BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu, ifade edildiğine göre, son Plan Bütçe Komisyonu toplantımız. Hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Bakanım, son toplantımız diye bahsettim, son toplantımızda da çok enteresan, böyle bir şey geldi, kanun tasarısı geldi. Normalde bir muhalefet milletvekilinin üzerine atlaması, çok sert eleştirilerde bulunması lazım bu tür af kanunlarına. Sizin yerinizde olmak istemezdim. İki buçuk yıllık Bakanlığınız döneminde 4'üncü defadır af çıkıyor maalesef, 4 oldu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - 3...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 3 mü 4 mü? Bir tane de şey var ya, servet affı var, şu yurt dışından, 4 oldu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Baştan beri söyledim, o af değil.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Varlık barışı var.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Varlık barışı değil.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bir yılda 3...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şimdi, hiçbir Maliye Bakanına... Yani bu sizden kaynaklanmıyor. Sizin birikiminizi biliyorum ama üzülüyorum, yerinizde olmak istemezdim. Bir kere Sayın Başkan Süreyya Bey'in bir şeyi vardı, "Yer değişelim." diye hatırlıyor musunuz bundan önce, şimdi o da istemez sizinle yer değişmeyi gerçekten. Yani iki buçuk yılda inanın...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değerli arkadaşlar, yaptığımız her şey...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - ...4 kere af çıkaran bir Maliye Bakanı olmak kimse istemez.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Benim adıma konuşmanıza gerek yok.

BAŞKAN - Benim adıma da konuşmayın.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Adamın önünü kesmeyin.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Herkes kendi bulunduğu noktadan bakıyor. Karşı mısınız, olumlu mu bakıyorsunuz, onu anlayalım.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Gidiyorsunuz Bakanım.

BAŞKAN - Sayın Bakan, böyle bir tasarıya hiç kimse karşı değil, yani şiddetle herkes destekliyor. Ama tabii ki bunları söyleyeceğiz.

Buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu noktaya geldikten sonra, "Biz bu işi yapamadık, bu iş olmuyor, bitmiyor, işte, sarpa sardı." dedikten sonra, "Çıkmaz oldu, artık çıkmaza girdi." dedikten sonra bizim muhalefet olarak bu konuda "Hayır, olmaz." dememiz mümkün değil.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - "Çıkmaza girdik." demiyoruz, "Her şey yolunda." diyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bir iktidar daha bir buçuk yılı varken erken seçime gidiyor ve "Ben iflas ettiğimi kabul ediyorum, bundan sonra bu işi çözemiyorum." dedikten sonra bizim muhalefet olarak ona diyeceğimiz bir şey yoktur Sayın Bakan. Siz de iflas etmiş böyle bir Hükûmetin Bakanısınız, yapacağınız bir şey yok, sizi anlıyorum ama yerinizde olmak istemem, bunu söylüyorum. Ama rakamlara da bakalım...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yeni dönemde Maliye Bakanlığı iddiamız yok.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayırlısı olsun memleket için, hayırlısı olsun gerçekten. Yani yeni dönem çok önemli. Bu kafayla, bu şekilde, bu zihniyetle Türkiye'nin devamı mümkün değil, ben bunu mümkün görmüyorum.

Bakın, sizin, Bakan olarak bundan önceki tutanaklarda ifadeleriniz var Komisyonda, yani bir daha gelmeyeceğini, sıkıntılarını vesaire anlatıyoruz, "Bu sondur, çözeceğiz." diyorsunuz. Hiçbir şekilde bunları çözme gayretimiz olmadı maalesef. Bu sadece sizin Bakanlığınızla ilgili değil, ekonomiyle ilgili bütün birimlerin bir arada olması, bir zihniyet meselesi bu, tek başına olmaz bu. Bakın, şöyle diyorsunuz: "Çok basit söyleyeceğim, 2016 Haziranından önceki dönemlere ait ödenmemiş borç miktarı vergi olarak 80 milyar liraydı, 40 milyar da SGK'ydi, 120 milyar lira; şu anda bu 120 milyar liralık yapılandırılmış alacak hâlâ geçerli." Bu, 2017'nin Mayısındaki görüşmelerde söylediğiniz söz. "Yeni imkân getirdik, çok başarılı oldu." vesaire diyorsunuz, "70 milyar lirasını da yapılandırdık." diyorsunuz, şimdi 183,5 milyar lira tekrar yapılandırılıyor. Yani hepsi başarısız olmuş, başarılı olmaları mümkün değil. Sayın Bakanım, 2013'ten beri ekonomi geri gidiyor. Bakın, 2013'te 950 milyarlık bir gayrisafi yurt içi hasılasına sahiptik, 950 milyar. 2014'te 934'e düştü, 2015'te 861'e, 2016'da 862'ye, 2017'de 850 milyara düştü. Bakın, 2013'ten 2017'ye dört yılda gayrisafi millî hasılamız 100 milyar dolar düşmüş. Düşüyor sürekli, vergi alamıyoruz. Sadece ona bakılmaz, kişi başına millî gelirimize bakalım: 2013'te 12.480 dolar olan kişi başına millî gelirimiz bir yıl sonra 12.112 dolara, daha sonra 11.019 dolara, 2016'da 10.883 dolara, 2017'de de 10.597 dolara; orada da aynı şekilde 2 bin dolara yakın düşmüş.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bülent Bey, 2014, 2015, 2016, 2017 yılları nasıl yıllardı?

BAŞKAN - Sayın Bakanım lütfen... Sayın Bakanım, ben bu tasarıyı bu gece bitirmek istiyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Güllük gülistanlık yıllar mıydı?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, siz öyle anlattınız.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Demokratik yaşama müdahalelerin yapıldığı yıllardı.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bütün bütçe sunumlarınızda, bütün kanun tasarısı sunumlarınızda "Hepsi güllük gülistanlık, memleket çok güzel." diye anlattınız.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bakın, 2013'ten sonra, önce Gezi Parkı olayları, ardından 17-25 Aralık operasyonları, ardından 2016'da alçak darbe girişimi...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 15 Temmuz 2015'te oldu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yapmayın Allah'ınızı severseniz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bakın, ben 2013'ten bahsediyorum, 2013'ten, 2014'ten bahsediyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu ülkede demokrasiyi alaşağı etmek isteyen bütün güçlere karşı, Türkiye'yi geri götürmek isteyen bütün güçlere karşı mücadele ettik.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ya, kim bize dost olacak? Başka ülkeler bize dost mu olacaktı?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İçeride de bütün demokrasi dışı güçler...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunları önlemek sizin görevinizdir tabii ki Hükûmet olarak. Herkes bize dost mu olsun? Herkes bize destek mi olsun? "Ya Türkiye'nin durumu iyi değil, şuna biraz yardım edelim." mi diyecek?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, şöyle demeyin ama...

BAŞKAN - Sayın Bakanım...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Söylediğiniz yılların nasıl yıllar olduğunu da unutmayın yani.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, kayıtlara geçti ama ben bitirmek istiyorum bu kanunu bugün.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 2013'ten bahsediyorum, 2015'ten değil.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, Bülent Bey gayet önemli konulara değindi.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - E, önemli tabii, hakikaten önemli ya, bunları bilmeniz lazım.

BAŞKAN - Biz yıllardır burada beraber çalışıyoruz, Bülent Bey her zaman önemli konulara değinir Sayın Bakan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ben de karşılıksız bırakmıyorum değindiği konuları.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, şunu söylemek istiyorum: Sorunlar önümüze geldiği zaman tabii ki çözeceğiz, hepimizin görevidir, burası da teknik bir Komisyon, elimizden geleni yapacağız ama sorunları önlememiz lazım. Biraz önce Mevlüt Karakaya Hocam bahsetti, telafi etmemiz lazım yani sorunlar ortaya çıkmadan önce öngörmemiz lazım, ona göre kanun üretmemiz lazım. Bizim yapısal reformları yapmamamız, hâlâ vergi reformu, sosyal güvenlik reformu...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sorunları torunlara bırakmıyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ben de çözülmediğini söylüyorum.

Hep üretime yönelik tedbirler almamak, reform yapmamak bu noktalara getirdi Türkiye'yi. Tabii, gelinen bu noktada biz de itiraz etmeyeceğiz. Sonuçta, prim affı, vergi affı... Vatandaş o kadar zor durumda ki ödeyemiyorlar artık, ödeyecek durumları da yok. Bu kaçıncı? Bakın, iki buçuk yılda dört kere vergi ve sosyal güvenlik affı çıkarmışız, yine ödeyemiyor vatandaş, ödeyecek durumu yok. Ama şu var: Sayın Bakanın da söylediği gibi, bu tür aflar çıkarıldıktan sonra -imar affı, vergi affı, sosyal güvenlik affı- bir daha o noktaya gelmemek için gerekli önlemleri alırsınız yani onunla beraber bir yapısal reform yaparsınız, sağlam kanunlar çıkarırsınız, bir daha o hatalar, o sıkıntılar önünüze gelmez. Biz iki buçuk yılda dört kere getirmişiz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Kuşoğlu, çok önemli bir konuya değindiniz, teşekkür ediyorum ama şuna cevap vermeme müsaade edin, şu çok önemli: Gerçekten de bu tür yasal düzenlemeleri getirip yapısal olarak sorunları çözmediğimiz sürece bunların arkası gelir. Ben bu düşünceyle buraya bir kanun tasarısı getirdim, sizlerin de tasvipleriyle burada geçti. Biz ne yaptık? Dedik ki: Tekrar tekrar bu tür yasal düzenlemelerin gelmemesi için esas olan ihtiyaç nedir? İyi gününde vergisini tam ve doğru ödeyen mükellef zor gününde vergisini ödemede zorluk çektiği anda, aynen bugünkü yeniden yapılandırma kanunlarında öngördüğümüz sistematiğe uygun bir kolaylıklar serisi oluşsun dedik. Mesela, burada otuz altı ay, orada beş yıl getirdik, teminat oranlarını düşürdük, hatta kaldırdık. Gecikme faizi oranlarını bugünkü getirdiğimiz tasarıdan daha cazip hâle getirdik. Şu anda 1 Ocak 2018'den sonra...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 6183 48/A'dan bahsediyorsunuz herhâlde.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Evet.

1 Ocak 2018'den sonra, şimdi hepimiz elimizi başımıza koyalım, düşünelim, hakikaten ben de katılıyorum, dürüst mükellefin hakkı var, vebali var. Bir düzenleme yapıyorsak vergisini tam ve zamanında ödeyenin hakkını da gözeteceğiz. Şimdi 1 Ocak 2018'den sonra herhangi bir kişi "Ya, ben borcumu ödemekte zorluk çekiyorum." dediğinde artık bir çare var. Neye göre? Gerçek durumuna göre, kişiye göre, böyle götürü bir şey değil. Sistemi kurduk, Bakanlar Kurulu kararını çıkardık. Şu anda getirdiğimiz düzenlemeden çok daha cazip koşullar var. Ama kimin için? Gerçekten iyi gününde ödevini yapmış mükellef için. Arkadaşlarla bu kanunun yürürlük tarihi konusunda konuşurken arkadaşlara da şunu söyledim: Bu, 31/12/2017 tarihi olsun. Neden? Çünkü 1 Ocak 2018'den sonra yeni bir sisteme geçtik ve bence 2018'den sonra buna ihtiyacımız yok. Arkadaşlar bana -tamamen teknik bir çalışmadır- "Son üç aya ilişkin, ocak, şubat, mart aylarına ilişkin bir alacak bakiyesi var, madem böyle bir düzenleme yapıyoruz, onu da dâhil edelim." dedikleri için "Arkadaşlar, bakın, Komisyonda bu tartışma olacak." dedim, haklı bir tartışma. Dolayısıyla, ben hâlâ aynı noktadayım, 1 Ocak 2018'den sonra bu ülkede yeniden yapılandırma kanunu gerektiren hiçbir ihtiyaç yok.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Peki, öne alalım yürürlüğünü, 6183'teki maddenin yürürlüğünü öne alalım.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir başka şey daha yaptık arkadaşlar, bu da çok önemli, yine teşekkür ediyorum sizlere, dedik ki: Risk analiz merkezi... Yani burada vergisini tam ve zamanında ödeyen mükellef ile vergisini ödemeyen, yanlış işlerde olan mükellefi ayırt etmeyen bir Maliye, bunu takip etmeyen bir Maliye kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele edemez. Yetkiyi aldık, Ankara'da Yenimahalle'de büyük bir merkez kuruyoruz, 2 bin kişiyi orada istihdam edeceğiz.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, bütün bu yapısal reformları yaptığınızı biliyoruz.

Teşekkür ediyorum.

Sayın Kuşoğlu, buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Gülmeden söyleyin Sayın Başkan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hakikaten yaptık, politika yapmıyorum.

BAŞKAN - Yaptınız Sayın Bakanım, ben Sayın Kuşoğlu'na güldüm.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Madem o yaptığınız düzenlemeye güveniyorsunuz, 6183'teki düzenlemeye, dediğim gibi, yürürlüğünü erkene alalım, bitirelim, bu kadar uzun maddelerle uğraşmayalım. Yani yaptığınıza güveniyorsanız, "Biz bunu hallederiz." diyorsanız öyle yapalım. Yürürlük maddesini öne alalım, bunlarla, bu tasarıyla uğraşmayalım bu kadar.

BAŞKAN - Oylamaya mı geçeyim?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani size de teklif ediyorum Sayın Başkan.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Beni buradan uyarıyor arkadaşlar "Çok maddede önerge vermemiz lazım." diye. Arkadaşların önerisidir, teknik öneri, 31/12/2018 yaparsak...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Onda da sıkıntılar var Sayın Bakanım. Yani o, öyle göründüğü gibi hemen kolay uygulanabilecek bir şey değil, birden toplu olarak uygulayamazsınız, seçim dönemlerinde hiç uygulayamazsınız.

Tabii, işin imar affıyla ilgili boyutu da var, o da çok detaylı bir çalışma yapılmadan getirilmiş vaziyette. Sayın Bakan "Mülkiyete bağlı konular var." dedi ama sadece mülkiyetle ilgili konular değil yani devletle, hazineyle ilgili konular değil, belediyelerle ve hak sahiplerinin, kat sahiplerinin, mülkiyet sahiplerinin kendi aralarındaki sorunlar da var, onların da kapsama alınması lazım ve bunun sonuçlarının, detayının daha net olması lazım, konuyu bilen arkadaşlar olduğu için ben o konuya fazla girmiyorum.

Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum Sayın Bakanım.

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sağ olun Sayın Başkanım.

Bir şey daha ilave edeyim.

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, şu S&P notunu söylüyorsunuz da S&P notu, biliyorsunuz, IMF'nin şubat ayında, şubat başında Türkiye'deki konsültasyonu sonrasında çıkardığı rapora istinaden düzenlendi. Yani bugünle bir ilgisi yok, şubat ayına göre, şubattaki verilere göre yapıldı. Şimdiki durum dikkate alındığında çok daha kötü notlarla karşı karşıya geleceğiz. Bunu da sizin, Hükûmetin bir üyesi olarak dikkate almanız lazım. Tamam, "Siyaseten bunların zamanlaması manidar, bize yönelik işler yapıyorlar." falan diyorsunuz ama bu, şubat ayı dikkate alınarak yapılmış bir açıklamadır S%P'nin açıklaması ve IMF Raporu'na istinaden yapılmıştır, bundan sonrası daha kötü olacaktır.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.