MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, buradaki yaklaşımda kaç tane poliklinik hastasına bakıyor, ona göre bütün bu performans sanki oradan oluşturuluyor, öyle bir şey yok. Burada söz konusu olan hekimler -az önce de söyledik- nitelikli işlemler yapabilen hekimler yani uzman cerrahlar, alanında iyi cerrahlar. Dolayısıyla, bunların toplam performansı içerisinde poliklinikten gelecek olan puan yüzde 15'lerde.

BAŞKAN - Bu hasta memnuniyetinin de yeniden bir performans kriteri olarak getirilmesi gerekiyor tabii.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, o değil yani orada yüzde 15 olduğu için işte 100 hasta bakmasına gerek yok ama onun yaptığı bir ameliyat toplam puanının yüzde 20, yüzde 30'una tekabül ediyor çünkü o nitelikte bir ameliyat. Mesela köşe tümürü diyelim veya işte bir nakil ya da...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Peki, o ameliyatları daha hızlı yapması o zaman söz konusu olmaz mı?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bir ameliyat bir hafta sürmüyor, bir ameliyat en fazla sürsün de on saat sürsün. Dolayısıyla 3-4 ameliyatla puanını doldurabilen hekimler bunlar. Şimdi, düşünün bir hekim, 3-4 ameliyat yaptı, bir hafta içerisinde ikişer gün arayla, üçer gün arayla yaptı, doldurdu. Ondan sonra adam ne yapsa aynı parayı alacak. Bizim bu hekimlerle anlaşmamız lazım. Dolayısıyla yani konuyu, bu işi sadece poliklinik hizmetine indirgememek lazım. Yani, dahiliye uzmanı "Aç ağzını, işte, karnın ağrıyor mu?" Bu, dahiliye hizmeti veya "ilk basamak" dediğimiz tıbbi bir müdahale değil. Zaten gelecek olan hastalar kendi ülkelerinde bunları aşmışlar.

BAŞKAN - Sayın Muş, anlaşılmıştır konu.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bu müdahalelerinde bulunmuşlar artık, teşhis konmuş ve ameliyat olması lazım bu adamın, bunlar gelecekler yani bu nitelikli tedavi dediğimiz meseleler.