanda. Emek-sermaye ekseninde tercihler hangi sınıftan yana yapılıyor? Güvenlikçi politikalara mı yoksa demokratikleşme hamlelerine mi öncelik veriliyor? Bütçeye baktığımız zaman bunu anlarız. Bu açıdan baktığımızda bütçeye, sonuçta bu bütçe, emekçiden, yoksuldan yana değil çok açık bir biçimde. Keza yine demokratikleşmeden yana değil, özgürlükten, adaletten yana değil. Güvenlikçi politikalardan yana bir bütçeyle karşı karşıyayız. Bu tabii, Adalet ve Kalkınma Partisinin bir siyasal tercihi.

Bütçe rakamlarına baktığımız zaman da işte bir önümüzdeki kriz nedeniyle tasarruftan falan söz ediliyor. Rakamlar şöyle: 30,9 milyar TL yatırımlardan, sosyal güvenlikten 10 milyar yaklaşık; toplamda 49 milyar, gelir artırıcı tedbirlerle de 16 milyar vergi alınarak toplamda 76 milyar TL tasarruf ve tedbir olacağı söyleniyor, bu yapılacağı söyleniyor ama diğer taraftan, Cumhurbaşkanlığı bütçesine baktığımızda ise yüzde 29 artış var. Bu tercih bile tek başına bu bütçenin tercihinin neden yana olduğunu gösteriyor.

İkinci olarak mesela Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik bütçelerine baktığımız zaman ise bol keseden bir artış var. Jandarmanın bütçesinde yüzde 47, Emniyetin bütçesinde yüzde 21 ve Sahil Güvenliğin bütçesinde de -sanırım- yüzde 27'lik bir artış var. Böyle bir artış var 2019 bütçesinde.

İlk 500'e giren üniversitemiz yok. Sayın Cumhurbaşkanı "Neden yok?" diye ifade etti ve gireceğini ifade etti. Bununla ilgili olarak, girme ihtimali söz konusu olan 3 üniversitemiz var 500'den düşen, Boğaziçi, İTÜ ve ODTÜ. ODTÜ'deki bütçe artışı yüzde 12, Boğaziçinde yüzde 11 ve İTÜ'de ise yüzde 12. Diğer gelişmemiş üniversitelere baktığımız zaman ise -bir siyasal tercih olarak tabii- yüzde 20 ile 30 arasında. Aslında bu tercih bile Hükûmetin üniversitelere nasıl baktığını çok açık bir biçimde gösteriyor.

BAŞKAN - Gene içinde adaletsiz... Daha düşük olması gerekiyordu o artışların.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Evet.

Bakın, bir de bu faiz lobisi önümüzdeki günlerde yine çok konuşulacak. 2017'de 6,7 milyar TL olan faiz harcamalarının 2018'de 76,4 milyara, 2019'da 117 milyar, 2020'de 147 milyar TL'ye, 2021'de ise 171 milyar TL'ye ulaşacağını öğreniyoruz bu bütçeden. Yani faizlerden de 4 kat bir artırım var. Bütçenin tercihini ve iktidarın tercihini bu bütçe rakamlarından anlamak mümkün.

Yine, yani Sayın Bakan eğitimi 2002'yle karşılaştırdı -biraz önce Sibel Özdemir de söyledi- bir de 2018'le karşılaştıralım eğitimi. Artma mı olması lazım eksilme mi olması lazım? Eğitimde artma olması lazım doğal koşullarda ama bakıyoruz, 2018'den 2019'a geçerken bütçesi 18'den 17'ye düşüyor eğitimde. Sağlık harcamalarında ise 16,6'dan 16,3'e düşüyor yani geçen yılla karşılaştırdığımızda. Burada da tercih eğitimden ve sağlıktan yana bir tercih değil, güvenlikçi politikalardan yana bir tercih.

Ve vergi de daha çok dolaylı vergiler vasıtasıyla yüzde 52,8'lik bir oranla 379 milyarlık bir kesimle dolaylı vergiler olarak yurttaşlardan alınacak. Tercih böyle.

Şimdi, bütün bunları şu bakımdan söyledim: Yani bu Hükûmetin siyasal tercihi demokrasiden, özgürlükten, adaletten, hukuk devleti ilkelerinden yana değil. Yana olmayınca da hangi bütçeyi yaparsanız yapın, ekonomide doğru bir ray tutturmanız da mümkün değil.

Bugün adalet sistemi çökmüş durumda. Yargının bir vesayeti söz konusu. Bu yargı uygulamaları konusunda buradaki milletvekillerimizin büyük çoğunluğunun bilgisi eksik diye düşünüyorum çünkü ben bizzat yargı ortamını izliyorum. Adliyelerde mobil heyetler kurulmuş, mobil heyetler, mobil cezalandırıcı heyetler kurulmuş. Örneğini veriyorum: 26. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul'da. Bir mahkemede görev yaptı, beş-altı ay boyunca ya da bir yıl boyunca, oradaki bütün davaları bitirdi ve ağır cezalarla bitirdi. Çağlayan Adliyesi 26. Ağır Ceza Mahkemesi...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlar mısınız.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - O heyetin orada görevi bitince bu kez 37. Ağır Ceza Mahkemesine üye yaptılar orada bekleyen davalar olduğu için. Şimdi, geçmişten bu yana hangi yargı uygulamasında aynı adliye içerisinde bir heyet aynı katta başka bir mahkemeye heyet olarak gider veya bir mahkemeye gidiyorsunuz, birden fazla heyet var? Yani yargı güvenliğinin olmadığı bir yerde, hukuk güvenliğinin olmadığı bir yerde ekonomi de hiçbir zaman doğru işlemez, emekten yana, yoksuldan yana, adaletten yana işlemez.

Bu bütçe bu bakımlardan bunlardan uzak bir bütçedir ama yine de umuyorum bütün yurttaşlarımız bakımından hayırlı olur.