ORHAN SARIBAL (Bursa) - Teşekkür ederim.

Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri; bunun aslında adı şu: Zaten bitirdiğimiz ülke çiftçisi, ülke köylüsü, üretmeyen bu çiftçiyi tamamen üretimden uzaklaştırmak. Çünkü daha önce de söyledim, dünyada çiftçisini desteklemeyen hiçbir ülke yoktur. Devlet Su İşlerinin görev ve yetkileriyle ilgili kanun değişikliği yaparken sulama göletleri üzerinde ve açık su hatları etrafındaki alanların şirketlerin talepleri, projeleri doğrultusunda güneş enerjisine açılması gündeme geldi ve kanunlaştı. Orada şunu söyledik, dedik ki: Suyun yönetimini Devlet Su İşleri alıyor ise Devlet Su İşleri kamuya ait, kendisine ait, köylüye ait, çiftçiye ait bu alanlar üzerinden enerji santrallerini, güneş enerjisi santrallerini kendisi kursun ve çiftçiye ucuz elektrik sağlasın. Elektrik özelleştirmesi başladığı zaman şunu demiştiniz: "Elektrik ucuzlayacak, rekabet artacak, enerji en kaliteli, en hızlı, en ucuz şekilde üreticiye ya da insanlara gelecek." O tarihten bugüne kadar elektrik faturası azalan bir tek kişi varsa şurada söylesin, bir tek kişi "Kullandığım elektriğe göre elektriğin birim fiyatı ucuzladı." diyen. Yetmedi, şimdi 6 sente, 7 dolar sente satılan elektrik yaptığınız nükleer enerji santralleriyle 12-13 sente ve dünyanın en pahalı enerjisine gidecek. Bu şudur: Bu yeni köle toplumu yaratma modelidir. Çiftçi bunu en erken, en acı yaşayan kitle olarak kaldı. O yüzden bizim 2006 yılında çıkardığınız yasaya göre çiftçiye o yılki belirlediğiniz, örneğin 2018 yılında belirlediğiniz 3,3 yani 33 milyar TL, gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'i çiftçiye vermeniz gereken para karşılığında 14,5 milyar lira veriyorsunuz. Bu da yetmez, sudan kaynaklanan borç, elektrikten kaynaklanan borç ödenmez ise bu destekler bankaya yatırıldığı andan itibaren hem de elektrik kurumu ya da DSİ bu paraların ödeneceği tarihe göre bankaya liste gönderecek, o liste gittiği andan itibaren banka para hesaba düştüğü andan itibaren kesecek. Yani siz "İcraya düşmesin." diyorsunuz ama icra öncesi herhâlde bir süreç olur, bir ihtar olur, bir uyarı olur, bir ikaz olur. Çiftçinin artık yemeye parası yok, şu anda mazot alamıyor.

BAŞKAN - Sayın Sarıbal, toparlar mısınız lütfen.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Şanlıurfa'da yaşadığımız olayı biliyoruz, ülkenin her tarafında. Dolayısıyla, bu primlerin ya da bu desteklerin üreticiye doğrudan verilmesi gereken bu desteklerin bu şekilde firmalara elektrik karşılığı, su kullanım karşılığı verilmesi kesinlikle doğru değil. Şiddetle kınıyoruz. Bu köylüyü yeniden yok etme, yeniden yoksullaştırma, yeniden toprağı terk etme projesidir ama bunun arkasındaki işi iyi biliyoruz bunu bilin.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Sarıbal.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Gelecekte bu ülkenin çiftçisinin bu topraklarda tarım yapmayacağını siz tescillemiş oluyorsunuz.