KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) - Sayın Başkanım, öncelikle Sayın Bakanımıza Komisyonumuza "Hoş geldiniz." diyorum. Siz de göreve yeni başladınız herhâlde Sayın Müdürüm, hayırlı uğurlu olsun.

Tabii, ben de -1'inci öneride de bayağı konuşuldu ama- Atatürk Orman Çiftliğinin bundan sonra kalan arazisinin bir Millî Park şeklinde yaşatılmasının çok daha doğru olacağı kanaatindeyim.

Atatürk Orman Çiftliği ilk kuruluş amacında, Türk tarımına fayda sağlamak amacıyla kurulmuş bir çiftlikti. Marka olarak burayı yaşatmamız lazım. Marka değeri ciddi bir değerdir. Bu konuda çalışmalar yapmamız lazım ama Türkiye'de artık, TİGEM'imiz, birçok ciddi kuruluşumuz tarımın gelişmesine ciddi şekilde katkılar sunuyor. Şehrin merkezinde böyle bir yerin artık süt üretmesi, hayvancılık yapması, üretim yapması çok mantıklı değil diye düşünüyorum. Buranın bir park hâlinde, Ankara'nın nefes alacağı, insanların gezeceği bir yer hâlinde yaşatılması ama marka değerinin mutlaka kullanılıp değişik yerlerde Tarım Bakanlığının birçok üretim tesisinde, işletmesinde üretilen malların bu markayla halkımızın tüketimine sunulması gerektiğine inanıyorum.

Ben burada bir şeyi soracağım bu öneriyle ilgili: Şimdi, birçok konuda burada bağlı bulunduğunuz bakanlıklarla ilgili işleriniz var. Mesela Çevre Bakanlığıyla ilgili var, Kültür Bakanlığıyla ilgili var, Tarım Bakanlığıyla ilgili var. Bu bakanlıklardan Tarım Bakanlığından -Kırsal Kalkınma Programı, IPARD dediğimiz -veya ajanslardan destek alıyor musunuz? Yani bir yaptığınız meyve suyu tesisinin geliştirilmesiyle ilgili, yeni yatırımıyla ilgili destek alıyor musunuz? Çevre Bakanlığından arıtmayla ilgili bir destek alabiliyor musunuz? Bunların cevabını istiyorum. Alamıyorsanız da Komisyon olarak -TİGEM'de de var aynı problem- bu konuda Sayın Başkanım bir çalışma yapmamız lazım. Mesela, TİGEM, Tarım Bakanlığının desteklerinden faydalanamıyor, ondan sonra da kârlılık hesabı soruyoruz haklı olarak. Normal bir işletme gibi bunları tekrar bir masaya yatırmamız lazım. Mesela,. mazot desteği alamıyor, pamuk primi, buğday, mısır desteklerini alamıyor, TİGEM de alamıyor. Sizin alıp almadığınızı bilmiyorum. Bunu da Komisyon olarak bir gündeme getirip artık bir kanun olarak mı Meclise getireceğiz, ne yapmamız gerekiyor, bu konuda da bir çalışma yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

Tekrar sizlere başarılar diliyorum. Özellikle yoğurdunuzu biraz daha artırın yani yayın Türkiye'ye. Yani evde yapılan yoğurt, mayalanma sistemiyle eski usul yapılan yoğurt, bu önemli. Çünkü insanlarımızın sağlıklı beslenmesi lazım. Ama bunu burada değil, dediğim gibi bir marka olarak Türkiye'ye yaymanız lazım. Ürünleriniz de ciddi şekilde tutuluyor.

Sizlere başarılar diliyorum.