KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Teşekkür ederim.

Aslında mevzu aynı, bu madde çok açık. Burada Orman Genel Müdürlüğüne atanacak bir orman yüksek mühendisi, orman müdürlüğünce atanacak bir orman mühendisi. Ama bu mühendis, orman bölgede çalışan mı, kamu görevlisi mi, Orman Mühendisleri Odasından mı, orman derneğinden mi, nereden alınacağı belli değil. Yine, orman mühendisinin başkanlığında bir orman yüksek mühendisi... Bu orman yüksek mühendisi -yine aynı şey söyleyeceğim- hangi kurumdan, niteliğine ne, kim gönderecek? Şahsen bireysel bir müracaat üzerinden mi gelecek? Bir kuruma "Bu konuyla ilgili bir orman mühendisi gönderin." mi denecek? Yine, orman teknikeri aynı şekilde tekniker odasından mı, bakanlıktan mı, Orman Bakanlığından mı, hangi kurum kuruluştan gelecek? Ziraat yüksek mühendisi ve ziraat mühendisi, kimden gelecek? Ziraat Mühendisleri Odasından mı talep edilecek, Bakanlıktan mı talep edilecek, Orman Bakanlığı kendi bünyesinden mi getirecek? Bunlar çok önemli.

Elbette, Mahmut Bey'in de söylediği gibi köyde esas olması gereken ya da bu yapının içinde olması gereken, ziraat odalarından bir elemanın olmaması. Yani ziraat odası diyecek ki... Hangi köye gidiyorsanız, hangi bölgede orman varsa oranın yerel bir üreticisini ya da yerel bir köylüsünü bünyesinden oraya görevlendirecek. Neden yerel bilirkişi deriz biz onlara? Yerel bilirkişidir bunun adı. Yani köy ihtiyar heyetinden olabilir veya işte köyden biri olabilir ya da ziraat odası, özel bir ziraat odası neden bu konunun dışında tutulmuştur, aslında merak konusudur. Biz şunu görüyoruz: Son on yıllık, özellikle, valiliklerde oluşturulan toprak koruma kurulları belirli projelerde ne yazık ki sağlık il müdürlüklerinden tutun da tekrar tekrar projelere göre, projelerin geçmesi için yapıları değiştirilmiş, atılanlar değiştirilmiş, onlarca defa değişikliğe uğramış. Bu nedenle, bunun birçok örneği var: Bursa DOSAB Termik Santrali'nden tutun da ormanlık alanların vasfını yitirmiş olmasının raporlarının hazırlanmasına kadar. Yani bir komisyon geliyor, "Burası ormanlık alandır." diyor, bir komisyon geliyor "Burası orman alanı değildir." diyor. Bir komisyon geliyor "Burası orman vasfını yitirmemiştir, yitirmesini gerektirecek şey yoktur." diyor, bir taraftan "Hayır, burası orman vasfını yitirmiştir." diyor. Bu nedenle, elbette önce vicdan, önce ahlak, önce bilim gerekli, buna inanıyoruz; kim olursa olsun, hangi kurumdan gelirse gelsin.

Sayın Bakan, yaşadığımız tarihsel süreçte toprak koruma kurulu toprakları korumadı, Şeker Kurulu şekeri korumadı yani bütün kurullarda ciddi sorunlar var. O kurullara gelen projelere, o kurullara gelen bütün yeni yapılanmalara göre kurullar oluşturuldu. Eğer bu komisyon, oraya gelen talebe göre, gelen firmaya göre, gelen projeye göre olur vermiyorsa o projeye göre kurullar oluşturulur.

Bu konuda, gerçekten hangi kurumdan, hangi nitelikte hangi vasıfta insanların geleceği mutlaka açık olmalı. Mesela çok enteresan, Mustafakemalpaşa'da 39 bin dekarlık birinci sınıf ormanın -Türkiye'nin demiyorum, dünyanın en iyi ormanlık bölgesi- 17 bin dekarının, Turizm Bakanlığı tarafından ormanlık alan ve turizm alanı olmasına rağmen, yine Anıtlar Kurulu tarafından tarihsel birikimi olması bilinmesine rağmen, hiçbir şekilde madene açık olmamasına rağmen üç bakana görev verilerek buranın vasfı değiştirildi. Böyle bir ülkede yaşıyoruz ve o üç bakanın içerisinde muhtemelen Orman Bakanı yok. Ormanlık alan katlediliyor, yok ediliyor, madene açılıyor, üç bakana... Burasının tarih, kültürel, ormanlık, sıcak su ve termal alanı, millî park olmaktan çıkarılıyor, 17 bin dekarı; buna da karar veren Kalkınma Bakanı, Maliye Bakanı, bir de bir bakan daha var, hata yapmak istemiyorum.

Şimdi, böyle bir durum olunca Sayın Bakan bu kurulun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha size hatırlatmak isterim. O yüzden bu mühendislerin, bu ilgili bilirkişilerin, bu komisyonun üyelerinin hangi kurumlardan hangi nitelikler üzerinden geleceğinin bilinmesi lazım. Bunu tarihe elbette birlikte yazacağız, o nedenle kıymetli olduğunu düşünüyorum. Hem kurumları belli olsun aynı zamanda... Yani dışarıdan biri, benim sevdiğim bir adam, hoşuma da gidiyor, "Ya, gel şu bizim komisyona." deyince buna itiraz eden bir şey var mı burada, bunu engelleyen bir şey var mı arkadaşlar? Yani seçtiğimiz orman mühendisi, seçiğimizi ziraat mühendisi, seçtiğimiz tekniker, seçtiğimiz kişileri engelleyen bir şey var mı burada, bu cümlede bir şey çıkıyor mu? Çıkmıyor. Bunu tekrar dikkatinize sunmak isterim. Bunun için böyle bir açıklama ihtiyacı duydum.