| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 30 .10.2018 |
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bütçe sürecinin çerçevesi Anayasa, İç Tüzük ve başta 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'yla 6085 sayılı Sayıştay Kanunu olmak üzere Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve ilgili diğer mevzuat tarafından belirlenmiştir. Bununla birlikte uzun soluklu Parlamento geleneklerine sahip olan Plan ve Bütçe Komisyonunun teamülleri de süreci belirlemektedir.
2019 yılı bütçe ve kesin hesap kanunlarının geneli üzerine konuşma yapacağım. Bütçemizin milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
2017
yılında yüzde 7,4'le güçlü bir büyüme performansı elde eden ekonomimiz 2018
yılının ilk yarısında da yüzde 6,2 büyüme kaydetmiştir. 2018 yılının ikinci çeyreğinden itibaren gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulması ve Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankasının faiz artırmasıyla uluslararası sermaye akımları yavaşlamıştır.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öngöremediniz mi bunu?
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bu süreçte dış finansman ihtiyacımızın yanında Türkiye ekonomisine ve Türk lirasına yönelik spekülatif saldırılar neticesinde ülke risk primimiz yükselmiş ve Türk lirası değer kaybetmiştir.
2017 yılında yaklaşık 1,6 milyon kişiye 2018 yılının ilk çeyreğinde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık 1,2 milyon kişiye ilave istihdam sağlanmıştır. 2018 yılı eylül ayı itibarıyla bütçe gerçekleşmelerine baktığımızda, 2017 yılı eylül ayında 6,4 milyar Türk lirası açık veren bütçe 2018 eylül ayında 6 milyar lira açık vermiştir. 2017 yılı eylül ayında 2 milyar Türk lirası faiz dışı fazla verilmişken 2018 yılı eylül ayında 4,3 milyar lira faiz dışı fazla verilmiştir. 2018 yılı eylül ayında bütçe gelirleri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27,4 oranında artarak 61,1 milyar Türk lirası olmuştur. Bütçe giderleri ise yüzde 23,3 oranında artarak 67 milyar Türk lirası olarak gerçekleşmiştir.
2018 yılı eylül ayında vergi gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,7 oranında artarak 49,2 milyar Türk lirası olarak gerçekleşmiştir. Faiz hariç bütçe giderleri ise yüzde 23,6 oranında artarak 56,8 milyar Türk lirası olmuştur. Yeni Ekonomi Programı kapsamında hazırlanan 2019-2021 Dönemi Orta Vadeli Programı'nda 2018 yılı sonu itibarıyla bütçe açığının 72 milyar 137 milyon Türk lirası,
bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının ise yüzde 1,9 olarak gerçekleşmesi tahmin edilmektedir.
Faiz dışı fazlanın 4 milyar 263 milyon Türk lirası, gayrisafi yurt içi hasılaya oranının ise binde 1 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
2019-2021 döneminde ekonomi politikasının temel amacının kısa vadede fiyat istikrarının ve finansal istikrarın yeniden tesis edilmesi,
ekonomide dengelenmenin ve bütçe disiplininin sağlanması, orta vadede sürdürülebilir büyüme ve adaletli paylaşıma yönelik ekonomik değişimin gerçekleştirilmesi olarak belirlenmiştir.
Bu dönemde maliye politikasının temel hedefi merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki mal ve hizmet, sermaye, cari transfer ve faiz giderlerinin azaltılması ve gelirlerin arttırılması olduğu görülmektedir. Yine,
2019-2021 döneminde sıkı para ve maliye politikalarının eş güdüm içerisinde yürütülmesi hedeflendiğini görmekteyiz.
Bütçenin dayandığı temel makroekonomik göstergelere baktığımızda Orta Vadeli Programda 2019 yılı için,
sabit fiyatlarla gayrisafi yurt içi hasıla büyümesinin yüzde 2,3,
yıl sonu enflasyonunun ise yüzde 15,9 olacağı tahmin edilmiştir.
Bütçe giderlerine ilişkin temel politikalara baktığımızda da kamu kurumlarında taşıt kullanımında maliyet etkinlik analizleri yapılarak tasarruf sağlamaya yönelik gerekli tedbirlerin alınmasının hedeflenmiş olduğunu, kamu hizmeti sunumuyla doğrudan ilişkisi olmayan makam aracı, lojman ve sosyal tesislere yönelik harcamaların sınırlandırılmasının öngörülmekte olduğunu; sağlık harcamalarının azaltılması için koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri geliştirileceğini; ihalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak başlanmamış projelerin askıya alınacağını; tarım sektörüne verilen destekler, üretici geliri ve tüketici refahı ile üretimde etkinlik, verimlilik ve kalitenin artırılmasını sağlamaya yönelik olarak şekillendirileceğini ve sadeleştirileceğini; kamu idarelerine tahsisli olan hazine taşınmazlarından ilgili idare tarafından tahsis amacına uygun olarak kullanılmayanların belirleneceğini, belirlenen bu taşınmazlara başka bir kamu idaresince kamu hizmetlerinin yürütülmesi için ihtiyaç duyulması hâlinde bu idarelere tahsis edileceğini, aksi hâlde ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalara devam edileceğini; kamu taşınmazlarının, başta tarım, hayvancılık, ağaçlandırma, enerji, turizm, kentsel dönüşüm ve konut stokunun yenilenmesi olmak üzere yatırımları teşvik amacıyla kullandırılmasına devam edileceğini görmekteyiz.
Bütçe gelirlerine ilişkin temel politikalara baktığımızda da vergisel teşviklerin gözden geçirilerek vergi harcamaları ve bunların mali etkileri hakkında kamuoyunun düzenli olarak bilgilendirilmesine devam edileceğini; etkinliği olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kademeli olarak kaldırılarak vergi sistemi dâhil bütüncül, sade ve etkin hâle getirileceğini, vergi tabanının genişletileceğini ve vergide adaletin pekiştirileceğini; ekonomik dengelenme sürecine katkı sağlamak adına lüks veya ithal yoğunluğu yüksek ürünler tespit edilerek bunlara ilişkin vergisel düzenlemeler yapılacağını görmekteyiz.
2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçe gelir ve gider tahminleri yapılırken gayrisafi yurt içi hasılanın reel olarak yüzde 2,3 büyüyeceği; gayrisafi yurt içi hasıla deflatörünün yüzde 16,3 olacağı; yıl sonu TÜFE'nin yüzde 15,9 olacağı;
ihracatın 182 milyar Amerikan doları olacağı, ithalatın 244 milyar Amerikan doları olacağı öngörülmektedir.
Bütçe büyüklüklerine göz attığımızda da bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2019 yılında yüzde 1,8, 2020 yılında yüzde 1,9 olarak gerçekleşeceği, 2021 yılında ise yüzde 1,7'ye düşeceği tahmin edilmektedir.
Faiz dışı fazlanın gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2019 yılında binde 8, 2020 ve 2021 yıllarında ise sırasıyla yüzde 1 ve yüzde 1,3 olarak gerçekleşeceğinin de öngörüldüğünü görmekteyiz.
Bütçe giderleri hazine yardımı ve gelirden ayrılan paylar hariç 960 milyar 976 milyon Türk lirası olarak belirlenmiştir. Buna göre toplam bütçe giderlerinin
gayrisafi yurt içi hasılaya oranının yüzde 21,6 olacağını görmekteyiz.
2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nde tarımsal destekleme ödemeleri için de 16 milyar 72 milyon Türk lirası ayrıldığını yine görüyoruz.
Yatırım ödenekleri dâhil tarıma ayrılan kaynak toplamı 26,5 milyar lira olarak görülüyor bütçede.
Bütçede sermaye giderleri için 54 milyar 432 milyon Türk lirası, sermaye transferleri için 10 milyar 46 milyon Türk lirası, yatırımları hızlandırma ödeneği için 600 milyon Türk lirası olmak üzere toplam yatırım harcamaları için 65 milyar 78 milyon Türk lirası ödenek öngörüldüğünü görüyoruz.
2019 yılında da bütçeden en büyük pay yine, eğitime ayrılmaktadır. Eğitime ayrılan kaynak 2019 yılında 161 milyar Türk lirasına çıkarılıyor. Böylece bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 17'si eğitime ayrılmış oluyor. Bu demektir ki 2018 yılında da vergi gelirlerinin yüzde 21'i eğitime harcanacaktır.
Bütçeden sağlığa ayrılan pay ise yaklaşık 157 milyar Türk lirası olmuştur. 2002 yılında yüzde 11,3 olan sağlık harcamalarının bütçe içerisindeki payı, 2019 yılında yüzde 16,3'e çıkarılmaktadır.
Bütçe Kanunu Teklifi'nde merkezî yönetim bütçe gelirlerinin brüt olarak 1 trilyon 48 milyar 95 milyon Türk lirası öngörüldüğünü görüyoruz.
Net bütçe gelirlerinin ise 880 milyar 359 milyon Türk lirası olduğunu yine Bütçe Kanunu'nda görüyoruz.
2019 yılında vergi gelirlerinin ret ve iadeler hariç 756 milyar 495 milyon Türk lirası olarak gerçekleşmesini beklemekteyiz.
Kamu idareleri itibarıyla bütçe büyüklüklerine baktığımızda 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nde Millî Eğitim Bakanlığına 113,8 milyar Türk lirası, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına 103,1 milyar Türk lirası, Sağlık Bakanlığına 48,4 milyar Türk lirası, Millî Savunma Bakanlığına 46,5 milyar Türk lirası, Tarım ve Orman Bakanlığına 33,7 milyar Türk lirası, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına 27,8 milyar Türk lirası ödenek ayrılmış.
Özel politika gerektiren gruplardan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı kadın konukevleri için 209 milyon Türk lirası; Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezlerinin giderleri için yaklaşık 93,5 milyon Türk lirası; şiddet mağduru kadınlarımıza sağlanan barınma imkânı için yaklaşık 3,4 milyon Türk lirası; çocukları için sağlanan kreş hizmeti için 1,6 milyon Türk lirası; 6284 sayılı Kanun kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinde yine 98,5 milyon Türk lirası ödenek ayrıldığı görülmektedir.
2012 yılından itibaren 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu kapsamında olan eşi vefat etmiş kadınlar için düzenli nakdi sosyal yardım programı başlatılmıştır. Bu kapsamda aylık 275 Türk lirası olmak üzere 2 aylık periyotlarla 550 Türk lirası düzenli nakdi yardım verilmektedir.
Gençlere yönelik politikalara bakınca da 2018 yılının Ocak ayında üniversitede okuyan ve şartları uygun olan yaklaşık 416 bin öğrenciye burs, 1 milyon 173 bin öğrenciye de öğrenim kredisi verilmiştir, 2019 yılında buna devam edileceği görülmektedir.
Yine, yaşlılara yönelik politikalarda huzurevlerinin giderleri için 2019 yılında yaklaşık 786 milyon Türk lirası ödenek ayrıldığı görülmektedir.altmış beş yaşını doldurmuş vatandaşlarımıza 4387 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ödeme yapılmaktadır. 2019 yılında da bu amaçla yaklaşık 5 milyar 146 milyon Türk lirası ödenek ayrıldığını görüyoruz.
Tarım alanındaki desteklere baktığımızda bütçede çay sektörünün düzenlenmesi, üretici mağduriyetinin ve çay sektöründeki kayıt dışılığın önlenmesi amacıyla yaş çay ürünü için fark ödemesi desteği uygulamasına devam edileceği, yine fındıkta sürdürülebilirliğin sağlanması, kalite ve verimin artırılması, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, fındıktan başka alternatifi olmayan üreticilerin gelir seviyelerinin yükseltilmesi, ileriye yönelik projeksiyonların yapılması, tarımsal sanayiye hammadde temini ve uluslararası rekabet gücünün artırılması amacıyla alan bazlı gelir desteği uygulamasına devam edileceği görülmektedir. Pamuk üretiminde kalite ve verimliliğin artırılması, pamuk çiftçisinin gelir düzeyinin yükseltilmesi ve üretimin iç talebi karşılayacak düzeylere çıkarılmasının da hedeflenmekte olduğu görülmektedir.
Netice olarak, 2019 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, kanun teklifine destek olacağımı ifade ederek Komisyonumuzun siz değerli üyelerini ve salonumuzda bulunan tüm dinleyenleri saygıyla selamlıyorum.