| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 03 .11.2014 |
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; sabah usul üzerine yaptığımız tartışmada aslında bu konuyu biraz konuştuk gene ama ben de düşüncelerimi, bu konuda, Sayıştay raporlarına ilişkin düşüncelerimi belirttim. Onları tekrarlamak istemiyorum.
Burada, tabii, sınırlı zamanımız içinde raporlara bir göz attık. Baktık, ne oluyor. O arada bütçedeki arkadaşlarımızın hazırladığı raporlar da güzel bir özet olmuş. Kendilerine de teşekkür ederiz. Yani hiç olmazsa elimizde o kadar geniş raporları özetleyen bir kısım evraklar bulunmuş oluyor.
Tabii, bu, özellikle genel uygunluk bildirimi üzerindeki eleştiriler, işte yedek ödenek, ödenek üstü harcamalar, ek ödenek; onları arkadaşlarımız söyledi. Onları da tekrarlamayacağım.
Ben, Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu üzerinde durayım istiyorum. Oradaki tespitleri burada bir paylaşalım sizlerle ve o konuda Maliye Bakanı olarak da sizin görüşlerinizi almak istiyorum.
Şimdi, bu Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu'nda diyor ki -Sayıştaydan okuyorum, biraz grameri bozuk ama ben de öyle okuyacağım yani, cümle bozuk olmuş- "Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu, kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesi, kullanılması, muhasebeleştirilmesi, raporlanması ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasına katkı sağlayan önemli bir araçtır." Yani aslında kamu mali yönetim sistemini tam da omurgasından yakalayan, kamu kaynağının bütün aşamalarında hukuka uygunluk var mıdır, usulüne uygun olarak, belli standartlara, normlara uygun olarak yapılıyor mu, ona bakıyor.
Şimdi, tabii, bu 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu Türkiye'de büyük iddialarla çıktı biliyorsunuz, 2003'ün sonunda ve 2005'in başından itibaren de yürürlüğe girdi. Neydi buradaki amaç? Uluslararası standartlar ve AB uygulamalarına uygun şekilde kamu sisteminin, kamu mali yönetim sisteminin yeniden ele alınmasıydı. Buna uygun olarak stratejik planlama gibi, iç kontrol sistemleri gibi, performans esaslı bütçeleme gibi birçok da yenilik içeriyordu. Ancak bunun içinde zaten biz ciddi anlamda eksiklikler olduğunu biliyorduk. Şimdi baktığımız zaman bu Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu buradaki eksikliklerin aslında, bizim de sandığımızın bir anlamda, çok daha ötesinde olduğunu görüyoruz. Çünkü çok ciddi eleştiriler var bunun içinde. Yani bir kere, tabii, iç kontrol sistemi çok önemli çünkü yeni bir sistem yaptık. Yani denetimi daha çok artık iç kontrol, iç denetim üzerine kurgulayan bir yapının içine girdik ama raporda diyor ki -birkaç husus paylaşmak istiyorum- "İç kontrol standartlarına uyum eylem planlarının, mevzuatın öngörüldüğü şekilde hazırlanmadığı ya da hazırlanmakla birlikte planda öngörülen faaliyetlerin yerine getirilmediği, bazı kamu idarelerinde iç denetim birimlerinin oluşturulmadığı, iç denetim birimleri oluşturulan bazı kamu idarelerinde yeterli sayıda atama yaptırılmadığı veya iç denetim birimlerinin etkin çalıştırılmadığı, bazı kamu idarelerinde ön mali kontrol biriminin kurulmadığı, denetimler sonucunda kurum iç kontrol sistemlerinin yıllık olarak değerlendirilmediği, kurum içi ve kurum dışı risklerin ve bu risklere ilişkin gerekli analizlerin yapılmadığı ve alınacak kurumsal tedbirlerin belirlenmediği tespit edilmiştir." Tabii, bütün kamu kurumunun raporlarının hepsinden süzülen bir rapor bu ama bu anlamda baktığımız zaman ciddi eksiklikler olduğunu görüyoruz yani bu sistem oturmamış Sayın Bakan. O zaman nasıl biz 5018'i uyguluyoruz? Zaten yani bu takvimlere uyulmadığı falan gibi birtakım şekil açısından uyulması gerekenlere uyulmadığını söylüyorduk ama öz anlamında sistemin esasını oluşturan bir uluslararası standart sisteminin getirilmesinde de çok ciddi problemler var.
Bir taraftan stratejik planlamaya başladık, biliyorsunuz, büyük iddialarla, önce pilot başladı belli kurumlarda, sonra bütün kurumlara yayıldı, onun arkasından da performans esaslı bütçeleme gelecekti. Şimdi, oraya da baktığımız zaman oradaki tespitler de dehşet verici yani nasıl söylüyor, söyleyeyim: "Stratejik plan performans programı ve faaliyet raporu ilişkisi tam olarak kurulamamış, aralarında uyum sağlanamamıştır." Yani plan performans programı ona uyacak, faaliyet raporu, bunların hepsi birbirini aslında izleyen, bir anlamda da daha öncekinin belli uygulamalarını biraz daha netleştiren, belki onu açan uygulamalar. "Performans programlar stratejik planda yer verilen amaç ve hedeflere uygun olarak hazırlanmamakta, performans programlarında ilgili ve ölçülebilir hedef ve göstergeler belirlenmemektedir. Kamu kurum ve idarelerinde stratejik planın başarılı bir şekilde uygulanması için gerekli olan veri kayıt sistemi performans bilgisinin tam ve doğru üretilmesini sağlayacak yeterlilikte değildir. Kamu idarelerinin bütçelerinin bir bölümü herhangi bir stratejik plan ve performans hedefiyle ilişkilendirilememektedir. Kamu idareleri için stratejik planlama kılavuzu gereğince stratejik planda yer alması gereken temel unsurlar arasında sayılan ve kamu idarelerinin stratejik planlarıyla bütçeleri arasındaki bağı güçlendirmeyi amaçlayan beş yıllık tahmini maliyet tablosu stratejik plan belgelerinde yer almamaktadır." Biz neyi getirmiştik stratejik planı getirdiğimiz zaman? Aşağıdan yukarıya doğru bir akış olacaktı, kurumlar kendileri bir araya geleceklerdi, ilgili kurumlarla, paydaşlarıyla bir araya gelip tartışacaklardı, swot analizleri yaparak, güçlü taraflar, zayıf taraflar, tehditler, fırsatlar ve bunun üzerinden belli birtakım şeyleri, öncelikleri belirleyeceklerdi, vizyonlarını, temel amaçlarını, hedeflerini, bunu nasıl raporlayacaklar, hepsi bunun bir biçimde şey olacaktı ve bunlar aynı zamanda da bizim makro plan dediğimiz sisteme de bir "input" girdi sağlayacaktı hem kalkınma planlarına, orta vadeli programlara, yıllık programlara ama ne yazık ki öyle bir şey yok. O zaman baktığımız zaman görüyoruz ki sistemin işleyişinde de ciddi sıkıntı gözüküyor. Gene "Faaliyet raporlarında gerçekleşen faaliyetler ile kamu idarelerinin bütçeleri arasında tam bir ilişki kurulamamakta, bütçe hedef ve gerçekleşmelerinde ve bütçe hedeflerinde meydana gelen sapmaların nedenlerine yer verilmemektedir." Bu da çok ciddi bir tespit. Sayın Bakan, yani burada Maliye Bakanı olarak siz burada tabii, bütçenin uygulanmasından sorumlusunuz ama Sayıştayın yani aslında bir anlamda diplomatik bir dille yazdığı -Sayın Kuşoğlu da söylemişti- çok ciddi eleştiriler var.
Gene, taşınmaz mallara ilişkin çok ciddi eleştiriler var. 2006'da bütün kayıt sisteminin bitmesi gerekirken bitmemiş, uzatılmış ama hâlâ tamamlanmamış 2014 yılında, 2016'ya uzatılmış, hâlâ tamamlanamamış ve burada muhasebe kayıtlarına düzgün biçimde alınmadığı söyleniyor, mali tablolara doğru biçimde yansıtılmadığı söyleniyor yani devlet aslında taşınmazının gerçek tutarını, ne olduğunu, değerini bilmiyor. Yani bırakın, değerlemeden meğerlemeden vazgeçtik, mevcut değeri bile bilmiyor çünkü muhasebeleştirilmesinde ciddi problem var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Gene burada başka bir tespit: "3194 sayılı İmar Kanunu'na göre park ve yeşil alan olarak kullanılması amacıyla belediyelerle ilgili bedelsiz terk edilen hazine taşınmazlarından bazılarının terk amacına aykırı olarak ticari amaçla kullanıldığı, bu durumun tespiti hâlinde ise herhangi bir yaptırımın uygulanmadığı tespit edilmiştir." Bunlar çok ciddi hukuka aykırılıklar. Gene aynı şekilde döner sermaye sisteminin hâlâ 5018 kapsamına alınmamış olması. Biliyorsunuz yani orada sonuçta sayılıyor nelerin olduğu 12'nci maddede, ilgili cetveller var. O cetvellerin yani döner sermayenin çoktan o sistemin içine alınmasına ihtiyaç vardı. Bugün kamu kurum bütçelerinde, özellikle bazı bakanlıklarda, harcamacı bakanlıklarda döner sermaye sistemi var ama iki taraftan da giderler yapılıyor, net olarak biz nerede ne yapıldı, ne harcandı, bunu görme şansına sahip değiliz, o zaman bütçenin performansını da ölçemiyoruz.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yani kamu kurumu bütçesinin de ilgili bakanlık bütçesinin performansının ölçülmesinde de döner sermayenin son derece yanlış yönlere götürücü hem analiz olarak -yani sorunu tespit etmek olarak- hem de uygulama açısından ciddi problemleri var yani böyle iç içe geçmiş bir yapı. Gene mahalli idarelere ilişkin hususlarda da -hep söylüyorum- tahakkuk esasına göre kullanılması gereken hesaplar nakit esasına göre yani muhasebeleştirmenin nakite göre yapıldığını söylüyor ve diyor ki devamında da: "Muhasebe kayıtlarında bununla ilişkili dönemsellik ilkesine uyulmadığı belirlenmiştir. Bu kapsamda belediyelerin muhasebe kayıtlarında dönem ayırıcı hesap gruplarının kullanılmadığı, gelir veya giderin ilgili olduğu yıl veya yıllarla ilişkilendirilmeksizin doğrudan içinde bulunulan yıl gelir ve gideri olarak muhasebeleştirildiği..." Yani belediyenin de durumunu görmüyoruz aslında yani tahakkuk etmiş bir şey ama siz onu almadığınız, nakite göre aldığınız zaman gelir ve gideri de göremiyorsunuz. Yani belediye aslında belki de borçlu, giderleri ve gelirleri arası çok büyük fark var ama onu göremiyorsunuz, sonra bir bakıyorsunuz, birdenbire önünüzde bomba gibi patlamaya hazır bir şey, çok büyük bir yük görüyorsunuz. Türkiye kamu mali yönetim sisteminde gördü, bir dönem tasarrufçu KİT'ler, kamu bankaları alınmamıştı kamu kesimi borçlanma gereği hesaplamalarında, 94 krizinden sonra bir patladı, birdenbire bir çıktı ki ortaya aslında kamu kesimi borçlanma gereği bizim öngördüğümüzün veyahut da bürokrasinin öngördüğünün 2 katıymış ve birdenbire...
BAŞKAN - Lütfen toparlayın.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bitireceğim, son birkaç şeyi kullanıyorum.
Gene, bu şekilde genel tespitler var sisteme ilişkin bir de ayrıca özel tespitler. Bu da bir özel tespit, diyor ki: "Bazı kamu idarelerinin uygulamalarında imar planı gereğince kamu idarelerine tahsis edilen alanların süresi içinde kamulaştırılamaması nedeniyle taşınmaz sahiplerinin açtıkları kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemli davaların kaybedildiği, bu nedenle kamulaştırma bedellerine ek olarak tazminat dava ve vekalet giderleri ödendiği tespit edilmiştir." Yani bir taraftan kanun çıkartıyorsunuz, belli bir kanun, onun dışında başka kanunlar da var, ilgili kamulaştırma kanunları falan ama burada uygulamada ciddi problemler gözüküyor Sayın Bakan.
Yani ben açıkçası merak ediyorum yani diğer raporlar var genel uygunluk diye, tekrar konuşacağız, yarın Sayıştayda da konuşacağız, ilgili bütçeler geldiği zaman da konuşacağız ama şu anda bu sınırlı zamanda ancak bu dış denetim genel değerlendirme raporunu ele aldım ama burada yer alan tespitler aslında kamu mali yönetim ve kontrol sisteminin hiçbir şekilde oturmadığını, son derece verimsiz olduğunu, hesap verilebilir olmadığını ve bize gerçek sonuçları göstermekten uzak olduğunu açık ve net biçimde ortaya koyuyor. Bu konunun bir netleştirilmesine ihtiyaç var, Sayıştay temsilcilerinin de belki burada tekrar görüşleri alınabilir diyorum.
Teşekkür ederim.