KOMİSYON KONUŞMASI

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Çok teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, öncelikle ilk maddesinde beş gündemi Millî Savunma Bakanlığını ilgilendiren ve Sayın Muş'un daha açılış konuşmasında "5 maddemiz Millî Savunma Bakanlığıyla ilgilidir." dediği bir gündemde ben kendimi Denizli Milletvekili olarak misafir addetmiyorum; aksine, bu gündem burada misafirdir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin en yakından ilgilendiği ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin en önemli gördüğümüz özelliği olan Askerlik Yasası'nın burada bir torba içinde ele alınması bana göre Türk askerimize, milletimize ve memleketimize yapılmış en büyük saygısızlıktır çünkü...

BAŞKAN - Estağfurullah... Bu sözlerinizi kabul etmek durumunda değilim.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Teşekkür ederim, bu benim görüşümdür.

BAŞKAN - Görüş olarak ifade edin de saygı farklı bir çerçeve.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Ben görüşümü arz edeyim, takdir sizlerindir. Zaten üç saattir burada görevimin gereği Millî Savunma Komisyonunda bulunduğum için ve milletvekilliğinin millete ve memlekete yapması gereken görevleri yerine getirmem gerektiği için lobide oturmadım, böyle bir komisyona katıldım. Askerlik bölümüyle ilgili fikirlerimi kendi adıma ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına arz etmek istiyorum.

Öncelikle bu yasayla ilgili Sayın Muş'un yaklaşık bir haftadan bu yana kamuoyunda göstermiş olduğu belirsiz açıklamalar zaten gündemin yere oturmadığını, ayakları yere basmayan bir Askerlik Yasası'nın, bedelli yasasının alelacele geçirilmeye çalıştığını göstermektedir. Sayın Muş'un basın açıklamalarına baktığımızda ilk önce Türk milletine, iktidar partisini temsilen, 1 Ekimde Meclis açılışında gündeme geleceğini beyan etmiş, ardından bir gün sonra böyle bir gündemin bu hafta içinde gündeme geleceğini söylemiş; birkaç gün sonra yirmi sekiz gün süreli bir askerlik eğitimi yapılarak paralı askerlik çıkarılacağını beyan etmiş, yine ardından bir gün sonra yirmi bir güne düşürüldüğünü söylemiş. Ayakları yere basmadan, alelacele, popülist yaklaşımlarla Millî Savunma Komisyonundan geçmeden ve biz Millî Savunma Komisyonu üyesi milletvekilleri bilgi sahibi olmadan ortaya atılmıştır. Öncelikle -üç saatten bu yana- değerli milletvekillerinin tamamına arz ediyorum: Hangi gündemle ilgili hangi vekilimizin kafasında net bir gündem oluşmuştur? Bir temsilci... Beş konuyla ilgili, on konuyla ilgili birbirinden alakasız, biri sağlık gündeminde, biri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gündeminde, biri Türk Silahlı Kuvvetleri komisyonu gündeminde ele alınmış ve vekillerimiz buradan çıktığında bir mikrofon tutulursa hangi konuda neyi söyleyeceğinin bence benliğinde ve bilgisinde değiller.

BAŞKAN - Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri son derece yetkindir, her şeyin bilincindedirler. Lütfen Komisyon...

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Sayın Başkan, müsaade ederseniz ben fikrimi arz edeyim.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Komisyona hakarettir bu. Böyle bir şey hakarettir.

BAŞKAN - Ama bir dakika, hakaret ediyorsunuz.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Hangi açıklamam hakaret?

BAŞKAN - Komisyon üyelerine hakaret ediyorsunuz.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Ben niye hakaret edeyim size Sayın Başkan?

BAŞKAN - Ya yapmayın...

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Ben Millî Savunma Komisyonu üyesi olarak fikirlerimi arz ediyorum.

BAŞKAN - Bugüne kadar hiçbir Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi bir başka komisyona gidip oradaki üyelere sizin yaptığınız tarzda bir konuşma yapıp hakaret etmemiştir.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Torba yasayla ilgili eleştiri yapmanın nesi hakaret Sayın Başkan?

BAŞKAN - O ayrı bir şey.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Sayın Başkan, bu torba yasanın getirdiği bir şey.

BAŞKAN - Bu teklifle ilgili, yasal düzenlemeyle ilgili istediğiniz eleştiriyi getirebilirsiniz ama milletvekillerinin yetkinliğine ilişkin söz söylemek sizin hakkınız da değil, haddiniz de değil.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Sayın Başkanım, hakkımı ve haddimi biliyorum.

BAŞKAN - Güzel, buyurun, devam edin o zaman.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Ama lütfen siz de burada sınıfta bir öğrenci azarlayan sınıf başkanı gibi, öğretmen gibi davranmayın lütfen. İstirham ediyorum.

BAŞKAN - Siz de o zaman ona göre davranın.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - İstirham ediyorum. Ben misafir değilim burada.

BAŞKAN - Siz de ona göre davranın.

Buyurun.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Sayın Başkanım, ben burada misafir değilim, milletvekiliyim; milleti ve memleketi temsilen geldim. İstirham ediyorum.

BAŞKAN - Çok güzel.

Buyurun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli Vekilim, siz kendi adınıza konuşun. Biz çok netiz.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Ben söylüyorum o zaman, ben kendi adıma söylüyorum o zaman.

Teşekkür ediyorum.

Siz dört günde üst üste, 1 Ekimde gelecek olan bir tasarıyı bir gün sonraya çekebiliyorsunuz, yirmi sekiz günü yirmi bir güne çekebiliyorsunuz, 92 yılını 93 yılına çekebiliyorsunuz, demek ki çok netsiniz. Beş günde beş ayrı yasa tasarısıyla -askerlikle ilgili söylüyorum- Millî Savunma Komisyonuyla ilgili söylüyorum...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Vekilim, "Komisyonda hangi arkadaşım net?" diye soru soruyorsunuz ya, biz çok netiz.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Müsaade eder misiniz, ben arz edeyim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama soru sordunuz bize. Biz çok netiz.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Ben söylüyorum o zaman, ben net değilim, öğreneceğim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tamam, öğrenin. Hoş geldiniz.

BAŞKAN - Sayın Aydemir, teşekkür ediyorum. Lütfen müdahale etmeyin.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Komisyondan geçmemiş ve oylanmamış bir konuda nasıl net oluyorsunuz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli kardeşim...

BAŞKAN - Sayın Aydemir, lütfen... Sayın Aydemir...

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Yani müsaade eder misiniz...

BAŞKAN - Sayın Aydemir, lütfen, rica ediyorum polemiğe girmeyin.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Ben tekrar söylüyorum: Ben arz etmek istediğim konuyu arz edebilir miyim, yoksa kesecek misiniz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bize soru sormazsanız devam edersiniz.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Ben size soru sormadım.

Evet, ben tekrar söyleyeyim: Evet, millî savunmayla ilgili konunun ben bir misafir üye olarak değil aslında Millî Savunma Komisyonunda günlerce tartışılıp Türk Silahlı Kuvvetlerinin Millî Savunma Komisyonuna getirdiği konuların daha sonra burada tartışılmasının uygun olacağını düşünüyorum. Sayın Muş'un da getirdiği önergeyle ilgili, biraz önce basında çıktığı gibi, beş günde beş ayrı değişik gündem olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu sebeple, örneğin bugün ele aldığımızda 2011 yılında...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Her şeyi netleştirebiliriz.

BAŞKAN - Sayın Uğur Aydemir...

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Sayın Vekilim, müsaade ederseniz ben konuşayım ya da siz konuşun. Ben Millî Savunma Komisyonu üyesi olarak sadece bu konuyla ilgili söz aldım ama müsaade edin bunu da arz edebileyim. Ben sağlıkla ilgili almadım, Kanal İstanbul'la ilgili almadım. Ben sadece bununla ilgili bir komisyon üyesi olarak görevim olduğu için lobide oturmadım, buraya geldim, durumu arz ediyorum. Yani torba yasada buraya geldi diye biz üç saat burada hastane kapısında şifa bekleyen hasta gibi bekleyecek miyiz? Ben anlatmayayım mı Millî Savunma Komisyonu olarak düşüncemi, arz etmeyeyim mi?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sataşmadan anlatın.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Ben niye sataşıyorum size, sataşan sizsiniz, konuşturmuyorsunuz bile ve sabahtan beri de bunu yapıyorsunuz, başından beri de bunu yapıyorsunuz.

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Hakaret eden sizsiniz.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Hangi hakaret? Hangi hakaret, söyleyin, özür dileyeyim. Niye hakaret edeyim ben buradan?

BAŞKAN - Özür dilediniz zaten. Devam edin, buyurun.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Askerlik gibi bir konuda niye hakaret edeyim size hanımefendi, niye? Yani askerlik konusunun hakareti gerektiren yanı ne? Ben bir Millî Savunma Komisyonu üyesi olarak haberimin olmadığı, gündemin olmadığı, Sayın Millî Savunma Komisyonu Başkanının ve üyelerinin olmadığı, ayakları yere basın bir raporun hazırlanmadığı, Türk Silahlı Kuvvetlerinden de Sayın Muş'a çok gerçekçi bir raporun gelmediği aşikâr. Biraz evvel sorular sorulduğunda 1992 yılının, 1993 yılının ve 1994 yılının kapsadığı askerliğe elverişli genç personel ve asker sayısını da bilgiler olarak aldılar, demek ki önlerinde yazılı değildi, "Soralım, öğrenelim." dediler. Bu konuyu iki yılda bir konuşmaktansa öncelikle ele alıp bu konunun bundan sonra artık reel, ayakları yere basan bir yasa hâline gelmesi gerekmektedir. Örneğin, 1 milyon 300 bin arkadaşımızı, kardeşimizi ilgilendiren bir gündemde Millî Savunma Komisyonu dışında, yirmi bir günlük, yirmi sekiz günlük askerlik yapılmasının, daha önce 2011 ve 2014 yıllarında yapılmamasına rağmen, şu anda ısrarla istenmesinin gereği nedir? Sadece devlet memurlarına "Ücretsiz izinli sayılır." diyerek sadece devlet memuru olanların askerlikte yirmi sekiz gün kaldığı bir gündemde 1 milyon 300 bin kişi devlet memuru mudur? Özel sektörde çalışan kardeşlerimiz iş yerinden, yeni girdiği görevinden nasıl izin alacaktır? Hangi personele bir patron yirmi sekiz gün, otuz gün izin vererek bir yere gönderecektir?

Ayrıca, 1 milyon 300 bin kardeşimizin aynı anda böyle bir talepte bulunduğunu düşünürsek bunun yirmi bir gün, yirmi sekiz gün askerliğe alınarak askerliğin de bir lojistik sıkıntıya sokulmasının; bir botuyla, kamuflajıyla, oradaki istihkakıyla o kardeşlerimizin de burada bir külfet olmasından öte askerlik gerçekten akademik anlamda... Paralı askerliği, bedelli askerliği gerektiren durumlarda bunun hakkıyla yapılıp müracaatıyla yerinde, evinde, ocağında yapılarak bu mağduriyetin çözülmesi gerektiğine yürekten inanmaktayız.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Efendim, bir konu daha arz edeceğim tekrar.

BAŞKAN - Son cümlenizi alayım.

Buyurun.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Teşekkür ediyorum.

Daha önceki konularda da söylediğim gibi, yine uygulamalarda temelli askerlik koşullarına uygun, bundan sonra Millî Savunma Komisyonuna gelmiş olsaydı en çok merak ettiğimiz... Önergeyi veren olduğu için soruyoruz Sayın Muş'a da: Türk Silahlı Kuvvetlerinin profesyonel askerliğe tamamen geçiş sistemi ne zaman gerçekleşecektir? Her dönem böyle bir bedelli beklentisiyle vatandaşlarımızın üç yılda bir, dört yılda bir ya da yerel ya da genel seçim önü bu beklentileri olduğundan dolayı askerliğe olan sadakat ve bağlantılarının azalması vatandaşlarımızda bir ikilik yaratacak mıdır?

Diğer açıdan, bedelli askerlik -biraz önce de söylediğimiz gibi- hiçbir komisyonda ele alınmadan sadece "15 bin lira" denilerek... Bununla ilgili, 16 bin lirası olan ile 16 trilyon lirası olan arasında da gerçekten bir eşitsizlik yaratmaktadır. Bunların tamamının bir gün, bir saat değil, birkaç gün tartışılarak, konuşularak ve Komisyonda herkesin kamu vicdanını ikna ettiği bir ortamda konuşulmasını arzu eder ve karar alınmasını arzu ederdim. Millî Savunma Komisyonunun bir üyesi olarak bu gündemin ana konusunun, ana komisyonunun Millî Savunma Komisyonu olduğunun da bilinmesini arzu ederim.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Bir şey soracağım: Millî Savunma Komisyonunda kaç eski paşa var şimdi milletvekili olarak? Kaç üyeniz var eski paşa, general, tüm general olarak?

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Plan ve Bütçe Komisyonunda kaç tane mali müşavir, hesap denetmeni var?

BAŞKAN - Var, var, çok var.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Kaç tane var?

BAŞKAN - Çok var. Bak, bizim paşamız var, burada oturuyor, onun için söylüyorum.

HAŞİM TEOMAN SANCAR (Denizli) - Teşekkür ederim. Millî Savunma Komisyonunun Başkanı eski Millî Savunma Bakanı.