KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Önerge sahibi olarak söz aldım. Çok teşekkür ediyorum.

Tabii, Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü arkadaşları dinledikçe hayretler içerisinde kalmamak mümkün değil. Öncelikle son konuşmacı Sayın Emir'in bazı nezaket dışı bulduğum ifadeleri için kendisini kınadığımı ifade etmek istiyorum.

Şimdi, efendim "'Erken seçim olmayacak.' denildi, neden..." diye soruluyor. "Baskın seçim" olarak ifade ediyor Cumhuriyet Halk Partisi sözcüleri. İşte "Acele seçim" olarak...

MURAT EMİR (Ankara) - Hangi sözümü kınadığınızı söylerseniz benim size cevap verme hakkım doğar.

BAŞKAN - Sayın Emir, bir dakika, dinlediler sizi sabırla.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi "baskın seçim" olarak bugün Sayın Bülent Tezcan ifade etti ve diğer konuşmacılar da sanırım bu "baskın seçim" "acele seçim" ifadelerini kullandı.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Doğru değil mi? Baskın seçim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisinin bütün söylemlerine baktığımızda çelişkilerle dolu ve Cumhuriyet Halk Partisinin kafasının hâlâ karışık olduğunu ve samimiyetsiz olduğunu görüyoruz. Siz her ne kadar "Yok, korkmuyoruz, hodri meydan!" derken de söylemlerinizin altında hep seçimi istemeyen bir tavır var.

Şimdi, konuşmamın en başında da ifade ettiğim gibi, seçim ve erken seçim tartışmalarına girmeyen iki parti; Milliyetçi Hareket Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisiydi bu hafta başına kadar ve iki sayın lider de hiçbir zaman bu tartışmalara girmedi ve sürekli, sabırlı bir şekilde 3 Kasım 2019 seçimlerini işaret etti. Fakat şimdi, Cumhuriyet Halk Partisinin başta Sayın Genel Başkanı ve diğer sözcüleri olmak üzere, şöyle bir göz attığımızda, neredeyse son bir yıldan bu yana hemen hemen her gün, her hafta çeşitli ortamlarda sürekli tekrarlamış. Mesela Sayın Kılıçdaroğlu "On yedi ay beklemeyelim seçimler için, buyurun gelin seçimleri erken yapalım. El mi yaman, bey mi yaman!" demiş, 17 Ekim 2017. Ondan sonra 13 Haziran 2017'de "Erken seçim olabilir, çalışmalara başladık." demiş. Ayrıca "Biz en kısa zamanda seçim yapılmasını istiyoruz." demiş.

MURAT EMİR (Ankara) - Yapmayalım diyen yok ki zaten.

TUFAN KÖSE (Çorum) - OHAL ne olacak Sayın Akçay? OHAL, OHAL...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Kardeşim, OHAL'e ayrıca geliriz.

TUFAN KÖSE (Çorum) - OHAL'de seçim olur mu? Biz, sözümüzün arkasındayız.

BAŞKAN - Sayın Köse, bir dakika, bir dakika...

TUFAN KÖSE (Çorum) - Sözleri çelişkili olan sizsiniz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hayır, bir dakika... Sözümü kesmeyin. Bu sözler söylendiğinde de OHAL var.

BAŞKAN - CHP'li arkadaşlar konuşurken sükûnetle dinleniyor burada, başka partiden konuşan olunca tahammül edemiyorsunuz yani edemiyorsanız buyurun dışarı. Olur mu öyle şey yani?

TUFAN KÖSE (Çorum) - Söz verme hakkı sizde olduğu için sürekli...

BAŞKAN - Tamam, hayır, söz alır konuşursunuz, zaten söz talebiniz var. Olur mu öyle şey.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Bülent Turan da girdi söze.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Biz, sabırla...

TUFAN KÖSE (Çorum) - O zaman ben de sabırla dinlediğim için söz istiyorum. Ben de söz istiyorum, Sayın Akçay'dan sonra ben de söz istiyorum.

BAŞKAN - İstiyorsunuz, basmışsınız mikrofona, söz talebiniz var zaten. Sıra size gelince konuşursunuz.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Bize daha sıra gelmiyor.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Siz, niye sözümüzü kesiyorsunuz? Sayın Kılıçdaroğlu bu sözleri ifade ettiğinde de OHAL var.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Arkasında efendim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - "OHAL kalksın, seçimleri yapalım." sözü yok burada Sayın Kılıçdaroğlu'nun.

AKIN ÜSTÜNDAĞ (Muğla) - Ne alakası var?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - 20 Kasım 2017 "Biz, en kısa zamanda seçim yapılmasını istiyoruz. Aylar öncesinden parti yöneticilerine ve örgütlerimize seçime hazırlık talimatı verdim. Yakından takip ediyorum." diyor. Yine, bir Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü, yöneticisi arkadaş, 12 Mart 2018 yani bir aydan biraz aşkın sürede erken seçim tartışmaları üzerine diyor ki: "Öne çekerse Cumhurbaşkanı değişecek, biliyor." Yani biz öne çekilmesini istiyoruz, iktidar istemiyor demek istiyor; "Öne çekerse Cumhurbaşkanı değişecek biliyor. Rakamlar onu gösteriyor, panik bu." diyor. "Panik olarak ondan fırça atıyor 'Seçimi niye öne çekeyim kardeşim?' diyor." Yine, 5 Nisan 2017, 16 Nisan referandumunun ardından erken seçim yapılacağı iddiası dile getiriliyor Cumhuriyet Halk Partisinin yetkili bir şahsı tarafından. "Millet bir yönde tercihte bulunmuşsa iki buçuk yıl daha seçimi beklemenin bir anlamı var mı?" şeklinde gündeme getiriliyor. Yine, bir CHP yetkilisi arkadaşımız "Ben 2018'de bir Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 600 üyeli Parlamentonun üyelerinin seçiminin gerçekleşeceğini öngörüyorum." diyor, 18 Eylül 2017. Yine, 30 Kasım 2017'de CHP'den erken seçim çağrısı yapılıyor "En doğru şey bu Hükûmetin bugün..." diyerek... "Bir erken seçime hızlı bir şekilde gidilmelidir." ifadesi var. Yine, "Erken seçim ihtimali gündemde, CHP hazırlık yapıyor." 12 Haziran 2017. "Yarın seçim olacakmış gibi çalışın." diyor Sayın Kılıçdaroğlu. Yine, 12 Ocak 2017 "Bugün akşam gelecek bir erken seçim kararına Cumhuriyet Halk Partisi tam destek veriyor." denildi Genel Kurulda hatırlıyoruz, üstelik Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla grup başkan vekili ifade etti. Yine, CHP'den flaş erken seçim açıklaması, 28 Şubat 2018 "Biz yarın yapılacak olan bir genel seçime de yapılacak olan bir yerel seçime de hazırız." ifade edildi. Onun dışında yani daha farklı zamanlarda da Sayın Kılıçdaroğlu'ndan erken seçim teklifleri "Sana meydan okuyorum!" ifadeleri var. "Eğer yüreği yetiyorsa gel, erken seçim yapalım." açıklamaları... Bu açıklamaları fazla uzatmaya gerek yok ve sürekli bu, gündemde tutuluyor. Ee, o zaman da madem öyle, gel böyle denildi yani işin neticesi itibarıyla.

Yine, bir arkadaşımız "Siz neden bir AK PARTİ-MHP koalisyonu yapmadınız 7 Haziran sonrası için de seçime gidildi 1 Kasımda?" diyor. Ya, bu soruların sonu gelmez ki... Ben de CHP'ye sorarım: "Siz niye yapmadınız?" Bizim görüşmemiz üç-dört saat sürmüş sürmemiştir; siz otuz iki gün istikşafi görüşmeler yaptınız. Yani bunları hatırlayarak bu sözleri ifade etmekte yarar var.

"OHAL'de seçim yapılmaz." görüşü sürekli tekrarlanıyor. Arkadaşlar, 1983 Genel Seçimleri, 1984 Yerel Seçimleri bütün ülkede sıkıyönetim olduğu zaman yapılmıştır; bir. 1987'den itibaren yapılan on seçimde de gerek genel gerek yerel seçimlerde de Türkiye'nin belli yerlerinde, illerinde de olsa bir OHAL içerisinde yapılmıştır ve en sonunda 16 Nisan Anayasa referandumunu bir OHAL uygulaması içerisinde gerçekleştirdik ve OHAL'le seçimi ilişkilendirmenin bugüne kadar geçen süre içerisinde geçerli olmadığı kanaatindeyiz; bunu ifade etmek istiyorum.

Efendim, bu anılan, önerilen erken seçim teklifinin bir danışıklı dövüş mü olduğu şeklinde... Şimdi, maalesef bazı arkadaşların anlayamadığı, anlamak istemediği fakat artık önümüzdeki yeni siyaset sürecinde yavaş yavaş anlaşılacak ve Türk siyasetine bir örnek olacak bir husus inşallah hep birlikte görülecek; şeffaf, açık ve dürüst bir siyaset yapılıyor, milletin gözü önünde yapılıyor, görüşler, öneriler milletin huzurunda yapılmıştır. 17 Nisan grup toplantısında Sayın Genel Başkanımızın açıklaması son derece açık, net ve şeffaf bir öneridir. Biz bütün bu ittifak konusundaki sadakatimizi, sözümüzü bir yemin olarak ifade etmiş bir partiyiz. O bakımdan böyle kapalı kapılar ardında siyaset yürütülmez. Fevkalade milletimizi ilgilendiren, gayet tabii bir şekilde neticede erken seçim kararını verme çoğunluğuna sahip olan iktidar partisidir, bir öneri getirilmiştir ve bunun gerekçeleri de ayrıntılı bir şekilde sağlam gerekçelerle ifade edilmiştir.

Şimdi, Cumhuriyet Halk Partisinden ben beklerdim ki "Ya, zaten biz erken seçim istiyorduk." Yani "Tamam, bu kabul edilmiştir." denileceğine; buna karşı çıkmak için veya buna türlü spekülatifler veya demagojik yaklaşımlar sergilemek tercih ediliyor. "Nedir bu aceleniz?" diyor. Ya, ne acelesi? Siz bir-bir buçuk ay evvel erken seçim istiyorsunuz, "Seçimlere hazırız." diyorsunuz, "Hazırlık yapıyoruz, talimat verdik." diyorsunuz, şimdi de "Acele..." diyorsunuz. Bu, acele değil.

Şimdi, "Yönetemeyeceğinizin göstergesi..." deniyor. Şimdi, hangisi doğru? Bir taraftan "Öne çekilirse Cumhurbaşkanı değişecek, o yüzden siz erken seçim istemiyorsunuz." deniyor. Erken seçim isteniyor, "Yönetemediğiniz için istiyorsunuz." diyor; bu da takdire matuf bir görüştür yani ikisinden birini kabul etmesi gerekir bu görüşü ifade edenlerin.

Şimdilik bunları ifade ediyorum. Yani görüşlerimizi ifade ederken siyasi nezaketi bir üslup dairesi içerisinde götürmeyi de tekrardan hatırlatıyorum.

Teşekkür ederim.