ORHAN SARIBAL (Bursa) - Çok teşekkür ederim.

Gerçekten -hocam da söyledi- bu tasarının belki de en önemli maddelerinden bir tanesi. Bir örnek vermek isterim: Sayın Bakan, bu örneği tekrarlıyorum ama lütfen kusura bakmayın. 2004 yılı Bursa Mustafakemalpaşa Yalıntaş bölgesinde 1.100 dönüm orman alanı ağaçlandırılıyor. Kim tarafından? Orman Bölge Müdürlüğü tarafından. Ne ekiliyor? Çam fıstığı ormanı yapılıyor. Kaç ağaç? Yaklaşık 100 bin ağaç dikiliyor, 100 bin ağaç. Bugün o ağaçlar 7 metre, 8 metre, 9 metre seviyesinde ve artık verim çağına geldiler. Çam fıstığının çok kıymetli bir ürün olduğunu bu salonda herkes bilir, kilosunun yaklaşık 200-250 lira civarında olduğunu hepimiz biliriz. Çok iyi bir üründür, kaliteli bir üründür, yetiştirilmesi zordur, beklemek gerekir, verimi azdır ama ülkenin ya da coğrafyanın en kıymetli ürünlerindendir.

2004-2005, Orman Bakanlığı bu bölgeye kendi gücüyle, olanaklarıyla 100 bin ağaç ekiyor. 1.100 dönüm yer. Aradan birkaç yıl geçiyor, 2010-2011, Balıkesir'in Karyağmaz diye bir köyü var. Bu köyün taşınması gerekiyor Afet Kanunu kapsamında ve elbette iskân değişikliğinin getirmiş olduğu yönetmelikler doğrultusunda. Köyde şu anda yaşayan 20-25 hane. O değişim gerektiren, dönemde alınan karar, değişim kararı... Köy muhtarı bu arada talep ediyor, ilgili... Balıkesir'e bağlı bir köy ama Bursa Mustafakemalpaşa'dan talep ediyor coğrafik olarak oraya daha yakın olduğu için, öyle bir talebi olmuş ve Kemalpaşa Belediyesi bunu uygun bulmuş, daha sonra bu bürokrasiye ve Bakanlığa aktarılmış, bölgeye aktarılmış. O 1.100 dönüm yer, Orman Bakanlığının kendisinin inşa ettiği orman, o gün itibarıyla da 35-40 hanenin yaşadığı bir köy, o köyün oraya taşınması kararı verilmiş. Köyde 30-35 hane var ama köyün en fazla nüfusunun ve en fazla ailesinin olduğu tarihsel süreç içerisinde 90 aileyi geçmiyor, 90 aile ama hâlâ ayakta duran 20-25 beş aile var, ayakta duran da 30-35 ev var. Köylü yerinden taşınmak da istemiyor. Fakat böyle bir talepte bulunuyor muhtar. İlgililer -Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu çok çok iyi biliyor bu meseleyi- ve bakanlıklar bu talebi kabul ediyorlar. Orman Bakanlığı komisyon oluşturuyor, komisyon geliyor, 2010-2011 yılında, 2004-2005 yılında kendi elleriyle diktiği ormanı "Ormanlık niteliğini kaybetmiştir diyerek." raporlar hazırlanarak o çam fıstığı ormanı orman alanından çıkarılıp, tarım alanı bile değil, tarım dışı alan, orman dışı alan gösterilip ve orası hazineye devrediliyor. Hazineye devredildikten sonra da ne yazık ki bugün... Bu projesi de, benim aslında istediğim başka fotoğraflardı. Şöyle bir fotoğraf var, şöyle bir fotoğraf var ve burası da o "Şantiyeye girilmez." yazısının anlaşılacağı şekilde...

Orman Bakanlığı yönetmeliklere, genelgelere, kanuna, Afet Kanununa, Orman Kanununa doğrudan karşı çıkarak, kanunu yok sayarak, kanuna hilelik yaparak orman mühendisleri aracılığıyla, Orman Bakanlığının yetkilileriyle burayı ormanlık alandan çıkarıyor arkadaşlar. Hazineye devrediliyor. Hazine ne yapıyor? İlgili kurumlarla devreye giriyor, bu köyün transferi için TOKİ'yle anlaşıyor, 99 milyon liraya bu ihale ediliyor. Değerli arkadaşlar, o köylüye yeri 10 bin ile 20 bin lira değerinde söylenen yerlere karşılık bugün orada 404 villa yapılıyor arkadaşlar. Elimde bütün raporlar var, bütün hukuksal yolları denedim, her şeyi kapatmışlar. Rapor istedim, bilirkişi raporu, hiçbir hukuk, hiçbir savcı, hiçbir hâkim girip "Gidelim de şurayı tespit yapalım." demedi Dışarıdan raporlarımı hazırlattım, şu kadar dosya elimde. Suç duyurusuna gittik; savcılar, hâkimler kabul etmediler.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Demek ki sorun yokmuş, yanlışlık yokmuş demek ki.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Evet, doğru, doğru, doğru; varsanız, gideriz bakarız.

404 villa yapılıyor arkadaşlar şu anda. Birinci sınıf tarım alanı, birinci sınıf orman. 10 yaşında çam fıstığı var. Bütün belgeler var bunda, Meclisin basın odasında defalarca bunu açıkladım, Değerli Bakanıma bütün bilgileri gönderdim, bütün bilgileri. Resmen bir Orman Bakanlığı kendi elemanları, kendi mühendisleri, kendi kurullarıyla kendi ormanını yok etme kararı almıştır.

BAŞKAN - Sayın Sarıbal, toparlayalım.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Elbette, toparlıyorum.

BAŞKAN - Genel Kurula da biraz bırakın canım, Genel Kurula da bırakın biraz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Şimdi, böyle bir örnek varken yanımda, böyle bir örnek, şu anda 404 villa inşa ediliyor değerli arkadaşlar, TOKİ yapıyor bu villayı, TOKİ, görmenizi isterim.

Sanıyorum Komisyon uzayacak. Teşekkür ediyorum Başkana. Salı günü bununla ilgili bütün fotoğrafları getireceğim buraya, bütün.

BAŞKAN - Genel Kurula?

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hayır, hem buraya hem Genel Kurula; hem buraya hem Genel Kurula getireceğim arkadaşlar.

Şimdi, değerli arkadaşlar, biz ziraat mühendisiyiz ama çiftçiyiz. Kötü toprak yoktur, kötü yönetim vardır. Bakın, diyorsunuz ki: "Yerleşime fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen tarım alanına dönüştürülmesi de mümkün olmayan..." Arkadaşlar, yapmayın, dünyada çölde adamlar tarım yapıyor. İran'da, dünyanın birçok çöl topraklarında tarım yapılıyor. Bu coğrafyada tarıma uygun olmayan hiçbir karış toprak bulamazsınız, bu mümkün değil. Bu yetmez, diyorsunuz ki: "Yerleşim yeri ya da yerleşim yerini veya yerleşim yerine açma..." Yani neden yerleşim yerine açma ihtiyacı duyuyoruz biz, neden? Eğer şu anda varsa Sayın Bakan destekliyorum. Yerleşim yerinde şu anda mevcut yerleşim yeri var. Orada sorun varsa... 2 bin ile 20 bin arasında bir sınırlama yapmışsınız, bunu da makul karşılıyorum. Gidelim oraya, biz destek vereceğiz ama "yeni yerleşim alanları oluşturulması" dediğinizde benim aklıma sadece Gemlik geliyor. Gemlik zaten geçti, şimdi altta bir doğrucu düzenleme var.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Düzelteceğim, izah edeceğim, bir hata olmuş.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Evet onda hiçbir sıkıntı yok, onda hiçbir sıkıntı yok, onda hiçbir sıkıntı yok. Ama toz da, toprak da makilik alan da, küçük bitkiler de... Onların bir florası var arkadaşlar, onlar biyolojik bir çeşitliliktir, onlar bir canlılıktır, doğanın, evrenin bize bahşettiği, bizim kutsallarımızdır. Yani kalkıp "Bunlar işe yaramıyor, buraları imara açalım, buraları yeni yerleşimlere açalım ya da fiilen olmuş olanları artık buradan çıkarıp başka bir şeye dönüştürelim." demeyi kabul etmemiz mümkün değil Sayın Bakan. Yani şimdi bütün iyi niyetleriniz, bütün ormanları koruma mücadeleniz, bütün bu konudaki çabanızın karşılığında üst üste gelen bu maddeler bir iyi niyet sorgulaması yaratıyor bizde, önümdeki örnekleri de görerek Sayın Başkan. Bir, 39 bin orman alanının 3 bakanlığa, başka bir madene teslim edilmesi; iki, 1.100 dönüm yer, o köylülerin hiçbir tanesinin oradan bir tek metrekare yer alma şansı yok. Yeri ya 20 bin lira ya 30 bin lira, o villaların her birinin değeri 1 trilyon lira. Getireceğim örneklerini, tümünün fotoğrafını çektim, hepsi var bende. O yüzden bunu çıkarın arkadaşlar. Eğer vicdan, akıl ve geleceğe tarih yazacaksak bu maddenin buradan çıkması gerekiyor.

Hepinize teşekkür ediyorum.