DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Şimdi, önerge sahibi sayın milletvekili dedi ki: "Biz etki analizini yapmadık, biraz sonra siz önerge vereceksiniz..."

BAŞKAN - "Yapmadık." demedi efendim, o yanlış anlaşıldı.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Peki, tamam.

BAŞKAN - Şöyle Sayın Yılmaz, kendisi eski Komisyon üyemiz de olduğu için, Komisyon çalışma sistemini ve üyeler tarafından verilen önergeleri biliyor yani "Böyle önergeler vereceksiniz, bunların etki analizini yapıp da mı bu önergeleri veriyorsunuz?" şeklinde bir söz kullandı, yoksa "Yapmadım." demedi.

Buyurun.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Tamam, o zaman ben de düzeltiyorum ve diyorum ki: "Etki analizini yapabiliriz, yapmadık ama bu konuda başka yapılabilecek bir şey varsa yaparız." gibi bir şey söyledi. Dolayısıyla, şu anda 5018 sayılı Yasa bu teklif buraya gelirken bunun hesabının kitabının yapılıp buraya bilgi verilmesini emrediyor. Şimdi, ben muhalefet olarak buna karşı bir teklif vereceğim ve dolayısıyla benim elimde... Bu teklifi getirenin imkânı yok. Ben kamuya açık verilerle, bilgilerle bu hesabı, kitabı yapabilirim. Amerika'da bütçe ofisi var, muhalefetin ve iktidarın verdiği tekliflerin maliyetinin ne olduğunu hesaplıyor ve her iki tarafa ve seçmene bildiriliyor. Aynı şekilde Hollanda'da var böyle bir şey. Şu anda siz iktidar olarak, daha doğrusu icranın bir parçası olarak Sağlık Bakanlığına sorup "Kaç tane doktor, kaç tane dişçi var ve dolayısıyla bunun ücreti ne kadardır?" deyip bununla ilgili bir şey ortaya koyabilirsiniz ve Hazine ve Maliye Bakanlığı da 5018'le ilgili bunu koordine edip buraya bir rakam getirebilir ama benim böyle bir şeyim yok. O zaman, bu durumda yapılacak olan şey, diğer ülkelerde olduğu gibi, model olarak bir ofis kuralım. Muhalefetin teklifleriyle, seçim bilgilerinde ortaya koyduğu vaatleriyle bunun her ikisini de yapsınlar ve millete dönsün desin ki "A partisinin dediği budur, maliyeti budur, öbürünün dediğinin de maliyeti budur. Bunun finansman kaynaklarını da göstermiştir, takdir sizindir." desin yani bizim böyle bir imkânımız yok.