| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 15 .03.2018 |
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri; hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.
Evvela, katkılarınızdan dolayı gönülden teşekkür ediyoruz. Zaten hepimiz aynı davaya hizmet ediyoruz. Özellikle, tabii, burada vekillerimiz dedi ki: "DSİ'ye yeni bir yük geliyor." Evet, hakikaten yeni bir yük geliyor. Burada, tabii -sadece sulama birlikleri değil- biz şimdi toplulaştırmanın sulamayla birlikte yapılması, aynı zamanda tarla içi modern sulama sisteminin çiftçilerimiz ile DSİ tarafından birlikte inşa edilmesi için çalışıyoruz. Kanunun esas maksadı bu. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Yani suyumuzu akıllıca kullanacağız. Dolayısıyla burada da sulama birliklerine temas edeceğim. İyi çalışan sulama birlikleri elbette var, biz biliyoruz ama çok kötü çalışanlar da var yani yüzde 52, yüzde 48 gibi. Ama bununla ilgili de zaten tekliflerimiz var, onu ifade edeceğim.
Efendim, suyun ticarileşmesinden, özelleştirilmesinden bahsedildi. Burada suyu satmıyoruz, bakın, bir yanlış anlaşılma var. Bazı vekillerimiz itiraz etti, sulama tesislerinin yani baraj, gölet, sulama şebekelerinin paraları alınmıyor diye. Hayır, alınıyor, bunu özellikle sulama birliklerine yüklüyoruz -arkadaşlar bilir- bunu tahsil ediyoruz. Biz, bir defa, çiftçilerimizden devletin aldığı bir yükü tamamen kaldırıyoruz. Bu, çok önemli bir adım. Bakın, sulama birlikleri bunu takdir edecektir. Dolayısıyla devlet nasıl ki yol yapıyorsa çiftçim için barajı, göleti, sulama şebekesini yapacak ancak sadece tarla içi sulamasında, kendisinin tarlası, yüzde 50'sini devlet hibe olarak verecek, yüzde 50'sini de çiftçiden alacak.
Bir de burada aldığımız bu para su parası değil, yanlış anlaşılmasın, sulama için yapılan hizmetler var ya... Neticede sulama birliklerini kaldırmıyoruz, sadece onun yapısını daha denetlenebilir, Maliye Bakanlığı tarafından da aynı zamanda DSİ tarafından teknik denetimini ve Sayıştay tarafından teknik denetimini sıklaştırıyoruz; bunu getiriyoruz. Burada aldığımız para su parası değil, sadece birtakım giderler var ya, işletme giderleri, bakım giderleri, onun bedelini talep ediyoruz. "Su bedeli" dediğimiz bedel budur yoksa suyu getirme maliyeti değil efendim. Suyun özelleştirilmesi de söz konusu değil.
Şimdi, tabii, vekilimiz dedi ki: "Orman vasfını yitirmiş yerleri vatandaş kullanıyorsa ücretsiz verin." Zaten, efendim, bu -hatırlarsanız hep birlikte kanun tasarısı çıkarıldı- 2/B mucibince bunlar verildi. Tapusu varsa onları da ücretsiz verdik bakın ama tapusu yoksa onu tabii yüzde 50 civarında indirimli olarak verdik, yaklaşık yüzde 50 veya yüzde 54'ünü aldık.
Efendim, OGM yetkilerini devretmiyor, OGM yetkileri aynen kalıyor. "Sulama birlikleri iyi yönetilmiyor." denildi, "Borcu batak, belediyelerle mi el koyalım?" denildi. Efendim, biz, sulama birliklerine el koymuyoruz, işlemeyen sistemleri normal işler hâle getiriyoruz. Bir de sadece sulama birlikleri işletmiyor, bakın, dikkatinizi çekerim, sulama birlikleri... Rakam veriyorum: 372 sulama birliği 2 milyon 138 bin 817 hektarı işliyor yani üçte 1'i. E, gerisi ne oluyor? Bakın, belediyeler var, 137 belediye; kooperatifler var, bizim DSİ'ye bağlı kooperatifler, 269; köy tüzel kişilikleri var, 192; diğer 22, diğer kurumların aldıkları sulama işletme tesislerini işleten birimler var. Bu 992, bunun ancak 372'si sulama birliklerine ait. Bir de bunun dışında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı 1.455 sulama kooperatifi var. Bunu dâhil edersek 2.477 tane birim bu işle ilgileniyor. Şimdi, bunlara düzenleme getiriyoruz, onu özetle belirteyim. Dolayısıyla sulama birliklerinin durumu bu.
Efendim, mazot desteğinden bahsedildi. Şunu da belirteyim: Evet, mazot desteği veriyoruz, ilk defa yüzde 50 olarak veriliyor. 12 ayın ortalamasına göre mazot desteklemesi yapıldı, 4,71 TL'nin yarısı 2,35 TL üzerinden ödedik. Çiftçimize yaklaşık 2,1 milyar TL mazot desteği ödendi. Bir de "Destekler yetersiz." diyorsunuz.
Arkadaşlar, değerli vekillerim...
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Orada şey var da onun için.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Müsaade edin. Sizleri dinledik.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Kayıt sistemine dâhil olma var.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tamam da ne yapacağız? Yani bilemiyorum, onlar da kayıt olsun.
Şimdi, netice itibarıyla, bakın, takribî olarak söylüyorum, bu yıl çiftçimize verilecek toplam destek miktarı 14,5 milyar TL. Gerçekten güzel bir rakam 14,5 milyar TL.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Bakan, az.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yani azsa artıralım ama bir de şu var: Sadece bu nakdî destek.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Bu kadar daha gerekiyor.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Nakdî destek. Bizim yaptığımız bu tesisler, bir sürü işler var, onları da dâhil ederseniz o rakam artıyor.
Bunun dışında "Destekler küçük." diyorsunuz, artıralım. Sayın vekilim tabii İzmir'e geçerken herhâlde Afyon'u bozkır gördü.
Ama Sayın Vekilim, Afyon'daki... Vekilim gitti herhâlde, İzmir Vekilim...
ALİ AKYILDIZ (Sivas) - Kamil Bey.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kamil Bey'e söylerseniz, şu anda Afyon'da 104 milyon adet fidanı toprakla buluşturduk, Afyon yeşilleniyor. Afyon tabii bozkırdı, ortalama ormanlık alan yüzde 12'ydi, şimdi yüzde 22'ye çıkarabildik. Gerçekten Afyon yeşilleniyor, eskiden ben ortaokulda okurken, lisede okurken dağlar boz dağlardı ama şu anda yeşilleniyor. Hatta espri yapıyor bazen vekillerim "Afyonkarahisar'ı Afyonyeşilhisar yapalım." diye. Öyle bir şey yok, her tarafı ağaçlandırıyoruz, bütün Türkiye'yi ağaçlandırıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 29 Kasımda 4 milyarıncı fidanın Edirne'de dikimini yaptı.
Şimdi, Ali Bey kardeşim, teşekkür ediyoruz, evet, siz "Bazı maddelere itiraz ediyoruz ama diğer maddeler uygun." diyorsunuz. Teşekkür ediyorum, zaten bütün vekillerimiz de çoğu maddenin uygun olduğunu, birkaç madde hususunda değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti. Onu zaten o maddelere gelince değerlendirelim. Mesela burada Sulama Birlik Başkanının söylediği güzel bir şey var, çiftçilerin dâhil olacağı bir şey. Ona belki tekrar uygun görürseniz sizler karar vereceksiniz. Belki danışma meclisi mi olur, meclis mi olur; onu dahil etmek gerekebilir gibi bende bir düşünce hasıl oldu ama takdir tabii sizlerin çünkü siz karar vereceksiniz. Karar yüce Meclisimizin. Tamam mı?
Şimdi, bir de desteklerden kesilme meselesine gelince... Efendim, Sayın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı benim de çok yakın dostumdur. O "Bu desteklerden kesmeyelim." diyor. Ama şöyle bir şey var: Vatandaş "Bana para veriyorsunuz, bunu alıp harcayacağım yerde, borcu icraya verip de tahsil edeceğiniz yerde buradan kesseydiniz daha iyiydi." diyor. Ama tabii bu konuda.... Bunu özellikle vurgulayayım, bir de galiba Mecliste de nöbetçiyim ben.
BAŞKAN - Meclisin de kapanma durumu var. Maddelerine geçip oyladıktan sonra haftaya bırakacağız.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi, hızlı bir şekilde müsaade eder misiniz Başkanım...
BAŞKAN - Sayın Bakanım, Meclis kapanırsa... Böyle bir durum da var. Ha bire onunla ilgili meseleyi açıyorlar.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Takdir sizin ama isterseniz daha sonra teker teker cevap vereyim.
BAŞKAN - Zaten daha sonra maddelerde de beraber olacağız.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Özellikle OR-KOOP'un iddia ettiği hususlar var. Biz burada özellikle mağdur etmiyoruz. Bir de "Danıştay karar aldı." dedi.
Sayın Başkanım, bende Danıştayın daha önce, 1999 yılında verdiği karar var. O kararda -Danıştay aynı daire, genel kurul kararı- aynen şöyle diyor: "Özellikle dikili hâlde ve orman içinde satılması, ürünlerin en iyi standartlarda üretilerek kullanım alanlarına en kısa sürede kaliteli ve taze olarak ulaştırılması, ekonomik olmayan kesim, sürükleme, istifleme, taşıma ve depolama işlerinden kaynaklanan yüksek maliyetin önlenmesi ve orman köylülerinin alacağı payın arttırılması gibi çok yönlü amaçlarla yapılan düzenlemede kanuna aykırılık bulunmadı."
Şimdi yeniden dava açıldı OR-KOOP tarafından. Sayın Başkan, yine aynı karar verildi, sizin haberiniz yok herhâlde çünkü müdafaa yaptık, gerekçesini şey yaptık. Zaten az önce CHP Grup Başkan Vekili Engin kardeşim de "Dikili satışa karşı değiliz ancak orman köylülerine, kooperatiflere öncelik tanınsın..." Öncelik var, aynen öncelik devam ediyor; bir.
İkincisi: Bu yüzde 7'yi biraz daha artıralım ama yüzde 7 net para, onu özellikle belirteyim. Ama siz "Emekli ise bu parayı alamayacak mı?" diyeceksiniz. Bir önergeyle, emekli olmuşsa, herhangi bir borcu yoksa onu teklif edin. Bakın, bu güzel bir teklif. Bir önergeyle "Emekli olması hâlinde bu para doğrudan kendisine ödenir." derim iş biter. Tamam mı?
BAŞKAN - Sayın Bakanım, çok teşekkür ediyorum.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi, o zaman geri kalan şeylere ben başka bir zaman cevap vereyim. Oldu mu efendim?
BAŞKAN - Bence konu yeterince tartışıldı.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ben de hepinize teşekkür ediyorum, sağ olun, sizleri seviyoruz. Tavsiyeleriniz, tenkitleriniz başımız üstünde.