SALİH FIRAT (Adıyaman) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli Komisyon üyeleri, değerli bürokratlar, değerli misafirler; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, malumunuz, gündeme çocuk cinsel istismarı geldiğinde Hükûmetimiz, biliyorsunuz, 6 bakanlığımızla birlikte bu konuda bir yasal düzenleme gereği duydu ve güzel bir çalışma başlattılar. Çalışma bugün Komisyona intikal etti.

Tabii, çalışmalardaki ceza sınırları, özellikle 12 yaş konusunda biraz endişem var. Bence o 12 yaşı 15'e çekersek daha uygun olur diye düşünüyorum.

Diğer taraftan, bahsedildi, aslında çocuklara karşı yapılan bütün suçlarda cezalar diğer suçlara göre daha orantılı olarak artırılmalıdır. Hangi suç olursa olsun, sadece cinsel istismar suçu değil; bu, işkence olur veya başka bir şey olur, dayak olur; çocuklara karşı işlenen bütün suçlarda cezalar bence ağırlaştırılmalı.

Yine, bahsedildi, fuhşa teşvik cezalarının artırılması. Tabii, bunda da yine, bence şu kriterler getirilmeli: Tamam, cezanın parasal alt limiti artırılıyor, cezai müeyyide de burada "Çocuk yaştaki insanları fuhşa teşvik ettiğinde 2 veya 3 kat artırılır diye bir ibare koymak gerekir." diye düşünüyorum. Yani özellikle 15 yaşın altında veya 15 ile 18 yaş arasındaki çocukları fuhşa teşvik eden insanlara karşı cezaların artırılması gerekir diye düşünüyorum.

Yine, tabii, konunun aslında cezadan ziyade bir eğitim meselesi olduğu, ailelerin, çocukların topyekûn eğitilmesi gerektiği herkes tarafından gündeme getirildi. Burada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına teşekkür ediyorum. Hakikaten ASDEP programıyla ailelerimize ciddi destek veriyorlar. Tabii, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızı bu konuda bizim de desteklememiz ve güçlendirmemiz gerekiyor ki bütün sıkıntılı ailelerimize ulaşabilelim. Şu an, hakikaten, yetersiz personelle -takip ediyorum- yirmi dört saat arkadaşlarımız çalışıyor, emek veriyorlar, aileleri eğitmeye çalışıyorlar, çocuklara yardımcı olmaya çalışıyorlar, sosyal ve psikolojik destekler veriyorlar ama bu yetiyor mu? Yetmiyor. O yüzden, bizim Hükûmet olarak bu Bakanlığımızı güçlendirmemiz gerekiyor; eğitimcilerin sayısını, sosyologların, psikologların sayısını artırmamız gerekiyor; Maliye Bakanlığına da bu konuda baskı yapmamız gerekiyor ki bu sorunları en azından azaltmış olalım.

Basın konusuna gelince, yayın yasağı.. Hakikaten, tabii, zaman zaman izliyoruz, bazen küçük yaştaki çocuklara televizyonlardaki bu yayınlardan dolayı cevap vermekte sıkıntı çekiyoruz. Öyle sorular soruyorlar ki yani nasıl bir cevap veresin diye, bir hekim olmama rağmen bile çoğu zaman cevap vermekte sıkıntı çekiyorum. O yüzden, bu tür yayınların, özellikle tabii ki hâkim kararıyla ve savcılık kararıyla kısıtlanmasında fayda olur diye düşünüyorum.

Ben tekrar bu çalışmada emeği geçen bütün bürokrat ve bakanlarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah, bu yasa çıkarıldığında, yasalaştığında Türkiye'deki bu suç oranları da bu vesileyle bir miktar da olsa azalmış olur. Ama temeli tabii ki eğitimden geçiyor, biz Aile ve Sosyale Politikalar Bakanlığımızı güçlendireceğiz.

Teşekkür ediyorum.