KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Yasaların gaî yorumları var, lafzi yorumları var ama bu hüküm yorumlanırken hâkimler de çok zorda kalacaklar çünkü bu hüküm gelirken bir ifade daha var "...ve benzeri maddeler taşıyarak" diyor. Yani bu maddelerin kullanılmış olması şart değil, taşınması suç, vahim olan buradan geliyor. Ben nisanda Japonya'daydım. Japon toplumunun yüzde 50'si maskeli dolaşıyor, böyle bir takıntıları var. Hastalıklardan korunmak maksadıyla -gidenler varsa biliyorlardır- yüzde 50'si değil mi sayın milletvekilim, maske takarak dolaşıyorlar.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Suudi Arabistan'da da öyle.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Oralarda da var. O zaman yani oralarda uygulansa böyle bir madde, yandı toplum.

Bir de başka bir şey var; gösteri mahallinden geçenler veya silahsız, saldırısız gösteri haklarını kullananlar maske takıyorlar etkilenmemek için.

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Amenna, onlara itiraz yok.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Ne demek Sayın Milletvekilim? Ben otuz sekiz yıldan fazla mülki idare amirliği yaptım, hiçbir yerde kullandırtmadım ama çok gaz yedim, valilikten gelen bir kimseyim, efendim, darbe niyetim yok, bir şey niyetim yok. Taksim olaylarında gözlemciydim. Yani öyle vahim bir ölçüde kullanıldı ki, Sayın Bakan da o dönemin üst düzey yetkilileri de kabul ve itiraf ettiler, devletin polisi halka acımasızca, ölçüsüzce gaz sıktı.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Sayın Vekilim, keşke Yalova'ya da gitseydiniz.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Tabii, efendim, elbette gideriz Sayın Milletvekilim yani birine olmak öbürüne olmamak diye demagoji yapmayın. Biz bütün yanlışlara karşıyız, bütün doğrulardan yanayız.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - O adamı biz görevinden aldık.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Demagoji değil söylediğim, hakikaten demagoji değil, değil.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Gaz sıktı diye kaç tane polisi görevden aldınız?

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Efendim, tamam ama yani şimdi bu konuyla ilgili konuşuyoruz. Yalova'yla ilgili konuşursak sizden daha sert söylemlerle Vefa Salman'a yüklenirim.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Belediye Başkanını mı görevden aldınız?

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Başkan değil, Başkan değil, gaz sıkan kişileri.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - O zaman işte, böyle olaylar olmadığı için söylüyorum.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Zaten Vefa Salman da -kendi başına aldığı bir karar değil, savunmuyorum ama- İl Koordinasyon Kurulunun aldığı kararı yeterince irdelemediği için hatalıdır. Yani orada vali var, il koordinasyon kurulu üyeleri var, alınan bir karar var. Ama Belediye Başkanı olarak o kararı uygulamadan önce gerekli değerlendirmeleri sağduyuyla yapmalıydı.

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Sayın Vekilim, yürekten söylüyorum, Taksim'de olan olaylar Yalova'da olmadığı için söyledim.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Şimdi, burada da... Yürekten söylüyorum ben, beni arkadaşlarım tanıyor, Sayın Bakanım da tanır, Bakan Yardımcım da, Müsteşarım da, Genel Müdürlerim de, Müsteşar Yardımcım da tanır, Komisyon üyesi arkadaşlar da. Doğru kimden gelirse gelsin doğrudur, yanlış kimden gelirse gelsin yanlıştır. Mecliste o kadar konuşmam var, bir tek yanlışımı bulun bırakayım milletvekilliğini. Tabii, efendim yani bu kadar açık.

BAŞKAN - Estağfurullah canım. İzafidir doğrusu yanlışı. Söylediğiniz bana yanlış gelebilir.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Şimdi, burada da sağduyuya davet ediyorum, eleştiri maksatlı konuşmuyorum, sağduyuya davet ediyorum. Komisyonlarda da yapıcı tavır takındığımı Sayın Başkanımız da biliyor, önceki dönemlerde de biliniyor.

Şimdi, sadece taşımanın cezası efendim, tutuksuz yargılanma sınırının üstüne çıkarılıyor. Ne vahim bir hüküm ya. Yani ya bunu ayırın ya çıkarın. Silah taşımanın cezası sapan taşımaktan daha az. Böyle bir şey olabilir mi? Bu sağduyuyla değerlendirilemez, özgürlük-güvenlik dengesiyle izah edilemez. Lütfen, ileri demokrasiysek, hukuk devletiysek ölçülü ve adil hareket edeceksek bunu yeniden değerlendirelim.

Teşekkürler.