KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, ben de önergemde yine konuşacağım.

Evet, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra olağanüstü hâl ilan edildi ve olağanüstü hâl nedeniyle de birçok hak ihlali oluştu, bunu Hükûmet de kabul ediyor zaten.

BAŞKAN - Nerede kabul ettik?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Yani işte "Yaş da yandı, kuru da yandı." falan, dikkat etmek lazım.

BAŞKAN - Hükûmetten böyle bir açıklama...

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Evet, zaman zaman oldu, özen gösterilmesi noktasında bakanların da başbakanların da açıklamaları oldu.

Şimdi, kurulan komisyon OHAL Komisyonu esas itibarıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 13'üncü maddesindeki bir kuralı yerine getirmek amacıyla, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin önüne gitmemek amacıyla sonradan oluşturulan bir iç hukuk yolu. Ne zamana kadar sürecek, nasıl sürecek falan bu kendi çalışmasını yapıyor fakat çok ağır işlediği ve ihlalleri giderme noktasında esas itibarıyla bir süzgeç görevi yapmadığı da bana göre sabit yani etkili bir iç hukuk yolu değil. Bu daha sonra anlaşılacak ama önergenin gerekçesinde de sayıldığı gibi gerçekten de çok ağır insan hakları ihlalleri var, çalışma koşuları bakımından, çalışma hakkı bakımından, seyahat özgürlüğü bakımından -tek tek örnekler veriyorum ama- kategorik ihlaller var. Bunun maliyeti ileride ülkemize çok daha ağır olabilir. Geçmişte de böyle kategorik mağduriyetlerden çok ağır örgütler çıktı, bunun ben canlı tanığıyım, bu kategorik mağduriyetlerden örgütler çıktı yani. Dolayısıyla bunların önlenmesi bakımından da Parlamentonun, Meclisin bir irade ortaya koyması lazım. OHAL Komisyonu idari bir organdır ama biz siyaseten alınması gereken tedbirleri almak durumumdayız. Darbe Komisyonu üyeliği de yaptım ben geçmiş dönemde, bu konuda da bizim önergelerimiz yer aldı aslında Komisyonun muhalefet şerhinde ve Komisyonun kendi raporunda fakat geçen sene oylanamadı o. Yoksa önergeler vardı ve kadük kaldı, sonuçta Mecliste görüşülemedi. Yani bu mağduriyetlerin nasıl giderilmesi gerektiği noktasında önergeler vardı. Şimdi öyle bir rapor yok. Ama İnsan Hakları Komisyonunun asıl görevlerinden bir tanesi de bu kategorik mağduriyetler konusunda ortaklaşmış bir siyasi tutumu ortaya koymak. Bu nedenle bu komisyonun kurulmasında... Yani "OHAL Komisyonu var, yargı var." falan diyebilirsiniz de, değil ama bu aynı zamanda bir siyasi tutumdur, Parlamentonun insan haklarından yana bir tutumu olacaktır. Dolayısıyla kurulmasında büyük yarar vardır. Sizin bakımınızdan da, Türkiye bakımından da, Parlamento bakımından da büyük yararlar vardır.