BAŞKAN - Sayın Şener, tabii ki konumum gereği size cevap verme konumunda değilim ama sadece şunu hatırlatmak istiyorum: 12'nci yılım yani siz bırakmışsınız, Plan ve Bütçe Komisyonuna gelmişim, on iki yıldır buradayım. Plan ve Bütçe görüşmelerinde sizin ifade ettiğiniz gibi sürekli olarak kameraların burada olduğu, bütün konuşmaların çekildiği, bu konuşmaların haber programlarında yayınlandığı bir süreci ben hiç görmedim ve yaşamadım.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - TRT sürekli yayın yapardı milletvekillerinin konuşmalarını, haberlerde verirdi, ana haberde.

BAŞKAN - Yaşamadım.

Şimdi, onun dışında, denetim meselesine gelince, tabii ki biz hep vurguluyoruz. Sayıştay tarafından son derece etkin bir denetim yapılıyor, bu raporlar Meclise sunuluyor. Plan ve Bütçe Komisyonunda ısrarla zaten şu görüşü dile getiriyoruz ki...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapma Başkanım, hangi etkin raporlar Başkanım?

BAŞKAN - Müsaade ediniz efendim, müsaade ediniz.

Gelen bu raporların etkin bir biçimde değerlendirilmesi açısından bir kesin hesap daimî alt komisyonunun kurulması gerekliliğini defaatle biz söyledik.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Halledelim.

BAŞKAN - Baktığınız dönemde, şu on altı yıl içerisinde yani mesela 1967 ila 2010 dönemine kadar baktığımızda, 2010 yılına kadar baktığımızda yani yine 6085, 5018'e kadar gelen süreçte yılda sadece 3 raporun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulduğunu görüyoruz. Ama bu oranın 132... Bu sene itibarıyla denetlenen kurum sayısının yani toplamda 268 kurumun Türkiye'de Sayıştay tarafından -2017 yılı itibarıyla- denetlendiğini görüyoruz. Yani denetlenen kurum sayısının yüzde 300 değil, 500 değil; belki 3 binle, 5 binle ifade edilecek sayıda arttığını görüyoruz.

Onun ötesinde şeffaflık, saydamlık, hesap verilebilirlik: 5018,6085, Bilgi Edinme Kanunu ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Kamu Gözetimi Kurumu gibi kurumlarla şeffaflık ve saydamlığın artırılması ve hesap verilebilirliğin güçlendirilmesi noktasında son on altı senede onlarca da yeni düzenlemenin yapıldığı ve bunların ışığında da bütün bu bütçe görüşmelerini sürdürdüğümüz bir dönemi hep beraber yaşıyoruz.

Hani, onun için, Komisyon tarafından baktığınızda da biz her zaman gayet şeffaf, açık, net yani bütün basın mensubu arkadaşlarımız buradalar. Ama sadece ve sadece kameralar...

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Yapmayın, bakın geçen gün Türkiye Varlık Fonundan...

BAŞKAN - Bakın efendim yani biz burada on iki senedir de gördük. Yani kameralarla birlikte bütün bu görüşmeleri sağlıklı bir biçimde götürme şansı yakalanmıyor ve on iki senedir de ben buna hiç şahit olmadım. Belki sizin Parlamentoda bulunduğunuz dönemde bu olabilir.

ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Sayın Başkan, sizin göreviniz buranın etkinliğini artırmaktır, sizin göreviniz bu.

BAŞKAN - Tabii, kesinlikle, ben de onun için söylüyorum. Etkinliği artırmak adına zaten, dediğim gibi, burası tamamen kamuya açıktır, bütün basın mensupları da burada. Gayet şeffaf, açık, net bir biçimde bu süreci sürdürüyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teknoloji var. Koy kameraları, koy bir kamera, ne olacak?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tek bir kamerayla her şeyi hallet Başkanım.

BAŞKAN - Yani onu da söyledik. Bakın, onunla ilgili olarak da daha önceki görüşmelerimizde bu gündeme geldi. Komisyon üyesi arkadaşlarımızın, milletvekillerimizin bu konuda da itirazları oldu. Burada çok uzun süre görüşmelerin sürdüğü, her zaman aynı şekilde yani aynı anda, nerede, nasıl kameralara yakalanıp yakalanamayacağı yani herkesin sürekli olarak bütün konuşmalara sonuna kadar odaklanma imkânı olmadığı gibi bu tartışmalar zaten uzun, uzun, uzun sürdürüldü. Ayrıca da hiçbir basın mensubu arkadaşımıza, koruma ya da kameraya da onun dışında herhangi bir şey söylemiyoruz ama gelen arkadaşlarımızın da tabiidir ki buradaki çalışma düzenini aksatmadan, görevlerini aksatmadan bu işi yapmaları gerekiyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, kamera getirebilir miyim yarın?

BAŞKAN - Onu da yarın değerlendiririm.

Teşekkür ediyorum.