YILDIRIM M. RAMAZANOĞLU (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Öncelikle düzenlenmesi çok zor bir alanda böyle önemli bir kanun tasarısına büyük emek vererek hazırlamak suretiyle buraya getiren çok değerli Adalet Bakanlığı bürokratlarımıza ve değerli Hükûmet üyelerimize ben teşekkür ediyorum.

İlaveten, burada bugün bizlerle birlikte bu konunun tartışılmasına katkıda bulunan tüm sivil toplum örgütlerinin yöneticilerine ve temsilcilerine, ayrıca çok değerli Komisyon üyesi arkadaşlarıma da özellikle teşekkür ediyorum.

Aslında Sayın Başkanım, ben söz almayacaktım fakat çok değerli 2 milletvekilimiz Ali Şahin Bey ve Halide İncekara Hanımefendi fikirlerine, düşüncelerine çok saygı gösterdiğim 2 meslektaşımız, çok önemli konulara değinince ben de onları teyiden birkaç konuyu paylaşmak istedim.

Öncelikle Ali Bey'in bahsetmiş olduğu aslında birçok taraf ve paydaş tarafından bilgilerin bilinebildiği veya paylaşılabildiği konusunda Google'ın bir deklarasyonunu sizlere iletmek istiyorum. Bundan yaklaşık bir yıl kadar önce Google bir deklarasyon yayınladı, birçok kullanıcı bunu fark etmedi. Dedi ki Google: "Benim platformumu kullanan, benim arama motorumu kullanan, benim e-mail ortamımı kullanan, benim eklentilerimi kullanan bütün kullanıcılar, bu kendi ürettikleri bilgilerin, paylaştıkları bilgilerin, Google tarafından istendiği zaman, istendiği kadar ve sınırsız olarak kullanılabileceğini bilmeliler." Daha önce Google böyle bir deklarasyon yayınlamamıştı. Şimdi, arkadaşlar, bu deklarasyon çok önemli bir deklarasyon yani bu suretle Google kendi ilkelerine göre, kendi uygun gördüğü zamanlarda ve miktarda veriyi kendi uygun gördüğü kişilerle paylaşacağını şimdiden beyan etmiş oluyor. Google bunu deklare etmekle dürüstlük gösterdi, Google bunu zaten yapıyordu, öbür arama motorları deklare etmediler ama onlar da aynı şeyi zaten yapıyorlar. Dolayısıyla, şimdi, Halide Hanım da haklı olarak konunun oldukça karmaşık bir konu olduğuna değindi. Arkadaşlar, bizim şu anda tartıştığımız konu veri diyoruz, bakın veri. Veri matematiksel bir unsurdur, matematiksel bir büyüklüktür. O zaman, ben, böyle bir tartışmayı biraz daha matematiksel zeminde sürdürmek adına veriyle ilgili bazı konuları paylaşmak istiyorum. Şimdi, bu bizim aynı zamanda tasarımıza da yansıtılabilir.

Öncelikle veri nedir, kişisel veri nedir, bir veri ne zaman kişisel hâle gelir, bir kişisel veri ne zaman kişisel olmaktan çıkar veya bir veri bloku içinde ne kadarı kişiseldir, ne kadarı kişisel değildir? Bakın, soru içinden soru çıkıyor. Bunların tanımlamaları aslında çok basit, bunlar çok kolaylıkla yapılabilir, özellikle hukukçu kardeşlerimize, kayda geçsin diye, ben bunlar tutanaklarda yer alsın diye söylüyorum.

BAŞKAN - Sen benim siyasal görüşümü nasıl matematiksel veri olarak görüyorsun, onu bir anlat bakalım.

HALİDE İNCEKARA (İstanbul) - İnanç nasıl kişisel veri oluyor?

YILDIRIM M. RAMAZANOĞLU (Kahramanmaraş) - Şimdi, şöyle bir düzenleme dahi yapılabilir: Bir kişiye neyin kişisel veri olup olmadığını kendisine de belirleme hakkı kısmen verilebilir. Yani ben bu tanımlamaya girersem iş uzar, oraları da konuşuruz ama ben burada matematiksel bir bakış açısı sergilemek istiyorum Başkanım, izin verirseniz.

Veriyi üreten kimdir, verinin sahibi kimdir? Yani veriyi ben üretiyorum ama sizin adınıza üretiyorsam sahibi sizsiniz. Veriyi kaydeden kimdir, veriyi saklayan kimdir, veriyi koruyan kimdir, veriyi güncelleyen kimdir, veriye ulaşabilmesi gerekenler kimlerdir, bu veriye ulaşabilmesi gerekenler arasındaki kademelendirme ve hiyerarşik izinler silsilesi nasıl olmalıdır? Şimdi, buradan da çıkarak şuraya geliyoruz: O zaman demek ki bir veriyi analiz ederken bir verinin ilk üretilmiş hâli vardır, ona "primer veri" deriz, ilk hâli. Bir de o verinin üzerine eklenen yani o veriye sürekli olarak artan birtakım ilave bilgiler ekleniyorsa buna "incremental addition" deniyor yani bilgi işlem terminolojisinde, aşamalı olarak o da eklenen yeni veri, bu bir.

İki, mevcut verinin primer hâlinin değişmesi de söz konusudur. O zaman biz buna ne diyoruz? Güncelleme. Güncelleme nedir? Bir verideki artış veya değişikliktir. O zaman, bir veriyi koruyacak, saklayacak, kaydedecek, işleyecek kişiler acaba bu güncellemeleri ne şekilde takip edecekler? Her şeyin ötesinde, bir verinin doğruluğu kaydetmeden önce bu veriyi kaydedecek kurum veya kuruluş bu verinin doğruluğunu nasıl tespit edecek? Bu bir doğru veri midir, doğru olmayan bir veri midir veya içindeki doğruluk oranı nedir, doğruyu yanlıştan ayırmanın kriterleri nelerdir? Sonra, bütün bunların kaydedilmesi, saklanması, korunması, güncellenmesi, tabii bütün bunların ayrı ayrı kriterleri ve ilkeleri vardır.

Son olarak bir şey söylemek istiyorum, tabii, netice itibarıyla bu 8 kategoride belirlemiş olduğumuz tanımlama ihtiyaçlarının aslında hakikaten usulüne uygun bir şekilde tanımlanması belki de Türkiye'nin başka ülkelere örnek olarak gösterilebileceği bir düzenlemesinde imza atmak anlamına gelebilir. Bakınız, bir TC kimlik numarasından yola çıkarak bir örnek vermek istiyorum. Geçenlerde haberlerde 14 milyon kişinin TC kimlik numarasının çalındığına ilişkin bir bilgi vardı. Arkadaşlar, yani TC kimlik numarasını saklayabilmenin çok basit yöntemleri var. Ben bunları zaman zaman meslektaşlarımızla paylaştım, burada girmek istemiyorum ama şunu vurgulamak istiyorum: Bir verinin silinmesi ne demek arkadaşlar? Bir verinin silinmesi, yok edilmesi demek değildir. Oluşturulmuş bir veriyi asla yok edemezsiniz, o bir yerlerde mutlaka bir şekilde mevcudiyetini muhafaza eder. Bir verinin silinmesi ulaşılabilmesini önlemek anlamına gelir yani fiziksel olarak kavramları bu şekilde yerli yerine oturtmamız lazım. Mesela ölen kişinin TC kimlik numarası yok edilmiyor ki, ölen kişinin TC kimlik numarası kendisiyle birlikte mezara gömülüyor ama o TC kimlik numarasına atfen üretilmiş olan bütün bilgiler kayıtlarda mevcut.

Artı bir başka şey söyleyeyim, vefat etmiş... TC kimlik numarası, biliyorsunuz 1999 yılında başlayan bir projeydi, proje yanlış başladı, sonra sıfırlandı, 2000 yılında tekrar sıfırdan alınarak gerçekleştirildi ve Türkiye'nin aslında gerçekleştirdiği en büyük dijital bilişim devrimlerinden bir tanesi TC kimlik numarasıdır. Fakat TC kimlik numarası, TC kimlik numarası ihdas edilmeden önce vefat etmiş olan kişilere de tahsis edildi. Benim rahmetli babam 1990 yılında vefat etti, o zaman TC kimlik numarası yoktu fakat rahmetli babamın da şimdi bir TC kimlik numarası var. Arkadaşlar, veri denetimi, veri kullanımı ve paylaşımı, bu kadar önemli bir unsur fakat bu kadar önemli bir unsurun ben böyle geniş bir platformda tartışılmasından memnunum. Ben sadece veriyle ilgili bazı matematiksel gerçekleri paylaşmak istedim yoksa emek verilmiş, düzenlenmiş olan bu metnin son derece önemli, son derece cesur, son derece yerinde ve gerekli bir metin olduğuna inanıyorum ve sonuna kadar da destekliyorum ama bizlerin de bu konudaki görüşlerimizin tutanaklara geçmesini rica ediyorum.

Teşekkür ederim Başkanım.