KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan, Belediye Başkanım; öncelikle şuradan başlayım, hakikaten bu ANKAPARK Projesi'yle ilgili -Belediye Başkanısınız- bir açıklama ihtiyacı var; kaça mal oldu, gerekçesi nedir, amacı neydi, hangi aşamada? Bugün sadece bu Atatürk Orman Çiftliğini bu şekilde katletmenin bedeli bu ANKAPARK'ı resmîleştirmek mi, bunu sizden duymak isteriz. Atatürk Orman Çiftliği ne yazık ki talan ediliyor, işin adı bu.

5 Mayıs 1925 tarihinde Ankara'da modern bir çiftlik kurulması için Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla hayata geçmiş bir projedir. Atatürk'ün Ankara'da bir çiftlik kurma hayali vardır ve bunun için de 20 bin dönüm arazi merhum Abidin Paşa'nın eşi Faika Hanım'dan satın alınır. Ayrıca Etimesgut, Balgat, Çakırlar, Güvercinlik, Macun, Tahar ve Yağmur Baba çiftliklerinden de bölümler alınarak orada bir orman çiftliği kurulması gerçekleştirilir. Atatürk, Orman Çiftliğinin yanı sıra, kurduğu bütün çiftliklerin kuruluş amaçları çerçevesinde yönetilmesi umuduyla 11 Haziran 1937 tarihli bağış mektubuyla hazineye bağışlamıştır; tekrar söylüyorum, 11 Haziran 1937 tarihli bağış mektubuyla hazineye bağışlamıştır. Bağıştan sonra bu çiftliklerin yönetilmesi için 1938 tarihli, 3308 sayılı Kanun'la Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu kurulmuş bu bütün taşınmazlar bu kuruma devredilmiştir. Bu dönemde Orman Çiftliği "Gazi Orman Çiftliği" adını alarak faaliyetlerini sürdürmüştür. 1 Nisan 1950 tarihli ve 7472 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu'yla çiftliğin adı "Atatürk Orman Çiftliği" olmuştur. 19 Haziran 1933 tarihli ve 2431 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2307 sayılı Kanun'la, Atatürk'ün vefatından sonra kardeşi Makbule Hanımın mirastan saklı pay talep edememesi hükme bağlanmıştır. Yani kardeşinin ölümünden sonra olası yer talebinin bile kanunla önü kesilmiştir, bu kadar önemli bir yer. Ne yazık ki Atatürk'ün kendi kardeşinden bile esirgeyerek halkımıza emanet ettiği çiftliğin tam bir yağmanın, talanın hedefi haline geldiği Sayıştayın raporlarıyla açıkça ortadadır. Sayıştayın Atatürk Orman Çiftliği 2015 yılı denetim raporuna göre Atatürk Orman Çiftliğinin 1925 yılında yaklaşık 55.540 dekar olan arazisinin mahkeme kararıyla satılan veya devredilen 43 dekarlık kısmı hariç 22.240 dekarının devir ve satış yoluyla elden çıkarılması sonucu 2015 yılı sonunda 33.250 dekara gerilediğini görüyoruz.

Kurulduğu yıllarda elbette kente uzak sayılabilen bir mesafede iken aradan geçen zaman içerisinde hızlı kentleşmeden dolayı yerleşim alanlarının içinde kalan ve değerlenerek cazibe merkezi hâline gelmiş olan Atatürk Orman Çiftliği arazilerine yönelik talepler geçen süreç içerisinde devam etmiştir. Çeşitli nedenlerle Atatürk Orman Çiftliği arazisinde meydana gelen 22.240 dekarlık kayıp toplam arazinin lüzde 40'ına karşılık gelmektedir. Ne yazık ki bu kiralanan bölümlerin, özellikle Atatürk Orman Çiftliği arazisinin metrekaresi en fazla 30 kuruşa kiralandığı bildirilen Sayıştay raporunda kira bedellerinin de tahsil edilemediği ifade edilmiştir. Sayıştay raporunda, Atatürk Orman Çiftliğinin 2015 yılında tahsil edilemeyen alacaklarının yüzde 99'unun Ankara Büyükşehir Belediyesine ait olduğu belirtiliyor. Rapora göre alacakların tahsili için belediyenin her ay kiranın yanı sıra 1 milyon lira ödemesini öngören bir protokol imzalanmış ancak bunda da aksaklıklar yaşandığı tespit edilmiştir.

Sayıştay raporunda, Atatürk Orman Çiftliği gayrimenkullerinin kira bedellerinin piyasa rayicinin altında belirlenmemesi, özellikle uzun süreli kiralamalarda kira bedellerinin günün ekonomik koşullarına göre yeniden gözden geçirilerek rayiç değerine getirilmesi de ayrıca talep edilmiştir. 12 Ocak 2017 tarihli, 29946 sayılı Resmî Gazete'de Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün satım veya kiraya verme işlerine dair bir yönetmelik yayınlanmıştır. O yönetmelik çok enteresan. Yönetmeliğin amacı Atatürk Orman Çiftliğinin serbest rekabet yoluyla fiyat, kârlılık ve verimlilik ilkelerine göre uygun olarak yapılacak satış ve kiraya verme işlerini belirlemek, kapsamı ise Atatürk Orman Çiftliğine ait taşınırlar ve üretilen ürünlerin doğrudan veya ihaleyle ya da ihalesiz satışıyla taşınır veya taşınmazların kiraya verilmesi olarak ifade edilmektedir. Yani Atatürk Orman Çiftliğinin canına okuyacak yönetmelik aslında 12 Ocak 2017 tarihinde yayımlanmıştır. Daha önceki yönetmelikle Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin kuruluş amaçları dışında kiralamaya izin verilmezken bu yönetmelik Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin kuruluş ilkeleri ve Atatürk'ün şartlı bağışının dışında kiralamanın önünü açmıştır. Bu yönetmelikle Atatürk Orman Çiftliği arazisi amacı dışında kiralama yöntemiyle talan edilecektir. Sayıştay raporunda da Atatürk Orman Çiftliğinin topraklarının kiralama süreçleriyle talan edildiği, kiralanan alanlarda kalıcı yapıların oluşturulduğu açık bir şekilde vurgulanmıştır.

Atatürk'ün şartlı bağışına ve 5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği kuruluş kanuna aykırı olan bu yönetmelikle araziler talan edilirken, kaçak saraya 300 dekarı aşkın arazi tahsis edilirken kılını bile kıpırdatmayan AOÇ Müdürüne sınırsız ve tek kiralama yetkisi verilmiştir.

Atatürk Orman Çiftliği sadece bir tarım işletmesi veya bir yeşil alan değil, toplumsal bir bellek alanıdır. Atatürk tarafından tüm halkımıza, Türkiye Büyük Millet Meclisine emanet edilmiş olan Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin kullanımına dair kimden ve nereden emir alacağı belli olan bürokrasiye sınırsız kiralama yetkisi verilmesi elbette o günün koşullarında imkân dışıydı. Peki, bu yönetmelik çıktı ve daha sonra bu yönetmelik üzerinden bir sürü değişiklikler yapıldı.

Şimdi, bu 5659 sayılı Kanun'un birkaç maddesini sizinle paylaşmak isterim. 9'uncu maddeyi Sayın Bakanım ısrarla gönderme yaptı ve 9'uncu madde çok açık şunu diyor, kanun maddesi: "Müdürlüğün bütün malları Devlet malı hükmündedir. Bu mallar aleyhine suç işleyenler Devlet malları aleyhine suç işleyenler gibi ceza görür." diyor, çok açık bir şekilde bunu ifade ediyor. Siz, yani AKP iktidarı, 2006 yılında 5524/1 ek bir maddeyle kanuna bir madde ilave ettiniz. Bu maddeyle o hayvan barınakları olan bölümü Büyükşehir Belediyesine on yıllığına kiralamanın yolunu açtınız.

"Tarım ve Köyişleri Bakanlığının uygun görüşüyle emir planlarına uygun olmak şartıyla yol, meydan, alt geçit, üst geçit ve raylı toplu taşıma araçları, yer altı tünelleri ve yer altı hizmetleri için gerekli araziyle dere ıslahı yapılması planlanan araziler üzerinde kamu yararı ve hizmetin gerekleri dikkate alınmak suretiyle bedelsiz olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi lehine intifa hakkı tesisi edilir." diyor. Yani kamuya yararlı olan, kamu yararı olan belirli şeylerden orada işlemler yapılabilir, bu yetki de büyükşehre verilmiş.

Yine aynı maddeyle "Tarım ve Köyişleri Bakanlığının uygun görüşü ile Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin onaylı imar planlarında görülen hayvanat bahçesi 10 yılı aşmamak üzere herhangi bir şekilde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Atatürk Orman Çiftliği tüzel kişiliğine bir külfet ve yükümlülük getirmemesi kaydı ile Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında yapılacak bir protokolle Ankara Büyükşehir Belediyesi lehine intifa hakkı tesis edilebilir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının uygun görüşü üzerine Hayvanat Bahçesi içerisindeki işletmeler tahsis amacına uygun olarak Büyükşehir Belediyesi tarafından üçüncü şahıslara kiraya verilebilir." diyor.

Yine aynı getirmiş olduğunuz ek maddeyle ilgili "Büyükşehir Belediyesine tahsis edilen araziler, Büyükşehir Belediyesince hiçbir şekilde..." Özellikle bunu söylüyorum, on yıllığına kiraya verildi ya, çok açık. "Büyükşehir Belediyesine tahsis edilen araziler, -yani kiraya verilen araziler yani hayvanat bahçesi ve diğer alanlar için- Büyükşehir Belediyesince hiçbir şekilde maddede belirtilen amaçlar dışında kullanılamaz." Sorunun birincisi bu. Sayın Belediye Başkanı, elbette sizin döneminizde değildi ama belki bilginiz vardır. Orada "ANKA" dediğiniz ya da bu yeni "Tema Parkı" dediğiniz şey hangi gerekçeyle kuruldu?

Devam ediyorum, yukarıdaki fıkralarda belirlenen amaca aykırı kullanımlara teşebbüsün veya kullanımın tespiti hâlinde bu arazilerin intifa veya işleme hakkı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğüne derhâl iade edilir. Bu Atatürk Orman Çiftliği Müdürü nerede? Bu ANKAPARK'ın yapıldığı süreçte, sizin Tema Parkı dediğiniz süreçte bu müdür nerede görev yapıyordu, kimin müdürüydü ya da? Ve yine sizin getirdiğiniz bu kanunla ilgili değişikliğin son cümlesi aynen şöyle diyor: "Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin üzerinde konut, ticaret ve sanayi amaçlı yapılaşma yapılamaz." Yine sizin döneminizde, AKP döneminde 2008'e 5801'in 1'inci maddesine ek madde ilave edilmiş. Yine Atatürk Orman Çiftliğinin spor alanları kırk dokuz yıllığına Gençlik ve Spor Bakanlığına tahsis edilmiş.

BAŞKAN - Sayın Sarıbal, lütfen toparlayın.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bitiriyorum Başkanım, bitiriyorum.

Burada da yine aynen yine sizin döneminizden çıkan 2006'yı söyledim, 2008 yılında çıkan o kanunun ek maddesi olarak düzenleme yapılmış. Bunların dışında bu kanunun ekli krokide belirtilen alanda yapılmış spor tesisleri, sporun geliştirilmesi dışında ticari bir amaç için kullanılamaz ve tahsis edilemez.

Şimdi, bugüne kadar yapılan bütün çalışmaların hukuksuz olduğunu ve kanuna aykırı yapıldığını siz kendiniz çıkardığınız kanunla söylüyorsunuz. Kanun çıkarıyorsunuz, diyorsunuz ki: "Orada başka hiçbir işlem yapmayacağım. On yıllığına kiralıyorum ama hiçbir yapı, hiçbir ticaret ve buna benzer bir yapı olmayacak. Böyle bir yapı yapıldığında ise, böyle bir şeye teşebbüs edildiğinde ise Atatürk Orman Çitliği Müdürü çıkıp buna itiraz edecek, görevini yapacak." Şimdi müdür görevini yapmamış, büyükşehir görevini yapmamış; haksız, hukuksuz bir inşaat var, en müsrif proje olarak Türkiye tarihinde duruyor ve siz bu yapılmış kanuna, yönetmeliklere; bıraktım o 1956 yılındaki kanunu, sizin 2008'de, 2006'da kendinizin çıkardığı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çıkardığı kanunlara bile aykırı olarak çıkarılmış, yapılmış bir inşaatı kutsuyorsunuz, yasallaştırıyorsunuz. Tarihte örneği çok, Cargill. Tarihte örneği çok, Çanakkale'de Alarko ve Cengiz Holdingin yaptığı işletme, birlikte, önce orman alanı diye gelen kurul, komisyon iptal ediyor, arkasından Cengiz İnşaat ortak oluyor ve orada Alarko'yla Cengiz İnşaat ortaklığına yeni bir komisyon geliyor, orman alanı bu defa orman dışına çıkartılıyor.

Şimdi değerli arkadaşlar, "Neremiz doğru?" meselesi, deve hikâyesine dönmüş durumdayız ama yapmayın bunu. Hiç olmazsa cumhuriyet tarihinin belleği olan, tarihi olan, Mustafa Kemal'in bu ülkeye, bu halka, Türkiye Büyük Millet Meclisine emanet ettiği; amaçları, çalışma biçimi, koşulları belli olan, bu doğa harikası, bu Türkiye'nin tarımına öncelik eden; teknolojisi, bilimi, kültürü olan burayı yağmalamayın, talan etmeyin birileri için. Biz biliyoruz, siz bunu işletemeyeceksiniz. Buna alıp bir yabancı şirkete, bir yabancı ortağa ya da önce yerli iş birlikçilere, daha sonra birilerine vereceksiniz, yapmayın bunu.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Sarıbal.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bakın üçüncüdür, dördüncüdür... Buradan vazgeçin, şiddetle karşı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.