KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Değerli Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarımız, çok değerli Bakanım, çok değerli basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Türkiye Büyük Millet Meclisimizin kuruluşunun 98'inci yıl dönümünü ben de kutlamak istiyorum. Özellikle de başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Meclisimizin kuruluşunda, Kurtuluş Savaşı'nda ve demokratik bir sistem olarak bugüne kadar gelmemizde emeği geçen tüm milletvekillerimizi buradan rahmetle, saygıyla da anmak istiyorum.

Aynı zamanda, bugün 23 Nisan Çocuk Bayramı, çocuklarımızın da bayramını tebrik ediyorum.

Esasen, 26'ncı Dönemde Anayasa Komisyonu üyesi olarak ve bir milletvekili olarak az önce değerli milletvekili arkadaşımın söylemiş olduğu sözlere ilişkin söz alma ihtiyacı hissettim. Bir milletvekili olarak Meclisin devre dışı bırakıldığını, çalışmadığını, yetkileri devrettiğini, çalıştırılmadığı konularını kabul etmediğimi ve bunların da doğru olmadığını buradan belirtmek istiyorum. Çünkü 15 Temmuz gecesi bombalanırken dahi bütün partilerimizden milletvekillerinin Meclisimizde toplanarak iradesine sahip çıkan ve o gece çalışan bir Meclis ve arkasından da ertesi gün her şeyiyle beraber toplanmış olan bir Meclis var. Bu Meclisin ve bu milletvekillerimizin bunları hak etmediğini düşünüyorum.

Yine, özellikle, olağanüstü hâl konusunun sürekli gündeme getirilmiş olması da doğru değil çünkü olağanüstü hâl demokratik sistemlerde, anayasalarda, dünyanın hemen hemen her demokratik ülkesinde öngörülen bir yönetim şeklidir; yasadışı bir şekil değildir, anayasa dışı bir şekil değildir. Ama eğer burada belirtmek gerekirse bu dönemde şu yaptığımızın da tarihe bir not olarak düşülmesi gerektiğini düşünüyorum: Biz sıkıyönetimi kaldırdık, artık bu ülkede hiçbir suretle yönetim, siyasilerin ve sivil iradenin elinden asla askerlerin ve vesayet odaklarının eline geçmeyecek şekildedir.

Yine bir hususu da belirtmek isterim. Konuşmalarda sürekli bir algı yapılmaya çalışılmakta, saray, tek adam gibi. Esasen, bunun da bir üslup olarak milletvekillerine, bize yakışmayan bir üslup olduğunu düşünüyorum. Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız her girdiği seçimi kazanmış bir kişidir ve özellikle de halkın oylarıyla yapılan referandumda halkımızın doğrudan seçmiş olduğu bir cumhurbaşkanıdır. Bunu siz görmesiniz de bu gerçeği bugün buradan tekrar belirtmek ihtiyacını hissettim.

Teşekkür ediyorum Başkanım.