KOMİSYON KONUŞMASI

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar, çok kıymetli hazırun; burada "İslam İş Birliği Teşkilatının daha çağdaş bir seviyeye çekilmesi" sözüne bile katılmam. Bütün İslam ülkeleri de çağdaş dünyanın şerefli birer üyeleridir. Her yerde ve bizde olumlu da olumsuz da örnekler vardır. Olumlu örnekleri nerede bulursak, kimde bulursak alırız, olumsuz örnekler ülkemizde, İslam ülkelerinde ve çağdaş denilen ülkelerde, nerede olursa bunlarla mücadele etmek de bir insan olarak görevimizdir.

Yıllar yılı birçok İslam ülkesine gittim, birçok Müslüman'la karşılaştım. Orada gerçekten dünya görmüş, eğitim almış, kendi ana dilinden başka kaç lisanı su gibi konuşan Müslüman kadınları görmek beni onurlandırdı. O ülkelerin avukatı değilim, o ülkelerde de olumlu veya olumsuz neler var, neler yok; birçok şeye şahit oldum, burada şu anda onu ortaya dökmek istemiyorum.

Bu ülkeler her türlü çağdaş dünya örgütleriyle de bağlantılı bir durumdadır çünkü dünya küçülmüştür. IŞİD ve benzeri örgütlerin de kimler tarafından ve ne amaçla kurulduğunu ve neleri niçin sergilediğini biz de biliyoruz, âlem de biliyor.

Bazı Müslüman ülkelerde halkın iradesine engel konulması girişimlerine çağdaş denen bir kısım ülkelerin arka çıkmasının ne anlama geldiği ve neden yapıldığını milletimiz çok iyi biliyor çünkü Anadolu halkı alimdir.

Biz Müslüman'ız, ülkemizde Müslüman olmayan diğer dinlere mensup vatandaşlarımız da vardır, onların da her türlü haklarına saygı göstermek borcumuzdur, vatandaşlık borcumuzdur, insanlık gereğidir, hukuk gereğidir. Asıl ülkemizde laiklik değil, laikçi oligarşiye karşı kadın haklarını sağlamak için ne mücadeleler verdiğimizi milletimiz de biz de biliriz. İşte, karşımızda oturan, Parlamentoda görev yapan bu kadınlar vermiş olduğumuz mücadelenin somut örneğidir. "Anadolu kadınları hizmet sektöründe olsun; ilimde, bilimde, Parlamentoda, bürokraside, iş hayatında olmasın." engellerini nasıl ve ne mücadelelerle aştığımızı biz biliyoruz, milletimiz de biliyor. Bu konuda kimseden de bir şey dinlemeye ihtiyacımız yoktur çünkü her şey ortada. Kadın haklarından geriye dönüşe asla izin vermeyeceğimizi herkesin bilmesini isteriz. "Kişilerin iradesine bırakılamayacak kadar önemli ."deniyor. Milletimizin seçimle, sandıktan çıkan iradesine karşı söyleyecek bir sözünüz var mıdır? Sözün bu iradeye de bırakılmaması eğiliminde misiniz? Tarihte yaşadığımız acı tecrübeler var, tarihi biliyoruz; milletimiz de biliyor, yeniden söylüyorum: "Bu iş, bu mesele, kişilerin iradesine bırakılamayacak kadar önemlidir." sözü -ki milletimiz de kişilerden meydana gelmiştir- milletimizin seçimle sandıktan çıkan iradesine karşı da söylenmiş midir? Bu iradeye karşı da söyleyecek bir sözünüz var mıdır? Milletimizin sözüne, milletimizin iradesine bırakmama eğiliminde misiniz? Tarihte açık oy, gizli tasnif dönemleri var, bunu unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.

Herkese saygılarımı sunuyorum.

ELİF DOĞAN TÜRKMEN (Adana) - Sayın Hocam, 12 Eylül Anayasası yüzde kaç oyla geçti, biliyor musunuz?

İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Biliyoruz, her şeyi biliyoruz; yaşadık.