| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair İçtüzük Teklifi (2/772) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 04 .10.2018 |
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Tabii, yine haddimi aşmak istemem dersi anlatan hocalar varken burada ama 88'in ilk fıkrası kanun teklif etme tekelini milletvekillerine verirken, ikinci fıkrası "Kanun tekliflerinin Mecliste görüşülme usul ve esasları İç Tüzük'le belirlenir." diyor.
BAŞKAN - E burası da Meclis.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Hayır hayır, o ayrı, o ayrı bir tartışma.
Yani ikinci fıkra kimin vereceğini yeniden düzenlemiyor. Görüşülme usul ve esaslarını...
Ayrıca İç Tüzük'ümüzün tarihçesine bakarsanız, ölüm cezalarıyla ilgili kısım ta ilk Meclisten beri gelen genel Meclis Nizamnamesi'nden alınmış. Oysa Anayasa Mahkemesi denetimi 1961 Anayasası'ndan sonra var. O yüzden bu İç Tüzük düzenlemesi Anayasa Mahkemesi denetimine tabi değil ve o tarihteki genel nizamnamenin ortaya çıktığındaki gerekçeye -genel nizamnamede maddenin öneriliş gerekçesi- bakarsanız, ölüm cezasını onaylama teklifinin şahıslar tarafından teklif edilmesinin, Allah göstermesin kan davası dâhil, kişiler ve aileler arası husumete sebebiyet vermesi vehmiyle, endişesiyle böyle bir düzenleme yapıldığını söylüyor. Bakın, buradan "Bu Anayasa'yı çiğnemiyor." diyemezsiniz; o tarihte aslında Anayasa'yı çiğneyen ama belli kaygılarla idam cezasının onayına şahısların imza atmasının önüne geçmek için bir düzenleme yapılmış ve Anayasa Mahkemesi olmadığı için de bir denetime tabi olmamış ve oradan aktarılmış bir İç Tüzük maddesidir. Bu konunun altını çizmek istedim.