KEMAL ÇELİK (Antalya) - Sayın Başkanım, Sayın Bakan Yardımcım; hepinize teşekkür ediyorum.

Şimdi, tabii, Türk tarımı aslında o kadar da kötü değil. Bunun hakkını da teslim etmemiz lazım.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Daha ölmedi.

KEMAL ÇELİK (Antalya) - Diriliyor, daha da iyi diriliyor.

Ben Antalyalıyım, Antalya'da tarım turizmle yarışıyor, ben size söyleyeyim. Biz tarımda o kadar ileri gidiyoruz ki laboratuvar özelliği taşıyoruz. Burada, Antalya'da esas dinamik de şu: Örneğin biz tohumu ithal ediyorduk, artık yerli tohum üretmeye başladık; özel sektör üretiyor. Yani burada Tarım Bakanlığının Antalya'da uyguladığı bir pilot politika var, o da yerli tohumculuğu özel sektör kanalıyla yapmak, fideciliği özel sektör kanalıyla yapmak, ihracatı da özel sektör eliyle yapmak.

Gördüğümüz kadarıyla Toprak Mahsulleri Ofisi de... Tabii, Mevlüt Bey bildiği için, olayı gayet güzel açıkladı -yani eline tutuşturulan bir kâğıdı okumadı, bu bakımdan da teşekkür ediyorum- ithalatı, buğday ithalatını da gayet güzel açıkladı. Türkiye, tamam, Rusya'dan buğday ithalatı yapabilir, onun dengesi doğru ama biz Rusya'ya domatesimizi satıyoruz, sebzemizi satıyoruz, meyvemizi satıyoruz.

Benim burada üzerinde duracağım bir olay var: Morfin oranını artırma çalışması. İşte, burada özel sektörden faydalanmamız lazım çünkü özel sektör burada kâr görürse kısa sürede ziraat fakültelerinin, üretme çiftliklerinin yaptığından daha iyi şeyler yapabilir. Özel sektörü teşvik edelim, böyle bir tavsiyem var.

Teşekkür ederim.