KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Başkanım, gerçekçi olalım. Şimdi, bu düzenlemeyle 2 muhalefet partisinin dediği arma olur. Yani, geçmişte, Atatürk döneminde kullanılan bir arma var, bozkurt ve altı ok bir arada değerlendirilmiş. Şimdi, biz MHP'yle anlaştık ana muhalefet olarak ve armayı kabul ettik, çoğunluk, buna verdik. Bakın, o zaman sorun ne olacak? Komisyondan bu karar çıkmış olmasına rağmen, fakat Genel Kurulda sizin çoğunluğunuz olduğu için Genel Kurulda bunu reddetmiş olacaksınız. Yani, dolayısıyla, her halükârda 3 siyasi partinin katılımı gerekiyor. Aksi takdirde, dediğim gibi, bizim, muhalefetin kabul ettiği arma Genel Kurulda reddedilmiş olacak. E, bu sefer AKP kendi kanununu reddetmiş olacak, enteresan bir durum çıkacak ortaya. O yüzden, mutlaka karar nisabı, karar nisabına da üçüncü siyasi partiyi katacak şekilde "Dörtte 3'le toplanır, dörtte 3'le karar verir." dememiz gerekiyor.

BAŞKAN - Yani, o zaman yukarıyı da değiştirmemiz gerekecek senin o şeye giderse.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Evet yani, başka türlü olmaz.

BAŞKAN - Yani "Dörtte 3 karar verir, dörtte 3 toplanır." dersin, yukarıyı da değiştirmen lazım.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Efendim, Sayın Başkan, burada zaten "Komisyon üye tam sayısının dörtte 3'üyle toplanır ve hazır bulunan üyelerin salt çoğunluğuyla karar verir." lafının "salt çoğunluğu" "dörtte 3'tür", "dörtte 3'le karar verir", bitti, bu kadar basit. Sadece "salt çoğunluğu" "dörtte 3" olarak değiştirdik mi sorun bitiyor.

MUSTAFA HAMARAT (Ordu) - Tam katılımda 9 kişiyle...

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Evet, o zaman tabii ki, tam katılımda 9 kişi olacak. O zaman da konsensüs sağlanmış olur.

MUSTAFA HAMARAT (Ordu) - Nihai kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi verecek yani.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ama bakın, o zaman dediğim gibi, bakın ben size bir realiteden bahsediyorum. Biz MHP'yle anlaşırız, armayı da altı okla bozkurtlu, ikisini bir arada harmanlayıp koyarız. Siz kendi kanununuzu reddedeceksiniz o zaman Genel Kurulda. İşte, gördünüz mü, o zaman ne olacak?

MUSTAFA HAMARAT (Ordu) - Tasarı önemli değil, önemli olan herkesin...

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ama bakın, işte, Genel Kurulda da siz kendi teklifinizi reddetmiş olacaksınız.

BAŞKAN - Ya, bu sadece oylamayla olacak bir şey değil zaten. Yani, şimdi, yukarıda geçtik, beni tekrar oralara döndürtme.

MUSTAFA HAMARAT (Ordu) - Herkesin, toplumun da kabul edeceği bir şey bulmak önemli olan.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Elbette.

MUSTAFA HAMARAT (Ordu) - O zaman mesele yok ki.

BAŞKAN - Yani, 3/4 rakamı büyük bir rakam karar almada, az bir rakam değil. Ya, bizim şeyde ağırlaşmış nitelikli çoğunluk deriz biz ona.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Yani, Hocam, şimdi, çünkü böyle bir şey... Devlet arması diyorsunuz. Yani, olacaksa hakikaten, burada bir konsensüs lazım. En azından dörtte 3 lazım yani.

BAŞKAN - Pekâlâ.

Şimdi, sonuç, 4'üncü maddeyi görüşüyoruz.

Yani, "Dörtte 3'le toplanır." dediniz, sonra...

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - "Dörtte 3'le toplanır ve bulananların dörtte 3'üyle karar verir." diyelim.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Ya, hayır Hocam, öyle bir şey olmaz ya.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Toplananların dörtte 3'üyle karar verir. Aksi takdirde, 3 siyasi partiyi katamıyoruz.

BAŞKAN - Onu işte toplantıya gelme durumunu diyor. Toplantıya gelmiş oluyor o da, gelmediği zaman toplayamıyordu zaten.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Bakın bu şeyde de zaten üçüncü siyasi parti gelmediği zaman, o zaman toplanamıyor.

BAŞKAN - 9'la toplanıyor ya.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Hayır, dörtte 3.

BAŞKAN - Dörtte 3 ne yapıyor?

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Üçüncü siyasi parti gelmediği zaman toplanamıyor zaten diyorum.

BAŞKAN - Tamam, doğru, toplanamıyor. Toplantıda etkisi var, onu diyorum ben de.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - 7 kişi olacak.

FATOŞ GÜRKAN (Adana) - Hassasiyeti yoksa gelmesin Ali Bey ya. Hassasiyeti yok, gelmiyorsa niye zorlayacaksın?

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Gelmediği zaman toplanamıyor arkadaşlar, komisyon toplanamıyor. Üçüncü siyasi parti gelmediği anda...

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Toplanamıyor, amenna ama en azından o toplananları salt çoğunluğuyla bırakın da bir karar versin.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Arkadaşlar, bakın, orada olmayacak. Az önce dediğim gibi, HSYK'da, efendim, karar aşaması geldiği zaman...

BAŞKAN - Çıkacak tabii, öyle yapacak. Karar aşamasına geldi mi "Ben gidiyorum." diyecek.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Onun için diyorum ki "En az 7 üyeyle karar verilir." diyelim.

YAHYA AKMAN (Şanlıurfa) - O zaman senin dediğin hesaba göre 6 oluyor ama 7 olmuyor.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Neyse, 6 oluyor.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Tamam, o zaman da 2 parti oluyor zaten, değişen bir şey olmazsa.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Hayır hayır, katılanların. Şu anda 5'le karar verebilirsiniz 9'da.

YAHYA AKMAN (Şanlıurfa) - Burada 6'yla karar veriyoruz.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Beşte 3 derseniz o, dörtte 3 dersen 7'yle.

İSMAİL AYDIN (Bursa) - 5'le 6 arasında fark yok ki zaten grup olarak düşündüğün zaman.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Hayır, onun istediği, 7'yle olsun diyor.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Başkanım, bakın, zaten fiilen öyle olacaktır. Niçin? Çünkü iki üç siyasi parti geldi. Siz ikiniz anlaştığınız anda, karar aşamasında benim dediğim kabul edilmediği anda, ben 3 üyemle çıktığım anda zaten karar alamıyorsunuz. Yani, dolayısıyla fiilî bir durum.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Bir şey var. Alttaki maddede dikkat ederseniz, diyelim ki "Komisyon resmî arma önerisini içeren raporu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunar." diyor. Komisyonun raporu hakkında genel görüşme açılır, Komisyon raporu üzerindeki genel görüşmenin tamamlanmasının ardından da raporda yer alan arma tasarımı Genel Kurulun onayına sunulur. Velev ki bir yanlışlık varsa zaten Genel Kurul bunu geçirmeyecek yani. Komisyonun çalışmasında veyahut da almış olduğu kararda bir aksaklık görüyorsanız Genel Kurulun da onayından geçmeyeceğini görmek lazım.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Elbette Sayın Şahin. Benim meselem, bakın, hiç Genel Kurula gelmeyebilir. Komisyon 9 kişiyle toplandı, karar aşaması geldi, armayı kabul edeceğiz. 3 kişi çıktığı anda toplantı nisabı kaybolduğu için zaten karar alamazsınız, toplantı yeter sayısı yok. Anladınız mı yani sıkıntıyı? Çıktım, salonu terk ettim. O zaman zaten arma kabul edilmemiş oluyor çünkü toplantı yeter sayınız olmuyor. O zaman da Genel Kurula gelemez zaten böyle bir şey. Onun için bir şekilde üçüncü siyasi partinin her halükârda buna desteği gerekiyor zaten, başka türlü olmaz zaten.

FATOŞ GÜRKAN (Adana) - Tamam o zaman şey çıkaralım, "Dörtte 3'üyle toplanır"ı "Çoğunluğuyla toplanır." diyelim, her şey çözülür.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - "Çoğunluğuyla" derseniz zaten o zaman uzlaşmaya gerek yok ki, kendi başınıza yaparsınız.

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkanım, türlü tarifiyle şunu anlatayım mı? Şimdi, bir türlü yapmak için acele eden adam bahçeden pırasayı, soğanı, domatesi çabuk çabuk getirip geldi mi? Geldi. "Doğrayın." Doğradılar. "Atın tencereye." Attılar. "Koyun yağını." Koydular. "Ateşi de açın sonuna kadar." Açtılar. Pişti mi bu yemek? Pişti. Yemek pişti ama bunun çamuru, taşı toprağı ayrılmadı, bunun çeri çöpü ayrılmadı. Bu, belirli bir kıvamda pişmesi için sıcaklığı ayarlanmadı. Türlü, türlü oluyor da leziz bir türlü olmuyor. Kanun yapma tekniği de buna benzer. Yani, işi sabırla, olabilecek sorunları adım adım komisyonlarda aşarak götürmemiz lazım ki Genel Kurulun da içine sine sine, rahatlıkla kabul edebileceği bir metin ortaya çıksın. Bizim çabamız bu.

Bunu şahsıma pay çıkarmak için söylemiyorum. 1999 yılında Türk Bayrağı'nın kullanımıyla ilgili bir kanun değişikliği oldu. O zaman 5 tane parti vardı, ben de komisyon başkanıydım. 5 partinin uzlaşmasıyla, oy birliğiyle o kanun değişti. Sizin de son döneminizde böyle bir uzlaşmayı, devlet arması gibi mübarek ve mukaddes bir değer Türk milletine, Türk devletine armağan edelim.

BAŞKAN - Evet, değerli arkadaşlar, ne diyoruz? Ali, aynı şeyleri söyleyip duracaksan...

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Aslında çok basit. Yani, burada 4'üncü maddenin (1)'inci fıkrasında "Komisyon, üye tam sayısının dörtte 3'üyle toplanır ve en az 7 üyeyle karar verir." dediğimiz anda biter sorun. Yani, çünkü "7 oyla" dediğimiz anda zaten üçüncü partiyi katmış oluyorsunuz. Aksi takdirde, zaten karar çıkmaz, ben zaten toplantıdan çıktığım anda toplantı nisabı olmamış olur, karar da alamazlar. Fiilen zaten böyle olacaktır.