SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli üyeler, değerli bürokratlar; evet, çok önemli. Açıkçası Parlamentonun belki de en önemli bir kanun tasarısı görüşülüyor. Burada Komisyon çalışmasına başladığımız andan itibaren herkesin ortak bir amacı var: Bu sorunu nasıl engelleyebiliriz? Bu sorunu engellemenin yolu, yöntemi nedir?

Sayın Tunç da raporu... Komisyonun gerçekten önemli bir raporu. Önemli bir çalışma, dikkatli incelenmesi gereken bir çalışma ve kendisi de sundu bununla ilgili önemli tespitleri. Bunun bugün görüştüğümüz kanun tasarısına yansıdığını söylüyor ama burada bir eksiklik var, tam anlamıyla bunun yansımadığını görüyoruz. Onedenle zaten bugün tartışılıyor. Aksi hâlde, çocuk istismarını önlemeye dönük bir kanun tasarısının Komisyonda hızlıca ya dakanun olarak da zaten hazırlanması aşamasında bir tartışma yaratmadan kabul edilmesi gerekir çünkü hepimizin ortak bir hedefi var. Ama burada eksiklikler var, biz de bu eksiklikleri gündeme getiriyoruz.

İşte, bütün konuşmacıları açıkçası dinledik, sabırla ben de dinliyorum. Benim böyle müdahale etmek gibi bir yöntemim de yok, geçen dönem de Komisyonda görev yaptım. Ama gerçekten Sayın Reyhanlıoğlu'nun, Sayın Erdoğan'ın, Sayın Kılıç'ın söylemiş oldukları burada bir... O yüzden aşırı bir tepki gösterdim. Hani, burada hepimizin konuşmaları... Ben konuşmamıştım, değerli hatipler konuştular. Onların konuşmalarını yansıtmayan bir şeydi. Ağır bir itham vardı ve gerçekten amacını aşan ithamdı. İşte, Sayın Erdoğan dedi ki mesela: "Akranlar, affedersiniz 'Her haltı yesin.' diyorsunuz işte..." Ya, bunu kim söyledi, kim bu ithamda bulundu?Hayır...

NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ben son konuşmalarda...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, Sayın Erdoğan dedi.

Siz yine keza "Erken evlilikleri de bizim artırdığımız konusunda bizi suçluyorsunuz..." Bunu kimse söylemedi burada. Herkesin ortak amacı var. Akranlarla ilgili düzenlemenin dikkatle yapılması, erken evliliklerin... Sayın Depboylu gitmiş, çok önemli tespit...

NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Erken evlilikleri bizim artırdığımızısöylüyorsunuz dedim.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tamam, kim söyledi onu? Bunu kimse söylemedi.

NURSEL REYHANLIOĞLU (Kahramanmaraş) - Ama sürekli...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bunun tehlike yarattığını Sayın Depboylusöyledi ve bunu önlemek için de bir öneride bulundu, çok da iyi bir öneriydi açıkçası.

Sayın Kılıç gerçekten çok üzücü bir şey söyledi: "Sizin amacınız bizim inançlarımızla ilgili." Ya ne demek sizin inancınız, bizim inancımız? Çocuk istismarını konuşurken bu hiç hoş olmadı. Gerçekten bu...

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - O kadar dikkatli dinliyorum ki sizleri, biraz sonra da ben gerçekten...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tabii tabii, konuşunca söylersiniz, hani...

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - ...çağdaş bir insan edasıyla -ki çağdaşım- bu konulara açıklık getireceğim.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tabii, mutlaka. Ben merak ediyorum açıkçası ne demek istediniz.

BAŞKAN - Tamam. Karşılıklı konuşmayalım. Lütfen, Sayın Özdemir...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şimdi, bunlar gerçekten üzücü. O nedenle ben fevri davrandığım için bu açıklamanın gereğini duydum. Bu Komisyonda çocuk istismarını konuşurken bunları konuşmak hiç hoş olmadı.

"Öneri sunun." diyor. Evet, önerilerimiz var açıkçası, önergelerle maddelerde söyleyeceğiz, somut öneriler var ne yapılabilir diye.

Gerçekten önemli bir çalışma bu Sayın Tunç. Bizim de Komisyon üyelerimiz vardı burada. Önemli tespitler var. İşte, ulusal risk faktörünün tespiti, mesela bu çok önemli. Diyor ki: "Çocuk istismarının boyutlarının belirlenmesi. Risk oluşturabilecek durumların tespiti. Yerel düzeyde veri toplanır ve sebepleri nedir... Neden..." Gerçekten bu vakalar... Sayın Bakan Yardımcısı "Davalar azaldı." dedi ama bu olayların görünürlüğü, farkındalığı çok arttı. Gerçekten toplumda ahlaki bir yozlaşma var ve gördüğümüz zaman, karşılaştığımız zaman hepimizin gerçekten kanını donduran olaylar var. Bunlar niye oluyor, neden bu kadar arttı bu olaylar? Şimdi, o koordinasyon kuran bakanlıklar bunları inceledi mi acaba? Kimler bilgi verdi? Neye göre hazırlandı bu 7 madde? 7 maddeyle çözülecek mi bu olay? Kimi de zaten önceden var olan olaylardı. Hani, Sayın Benli "Bunları biz yeni getirdik." diyor ama "devlet memurluğundan men..." Zaten ceza alan bir insan devlet memurluğundan men ediliyor. Asıl istismarla ilgili cezalandırıcı, önleyici neler olabilir, herkes bunu söyledi zaten burada. Bu raporda gerçekten önemli veriler var ama bunlar bu yasaya hiç yansımamış. Koruma faktörleri...

BENNUR KARABURUN (Bursa) - Ama belirli bir süreye kadar onların...

BAŞKAN - Onun sebebini bürokratlarımız...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Tabii, tabii onlar cevap verebilirler.

BAŞKAN - Dedim ya bir ara cevap verecekti. Ben verdiği cevabı biliyorum, o yüzden araya girmiyorum.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Toparlıyorum ben.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Hepsi yasal bir düzenleme gerektirmediği için.

BAŞKAN - Cevabı var.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Evet evet, Mecliste de işte önergeyle yani grup önerileriyle yapılabilecek şeyler de var.

Faillerkonusu da önemli. Dikkatli, hassas davranılması gereken... Biz kendi içimizde yapmış olduğumuz toplantılarda da ceza konusunu, bunun cezasızlığa yol açıp açmayacağını, mevcut durumun ne olup olmadığını... Yani burada haksız bir itham var. Ki cezaları artırıcı önergeler veriyoruz zaten, cezaları azaltıcı değil, artırıcı önergeler veriyoruz.

Çok önemli bir çalışma bu çalışma. Bugün, yarın olacak, Meclis gündemine gelecek. 7 maddeyle çözülecek bir sorun değil. Öyle olsaydı zaten "ömür boyu hapis" deyip bir maddeyle, yapan herkes ömür boyu hapisle cezalandırılırdı. Ama şu önemli: Bir farkındalık oldu, bunun tartışılması bile toplumda bir umut yarattı "Çocuklarımızı koruyacağımıza dair yasa yapılıyor, bir düzenleme yapılıyor." diye. Ama tabii, kapsamlı bir yasanın yapılması önemli burada, yapmış olmak için değil. Yaptık, cezaları artırdık. Ne olacak? Beş yıl sonra test edelim; ne oldu, sonuç nasıl oldu; bunu test edebiliriz. Ama bunun böyle olmaması gerektiğini...

Çok kritik önergelerimiz olacak. Bu, geneli olduğu için ve sürem kısıtlı olduğu için... Önergelerde muhalefetin de sunmuş olduğu ortak aklı hâkim kılıp -yarın da diğer bir tali komisyonda görüşülecek- gerçekten önlemeye yönelik... Zaten cezalandıracak; çok kolay, hiç tartışmayalım "ömür boyu" diyelim geçelim eğer doğru bir adil yargılama yapacaksak, doğru kişiyi doğru cezalandıracaksak çok kolay. Öncesi önemli.

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Özdemir.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Öncesi için, önergelerimiz kısmında daha ayrıntılı söyleyebiliriz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Ben teşekkür ederim.

Yalnız, Sayın Acar, siz söz almadan önce... Gündemi başlattığım zaman konuşmamda ifade ettim, bütünü üzerinde görüşeceğiz, konuşmacılar tümü üzerinde konuşurken maddelere de değinebilir demiştim. Aslında bitireceğiz yani tekrar bürokratlarımız söz aldıktan sonra süreci bitirip, oylayıp, sizin şerhlerinizi alarak...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Önergeler oylanmayacak mı, maddeler üzerindeki önergeler?

BAŞKAN - Yok, tali komisyon olduğumuz için esas komisyon bunu yapacak. Biz sadece görüş bildiriyoruz, tümü üzerinde görüşüyoruz.

Evet, Sayın Acar, buyurun.

Beş dakika vaktiniz var.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Beş dakikada toparlayacağım zaten.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Affedersiniz Başkanım...

BAŞKAN -Efendim?

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Önergelerde konuşulup o maddelerin... Çünkü biz geneli üzerinde konuşulup önergelerde maddelerin içeriğiyle ilgili... Çünkü bunlar Komisyon...

BAŞKAN - Önerge veremiyorsunuz.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Hayır, önerge verilmeyecek de "Maddelerle ilgili görüşlerimiz de maddeler konuşulurken söylenecek." diye konuşulmuştu. O yüzden uyarmak istedim.