KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Tabii ki, torba yasalarla ilgili olan kanaatlerimi zaten defaatle paylaştım, onun için o noktada bir kez daha bir şey söylemek istemiyorum ama Komisyon olarak Meclis Başkanlığı tarafından bize sevk edilen bir teklif söz konusudur ve biz de bize gelen bu teklifi gündemimize aldık ve gündem olarak yaptık ve size gönderdik. Tabii ki içeriğini, şeklini hep beraber burada tartışabiliriz, saygı gösteriyorum.

Tabii, salon probleminden bahsetti Sayın Paylan, doğrudur fakat Meclisteki en büyük salon burası. Yani Plan ve Bütçe Komisyonunun görüşmelerini yapabileceği daha rahat, daha konforlu, daha kullanışlı bir başka salon yok. Evet, bütün sıkıntılarına rağmen yine de Komisyon görüşmelerini yapabileceğimiz en iyi salon burasıdır. Burada mümkün olduğunca, işte, birtakım düzenlemelerle -ekran olsun, işte, ses sistemleri olsun, oturma düzenleri olsun- salonun şartlarını düzeltme gayreti içerisindeyiz. Bir de zaten biliyorsunuz Mecliste oda noktasında da yaşanan, salon noktasında da yaşanan birtakım sıkıntılar var, Meclis Başkanlığı bunları çözme gayreti içerisinde.

Meclisin önümüzdeki dönemde öncelikli işinin mutlak suretle bir İç Tüzük çalışması olduğunu ifade etmek istiyorum. Hakikaten yeni sistemle beraber yani yeni Hükûmet ve yasama sistemiyle beraber Meclis İçtüzüğü'nün çıkarılmasına... Meclisteki çalışma, hem Genel Kurul açısından hem Komisyonlar açısından çalışma düzenlerinin, sistemlerinin belirlenmesi açısından inanıyorum ki önümüzdeki süreçte Genel Kurul birinci önceliğini Meclis İçtüzüğü'nün çıkarılmasına verecektir.

Bizim burada tabii beklemiş olduğumuz, Plan ve Bütçe Komisyonu olarak da bu manada yapılması gereken birtakım düzenlemeler vardı. Defaatle bu görüşlerimizi, bilhassa kesin hesaba ilişkin, bütçe görüşmelerine ilişkin, yasa görüşmelerine ilişkin bunları defaatle ifade etmiştik, bir kez daha burada vurgulamak istemiyorum. Ama bir bilgiyi sizinle paylaşayım: Aslında Plan ve Bütçe Komisyonu bugüne kadar bütün yasama süreçlerinde -kurulduğu günden itibaren ve Anayasa'da geçen adıyla baktığımızda "Bütçe Komisyonunun" kuruluşundan bu yana baktığımızda- Meclisteki yasama süreçlerinde ağırlığını her zaman korumuş ve 26'ncı Döneme baktığımızda da kanunlaşan yasa tasarı ve tekliflerinin yüzde 47'sinin Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülerek geçtiğini görüyoruz.

Ama öbür taraftan da geçmiş Anayasa'ya baktığımızda Plan ve Bütçe Komisyonunun teşkili Anayasa'yla belirleniyordu. Zaten tek anayasal Komisyon, hâlâ da o hüviyetini sürdürüyor ve Anayasa'mız şunu emrediyordu: Plan ve Bütçe Komisyonu 40 üyeden oluşur, en az 25 tanesi de iktidar partisinden oluşur.

Tabii, yeni hükûmet sistemiyle beraber, artık iktidar, hükûmet Parlamentonun içerisinden çıkmadığı için 16 Nisan referandumuyla beraber Komisyonumuzun yapısında da yapılan değişiklikle o her ne kadar Meclisin bir organı olarak görülmesine rağmen mutlak iktidar komisyonu hüviyeti ortadan kaldırılarak sayının belirlenmesi Meclis Genel Kuruluna ve burada belirlenen sayıya göre de Komisyon üyelerinin dağılımının da siyasi partilerin Meclisteki sandalye sayısına göre yapılmasıyla ilgili bir düzenleme yapıldı. Ve daha demokratik bir sisteme geçildiğini söylemem lazım, daha demokratik bir düzene geçildiğini söylemem lazım çünkü kuruluşundan bugüne Bütçe Komisyonunun çalışmalarına baktığımızda, yüzde 95 hükûmetten gelen tasarıları gündeme aldığını, yüzde 5 de milletvekillerinden ama iktidar partisi milletvekillerinin imzalamış olduğu teklifleri gündemine aldığını görüyoruz. Yani geçmiş dönemlere baktığımızda, kuruluşundan bugüne, yasamanın tamamen yürütme erkinin güdümünde bir yasama süreci yürüttüğünü ve bunu da iktidar komisyonu hüviyetindeki Plan ve Bütçe Komisyonu eliyle yaptığını geçmişte müşahede ettik.

BAŞKAN - Efendim?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - "Güdümünde" demek doğru değil de orada bir de şeye bakmak lazım...

BAŞKAN - Bunu yani bu süreci...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani genelde ne kadar burada bir iş...

BAŞKAN - Şöyle söyleyeyim: Tabii ki...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Burada ne kadarı değişti?

BAŞKAN - Müsaade ederseniz, tabii ki onu da ifade edeceğim.

Tabii ki burayı bir noter makamı olarak görmüyorum ama en azından genel politikaların belirlenmesi ve yasama süreçlerine bir yol haritası noktasında, gündem belirleme noktasında baktığımızda bu sonuç ortaya çıkıyor. Ama gelen tasarı ya da tekliflerin burada ciddi bir çalışmayla... Ki burası hakikaten son derece ciddi manada bütün üyelerin katkı verdiği bir teknik komisyon, gelen yasa teklifleri üzerinde yapmış olduğu, ortaya koymuş olduğu ciddi çalışmalar da buradan çıkan komisyon metinleri ve gelen metinlerle mukayese ettiğinizde net olarak ortaya çıkmaktadır.

Yeni sisteme göre açık olan bir şey vardır, Meclisin yasama kapasitesinin güçlendirilmesi gerekiyor ve 16 Nisan referandumundan itibaren de ben şahsen Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak da Meclis Başkanımızla defaatle bu konuları görüştüm ve süreç itibarıyla da şu an 55 yeni yasama uzman yardımcısı Parlamentoya alınıyor. Bizim talebimiz çok daha yüksekti ama 6 tane için birinci planda anlaştık, bu 6 uzman yardımcısının 3'ü geldi ve şu an Plan ve Bütçe Komisyonu olarak toplamda 12 uzman ve uzman yardımcısıyla biz Bütçe Başkanlığı olarak burada hizmet veriyoruz. Diğer 3 arkadaşımızın da zannediyorum bu ay içerisinde muvafakatleri bekleniyor, bu ay içerisinde göreve başlamalarıyla beraber Plan ve Bütçe Komisyonu 15 uzman yardımcısıyla bütün üyelerimize ve milletvekillerimize sadece Komisyon çalışmalarında değil, yasama süreçlerinde de destek vermek üzere burada hazır bulunacaklar. Her türlü teknik desteği almak mümkün.

Ayrıca -demin de ifade ettim, siz konuşurken de- tabii ki, milletvekillerimizin bu yasama süreçlerinde bütün bakanlıklarımızın, kamu kurum ve kuruluşlarımızın bürokrasisine, oradaki ilgili, teknik, teknokrat arkadaşlarımıza, ilgili hukuk servislerine müracaat ederek onlardan teknik destekleri almalarından daha doğal bir şey olmadığını da ilaveten ifade etmek istiyorum.

Bu oturma düzeniyle ilgili olarak baktığınızda da aslında İç Tüzük'ün de Başkanlık Divanına vermiş olduğu bir yetki ama yapacak, elde bir şey yoktu. "Hükûmet" yazısı vardı, biliyorsunuz, artık hükûmet olmadığı için onu oradan kaldırmış vaziyetteyiz ama yürütmenin burada temsili ki zaman zaman her ne kadar milletvekillerimizden gelen düzenlemeler de direkt olarak yürütmeyi de etkileyeceği için yürütmenin görüşünü almaktan daha doğal bir şey olmayacağını düşünüyorum ve yasama süreçlerinde de tamamen hükûmeti ve yürütmeyi dışlayarak bir yasama sürecinin götürülebileceğinin de hiçbir zaman pratikte yerinin olmadığını düşünüyorum. Biz çağrı yaparken de ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımıza, bakanlıklara yazılarımızı yazdık, onlar da ilgili bürokrat arkadaşlarımızı buraya gönderdiler.

Teklif sistemiyle işleyeceği için Hükûmetin yerinde şu an teklif sahibi arkadaşlarımıza önümüzdeki düzende yer verebiliyoruz. İmkânlar budur. Sizin farklı bir öneriniz varsa onları da değerlendirmeye hazırım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Usul tartışması açmanızı istiyoruz.

BAŞKAN - Efendim, illa ki bunları hiçbir zaman usul tartışmasıyla yapmadığımızı, usul tartışmasıyla bunlardan sonuç alamayacağımızı, neticede benim kararımda ısrar edeceğimi biliyorsunuz ama biz her zaman Plan ve Bütçe Komisyonu olarak ne yaptık? Sözcülerle bir araya geldik, oturduk, konuştuk, "Ne yapmalıyız? Nasıl olmalı?" bütün bunları tartıştık ve bundan sonraki süreçlerle ilgili de bütün bu çalışmaları da yapacağım.

Kameralar meselesi: Hakikaten bir görüntü kirliliği, süreçlerle ilgili sıkıntı. Bunlar sürekli olarak dile getirilen bir husustu, bu dönem başlayan bir şey değil. Son iki ya da üç toplantıda yani Meclis de kapanmadan önce bu uygulamaya son vererek... Çünkü sunumlarını yapıyor ve çıkıyorlardı, ayrılıyorlardı, bu da Komisyon üyelerimiz açısından ciddi anlamda rahatsızlık yaratıyordu. Onu için dedik ki: "Gelin, görüntülerinizi alın en azından." Ama sürekli olarak kalacak varsa "Ben sonuna kadar duracağım, bir kenara çekileceğim, görüntümü alacağım." bir şey söylemiyoruz, çekebilirler.

Canlı yayın meselesi: Zaten bunlar, İç Tüzük'ün 168'inci maddesine göre belirlenen hususlar. Yani bu yayın meselelerini İç Tüzük 168'e göre çıkarılan yönetmeliğe göre Genel Kurulda zaten Genel Kurul belirlemesiyle yapıyor Meclis Başkanlığı. Siyasi parti gruplarında siyasi parti grup başkan vekili... Komisyonlardaki basının çağırılması ve düzeniyle ilgili ya da yazılı ya da görsel basınla ilgili olarak da bunun düzeni, İç Tüzük ve ona bağlı yönetmelikle bu yetki Başkanlığa verilmiş vaziyette. Bu şekilde de bu süreç yürütülüyor.

Ama ben, inşallah, en kısa süre içerisinde, bu ufak, küçük açıklamaları yaptıktan sonra, komisyonların kurumsallaşması meselesini hakikaten son derece önemli buluyorum. Yeni teamüllerin oluşturulması noktasında demokratik ve yasama kalitesinin çok daha üst seviyede olduğu güçlendirilmiş komisyonlar, yasama kapasitesinin güçlendirildiği bir yapı içerisinde bu süreçlerin yürütülmesi gerekliliğinin altını da bir kez daha vurgulayarak...

Şimdi, sunumlarını yapmak üzere teklif...