ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli katılımcılar, bir çocuk bir gösteride yaralandı. Yok, "Ekmek almaya gidiyordu."; yok, "Demir bilye vardı, sapan vardı." gibi söylemlerle karşılaştık. O çocuk aylarca komada kaldıktan sonra öldü. Annesi yuhalatıldı ama kin bitmemiş. Bu tam bir Berkin Elvan maddesi. Yani, İçişleri Bakanlığı gibi köklü gelenekleri olan bir Bakanlık bu duyguya alet olmamalı. Çok kindar bir madde, kindar bir hüküm. Ateşli silahlar ile sapan ve demir bilye, Sayın Bakanım, nasıl aynı şekilde hükme bağlanır? İki yıl altı aydan dört yıla kadar hüküm. İki yılı niye aşıyor? Maksatlı olarak aştırılıyor. İki yılı aşarsa tutuklanacak. Bu çok insafsız bir hüküm Sayın Bakan. Yani, bu hükmün yeniden düzenlenmesi ve farklı bir şekilde değerlendirilmesi, daha doğrusu tamamen çıkarılması gerekir.

Aynı şekilde, yüzün bir kısmını ve tamamını örtecek şekilde... Yüzün bir kısmını ve tamamını örtenler sokaklarda, caddelerde, onlara karşı polis eylem yapamıyor, jandarma eylem yapamıyor, valiler silahlı kuvvetler birimlerini göreve çağıramıyor. Çağırırsa "Niye çağırdın?" diye sorgulanıyorlar. O bölgede olay olursa da emniyet müdürlerini hemen alıyorsunuz. Hem görev yaptırmıyorsunuz hem suçlu bulup alıyorsunuz.

Anadolu'da, özellikle doğu, güneydoğuda kadınlarımız geleneksel tülbent giyiyorlar, tülbentin bir bölümünü de burunlarının üstüne kapatıyorlar. Büyük şehirlerde de benzeri şeyler var. Fatih semtine gidince nasıl giyindiklerini biliyorsunuz. Yüzün bir kısmını ve tamamını örten örgüt üyelerinin örtme şekli var, masum sivil vatandaşların örtme şekilleri var. Bunları çok dikkatli düzenlemeye tabi tutarsak insaflı, ileri demokrasi ve hukuk devleti anlayışına uygun düzenlemeler olur. Bu şekilde kalırsa ileri demokrasiden de hukuk devletinden de cezaların ölçülü olmasından da yaptırımların ölçülü olmasından da söz edilemez.

Teşekkür ederim.