| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 19 .07.2018 |
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, değerli Komisyon üyelerimiz; herkese hayırlı toplantılar diliyorum.
Biraz önce Mahmut Bey'in ve Ayşe Hanım'ın ifadelerinden kaynaklı olarak söz almak zorunda kaldım. Özellikle, valilerimizin keyfîliğinden bahsederek bir olaya atıf yaptınız. Keşke olayın ne olduğunu detaylı bir şekilde ifade etseydiniz de milletvekili arkadaşlarımız da hafızalarını tazeleselerdi. En azından, geçmiş bilgilerini bu manada, bu olaylarla ilgisi var mı yok mu diye bir değerlendirmeye tabi tutarlardı. Maalesef siz eksik bilgi verdiniz, "bir bakan" deyip ikide bir, farklı bir atıfla biraz da valilerin keyfiyetine atıf yaptınız. Sene 2015, 8-9-10 Eylül tarihlerinde Şırnak ilimizin Cizre ilçesinde yaklaşık on beş gün süren Polis Özel Harekât timlerinin ve Jandarma Özel Harekât timlerinin yapmış olduğu bir operasyon gerçekleşti. Bunun sonucunda da zannedersem 850'ye yakın PKK'lı terörist hendek ve çukur siyasetini Cizre'de uygulamaya geçirmeye çalıştıklarından dolayı da bu operasyonu Emniyet ve Jandarma teşkilatımız gerçekleştirdiler. Peki, bu operasyonu engellemek için ne yapmaya çalıştılar? O zamanki yasa gereğince 7 Haziran seçimlerinden sonra Halkların Demokratik Partisine düşen iki bakan kontenjanı vardı; bir tanesi Ali Haydar Koca Bey, AB Bakanımız, diğeri de Kalkınma Bakanımız Müslüm Doğan Bey. Partilerinin talimatları doğrultusunda, eş genel başkanlarıyla beraber o tarihlerde Şırnak'ın Cizre ilçesine yakın bir bölge olan İdil ilçesinde toplandılar. Ne yapmaya çalıştılar? Beraberce Cizre ilçesindeki bu operasyonun, polis ve askerimizin gerçekleştirdiği, yaklaşık 850 teröristin öldürüldüğü o operasyonun içine girmeye çalıştılar. Keşke Mahmut Bey, Sayın Valimizin keyfiyetten değil de o insanların da can güvenliğini sağlamak için bu engellemeyi yaptığını söyleseydiniz. O bakanlar, partilerinin talimatı gereğince yani Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanının talimatı gereğince değil -bakın, bunu çok iyi ifade etmek istiyorum- kendi partilerinin talimatı gereğince... Kendi kontenjanına düşen bir bakanlığı temsil ediyorlardı o zaman, bir ay sonra zaten her iki arkadaşımız da istifa etti. Bu arkadaşlarımız 8-9-10 Eylül 2015 tarihi... Bakın, bu tarihi çok önemli olarak belirtiyorum ki arkadaşlarımız o tarih itibarıyla bütün gazeteleri okuyabilirler, internet sayfalarında bu haberleri izleyebilirler. O tarih itibarıyla bu bakanlarımız kendi eş başkanlarıyla beraber, milletvekilleriyle beraber 850 teröristin öldürüldüğü bir operasyona girmeye çalıştılar. Soruyorum ben size: Sayın Valimiz ne yapacaktı bu arada? Onların da can güvenliği açısından bu emniyet tedbirini uygulamak zorundaydı ve ben o valimize teşekkür ediyorum. Daha sonraki çalışmalarımızda da o valimizi ziyaret ettik, oradaki çalışmaları yerinde görmek için o tarihlerde biz de oraya ziyaretlerimizi yaptık. Lütfen, buna bu şekilde, yanlış bilgilendirmeyle atıf yaparak şu anda ihtiyaç duyduğumuz bu kanuni düzenlemeye karşı farklı bir şeyin gelişmesine müsaade etmeyelim.
Ben bu bilgilendirmeyi yapmak zorunda kaldım Başkanım.
Teşekkür ediyorum.