KOMİSYON KONUŞMASI

EKREM ERDEM (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, çok kıymetli Müsteşarım, YÖK'ümün değerli temsilcileri, kıymetli bürokratlar; efendim, ben de sözlerime başlarken saygılarımı sunuyorum.

Bugün gerçekten anlamlı bir toplantı yapıyoruz. Komisyonun son toplantısı, bu yönüyle anlamlı, belki bu toplantıyı daha da anlamlı yapan, evet, ülkemize ağırlıklı olarak "temalı" dediğimiz ya da ihtisas üniversitelerini hediye edeceğimiz bir toplantı yapıyoruz, bu açıdan da ben bu toplantıyı önemsiyorum. Şimdiden 24 Haziran seçimlerinin de hayırlı olmasını diliyorum.

Tabii, söylenmesi gereken birçok konu burada dile geldi, söylenenlerin çoğu da bu önergelere yansımış gözüküyor. Ben de Ceyhun Beye katılıyorum. Yani biz -ki beklentiye cevap veriyor- İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa'yı eğer ihtisas üniversitesi yapıyorsak, bence de bu orman fakültesini, sağlıkla ilgili olmayan diğer okul veya fakülteleri değerlendirmekte yarar var diye düşünüyorum.

Şimdi, tabii, bugün üniversite sayısı yeter mi? Evet, Kamil Bey ifade etti, dünya örnekleri verdi, tebrik ediyor, teşekkür ediyorum. Dünyayla kıyaslandığı zaman daha yapacak çok işimiz var ama büyük mesafeler de katettik.

Biz hayata başladığımızda Sivas gibi bir yerde... Selçukluda bildiğim kadarıyla 5'ten aşağı değildi üniversite, medrese sayısı. Selçukluda bunların çoğu, uzay ilimleri, tıp ilimleri, sosyal ilimler gibi birçok üniversitesi olan bir şehirde ancak bir lisesi vardı, bir öğretmen okulu vardı, bir de imam hatip lisesi vardı. Kayseri bile bildiğim kadarıyla Sivas'tan çok sonra liseye kavuştu yani o zaman, bizler -öğretmen okulu mezunuyum ben- üniversiteye zaten sokulmuyorduk ama Sivas gibi bir yerde üniversiteyi hayal etmek bile mümkün değildi. Bugün, Allah'a şükürler olsun 81 ilde üniversite yaptık ama şimdi yeni bir aşaması da artık ihtisas üniversiteleri yani önceki üniversitelerden çok farklı, bu yönüyle de gerçekten alkışlanması gereken bir gelişme.

Şimdi, şunu da açıklığa kavuşturmakta yarar var bence. Tabii, Cumhuriyet Halk Partisinden Sayın Genel Başkan Yardımcısı burada, evet, onun da olmasını konuşmam açısından yararlı görüyorum.

Hep üniversiteler gündeme geldiği zaman eğitimli işsizlerin oranı dile gelir. Dünyanın birçok ülkesinde de bu böyle aslında. Yani, işte, Yunanistan'da, İspanya'da eğitimlilerin işsizlik oranı mevcudun 2 katı.

Tabii, üniversitelerin doğuşuna bakmak lazım. Yani Batı'da üniversiteler biraz da misyonerlik için, misyonerliğin ihtiyacını görmek üzere hayat bulurken, bizde medreseler hem devletin ihtiyacı olan bürokratı yetiştirmek hem de çeşitli sahalarda, uzaydan tıbba, dinî ilimlere kadar birçok sahalarda eleman yetiştirmek için dengeli bir eğitim varken, Osmanlının son dönemlerinde biraz da batılılaşmanın gereği olarak daha çok devletin ihtiyacı olan üniversiteler açılmaya başlamış. Biz, bu anlayışla hâlâ devam ediyoruz ve eğer devlet işe almıyorsa üniversitenin anlamı yok. Bizim bu zihniyeti mutlaka değiştirmemiz lazım yani bu dili de değiştirmekte yarar görüyorum. Yani üniversiteyi bitiren illa devlete öğretmen olacak, doktor olacak, şu olacak değil, belki eğitim zihniyetini de değiştirmemiz gerekir bu noktada. Yani artık devlete memur olmaktan çok kendini yetiştiren müteşebbisleri yetiştirecek bir eğitim sistemini hayata geçirmemizde yarar var.

Tabii, bu üniversite meselesi çok konuşuldu yani erkendi, geçti. Ben Sivas'ı biliyorum. İstanbul milletvekiliyim ama aslen Sivaslıyım. Sivas'ta kurulacak üniversite konuşulalı altı yılı geçti, biliyor musunuz? Yani gerçekten toplumda şu anda ciddi de bir beklenti var. Yani alkışlanacak bir karar olacak buradan çıkacak karar.

Ben Kamil Beye bir duyarlılığından dolayı teşekkür ediyorum. Tabii, burası Millî Eğitim Komisyonu. Bizim deyimlerimiz çok önemli, deyimleri pörsütmemek lazım.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Yüzyılların tecrübesinden, yaşanmışlığından süzülerek geldiği için.

EKREM ERDEM (İstanbul) - Yani izahta zorlandığın zaman ne yapıyorsun? İşte, mesela acele ediliyor; "Acele işe şeytan karışır." diyerek ikna edemediğin şeyi... Çünkü niye? Acelede birçok hatalar var, bunu görmek lazım ama öbür taraftan da mızmızlanan, "Ya, hadi sefere çıkacağız." diyen var. "Ya, daha hazırlığı yapamadık, şu eksik, bu eksik." İyi de düşman beklemiyor ki kardeşim, iş seni beklemiyor, o zaman da tam deyim şudur Kamil Hocam: "Kervan yolda düzülür." ya da "Yolda dizilir."

KAMİL AYDIN (Erzurum) - "Dizilir" Hocam.

EKREM ERDEM (İstanbul) - Eyvallah, "dizilir."

Şimdi, duyarlılığınıza teşekkür ediyorum. İşte komisyon Millî Eğitim Komisyonu olunca böyle olacak. Efendim, bizlere konuşmak için de bir fırsat oluyor. Tabii, ben İsmet Beyden sonra konuşmayı da şanssızlık görüyorum.

Teşekkür ediyorum.

HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - "Düzülmesi" doğrudur, o illa argo değil, "dizilmek..."

EKREM ERDEM (İstanbul) - "Dizilmek" manasına "düzülme." İpe birtakım şeyleri "düz" derler.

Tabii, Nabi Hocam da gerçekten güzel ifade etti, Ceyhun Bey burada yoktu, bence Ceyhun Beyin konuşmasıyla anlamlıydı yani Fatih'e kadar götürmek. Tabii, eğer Fatih'in beddualarına gelecek olursak önce Ayasofya'yla ilgili bedduayı konuşmakta yarar var diye düşünüyorum.

Ben tekrar seçimin hayırlı olmasını diliyorum.

Evet, Başbakanımızın da dediği gibi, gelip görememek var, gidip gelememek de var, Allah hepimiz için hangisi hayırlıysa onu nasip etsin.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - Ebedî olmak var, dostluklar baki.

EKREM ERDEM (İstanbul) - Eyvallah, kesinlikle olacak.

Bence, bugünkü toplantı da oldukça verimli oldu diye düşünüyorum, verimliliğin göstergesi olarak da bu önergeleri görüyorum yani belli ki konuşmalar etkisini göstermiş ama bence de bu orman fakültesini ya da Cerrahpaşa... İsmi de güzel olmuş aslında yani Cerrahpaşa İstanbul'la bütünleşen bir marka, iyi olmuş.

Hayırlı olsun.