KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ederim.

Hepimizin bildiği gibi, bor bir maden, taş, öyle diyelim; benim ofisteki masamda da duruyor bir bor ama hiçbir işe yaramıyor, sadece görsel olarak duruyor. Demek ki borun maden olarak bir kıymeti yok yani dolgu malzemesi olarak, taş olarak bakarsanız dolgu maddesi olarak kullanılabilir. Demek ki ne yapmamız lazım? Onunla ilgili kullanılacak ürünleri üretmemiz gerekir yani boru üretip de, bordan bir ürün üretip de piyasada onun karşılığı kullanılacak alanlar yok ise bir şey yapma şansınız da yok. Demek ki onun için önce, tüketilen ürünlerde bor kullanılabilir mi bunun araştırmasını yapmak gerekiyor. Şimdiye kadar daha çok, genel müdürün de belirttiği gibi, cam sektöründe, seramik sektöründe ve tarımda kullanılıyor. Bunun değişik alanlarda kullanılabilecek şekilde bir AR-GE faaliyetinin yürütülmesi gerekiyor. Aslında borun son dört yılına, beş yılına baktığımızda bor işinde, borun pazarlanmasında veya boru dünya piyasasına sunarken o çözeltilerde, kimyasallarda geriye gittiğimizi görüyoruz ciddi anlamda. Bakın, 2011-2012 raporlarına baktığımızda ihracatımız 1 milyar doların üzerindeydi, şimdi ihracat rakamlarına baktığımızda ise rakamlar TL bazında da verilmiş, TL bazında yanıltmasın, TL bazında artıyor ihracatımız ama dolar bazına baktığınız zaman düşüyor. Şimdi 2014 yılında 2,1 milyon ton, 871 milyon dolarlık satış yapmışız. 2015 yılında 1,9 milyon ton üretim, 787 milyon dolarlık satışımız var. 2016 yılında 1,8 milyon ton, 711 milyon dolar... 871'den 711'e... Biz burada boru konuşurken 2011'de, 2012'de 1 milyar 100 milyon dolarlardan, 1 milyar 200 milyon dolarlardan bahsediyoruz. O Sayıştay raporlarına bakıldığında, o dönemin satış rakamlarına bakıldığında 300-400 milyon dolara yakın bir düşüşün gerçekleştiği görülüyor bor satışlarında.

Yine, şöyle bir örnek de vereyim ben size: 2015 yılında satışlar geçen yıla göre yani 2014 yılına göre miktar olarak yüzde 4 azalmış, miktar olarak yüzde 4 azalmış. Dolar bazında yüzde 10,3 azalmış satışlar ama TL'ye çevirdiğinizde doların artması nedeniyle, kur artışı nedeniyle sanki bir başarı hikâyesi varmış gibi bilançolarda veya raporlarda görülebilir TL bazında baktığınız zaman ama dolar bazında -ki dolarla yapıyorsunuz işleri- baktığınızda ciddi bir azalma olduğu görülüyor.

Yine, bir sonraki yıl incelendiğinde, burada da TL bazındaki artış 2015 yılında yüzde 14, bakın ne kadar yanıltıyor hepimizi. TL bazındaki artış yüzde 14, dolar bazındaki düşüş yüzde 10. 2016'ya baktığımızda 2015'e göre yüzde 10 azalıyor miktar olarak, dolar bazında da yüzde 14 azalıyor. Gerçekten ben burada çok teşekkür ettim önceki dönem Eti Maden genel müdürüne. Özellikle Çin'e yaptıkları ihracat ve cam elyafında kullanılması gerekçesiyle ciddi bir ihracatımız vardı ama Çin, yine genel müdürün söylediği gibi, sadece Avrupa ülkeleri değil, Çin de kullandığı bor ürünlerine ikame edecek yeni ürünler geliştirmeye başladı, muhtemelen de düşüş gerekçesi, üretim kapasitesine bağlı olarak bu, belki yarın çok daha fazla ürettiği zaman o ikame ettiği ürünleri, bizim borumuz yavaş yavaş -konuşmamın başında söylediğim gibi- sadece dolgu maddesi hâline dönüşür yeni alanlar bulamazsak. Onun için de son yıllardaki bu geri gidişin hızlıca durdurulması gerekiyor. Tam bu anlamda ne yapıyoruz? Önce ham madde... Ham madde bize ait, yarı mamul üretiyoruz, sonra yarı mamulden ürünlerimizi elde ediyoruz, kimyasal çözeltilerimizi elde ediyoruz ve pazarlamaya geçiyoruz; satış ve pazarlamaya. Pazarlamacılar ile üreticilerin büyük kavgası vardır sanayi tesislerinde. Der ki üretici: "Ben kaliteli üretmezsem sen satamazsın." Pazarlamacı da "Ben sana pazar bulmazsam senin üretiminin bir kıymeti yok, deponda çürür." der. Biz her gün üretim yapsak da bunları pazarlayamazsak, pazar alanlarını açamazsak ve yeni ürünler geliştiremezsek ne olur? Borumuz biraz evvel verdiğim rakamlardan daha da aşağı gider. Yeni ürün geliştirmek için ne yapmak lazım? Bu işin AR-GE'sini yapmamız lazım. Yani firmaların, dışarıda üretim yapan firmaların, çeşitli ürün üreten firmaların bu üretimleri yaparken "Ben acaba Eti Madenin üretmiş olduğu bir kimyasalı burada kullanıp, bir yarı mamul olarak kullanıp ürünümün maliyetlerini düşürebilir miyim, ürünümü daha kaliteli hâle getirebilirim miyim?" diye yapmasından ziyade Eti Madenin AR-GE faaliyetleri sonucu o müşteriye gidip "Sen ürününde bu kimyasalı kullanırsan, benim ürettiğim kimyasalı kullanırsan çok daha kazançlı olursun, çok daha kaliteli ürün üretirsin." demesi gerekiyor. Peki bunu diyebilmek için ne yapmamız lazım? AR-GE yapmamız lazım. Ciddi bir AR-GE faaliyeti yapmamız lazım. Ya, marka yaratalım, dünya markası. İşte size örnek, araba, araba... Elli yıl sonra marka olacak bir şey için bu kadar para aktarırken... Bor gibi bir madenimiz var, belki dünyanın her tarafında kullanılabilir, her üründe kullanılabilir -ben kimyacı değilim, bilemem- ama altyapısı hazırlanırsa, teknolojisi hazırlanırsa kullanılabilir diye düşünüyorum. Peki AR-GE'ye ne ayırdık? AR-GE'de de aynı satışlardaki geri gidiş gibi AR-GE'de de geri gitmişiz. Bakın, 2014 yılında AR-GE'de 6 milyon 718 bin TL ayırmışız, 2015 yılında 5 milyon 925 bin TL'ye düşmüş, yüzde 12 düşmüş, 2016 yılında 3 milyon 536'ya düşmüş, yüzde 40 azalmış bir önceki yıla göre; önceki yıllara oranlarsak çok daha azalma var. 2017 rakamlarını da verirseniz Sayın Genel Müdürüm, AR-GE'ye ayrılan payı, çok mutlu olurum, onu da en azından kıyaslarız. Bazen Meclise işte Eti Matiği de getiriyor arkadaşlar, orada şov da yapıyorlar "Eti matik ürettik." falan gibi, onlarla da gireceğiz konuya ama keşke daha iyisini yapabilsek, çok daha fazlasını yapabilsek; bunları görmenizi istiyorum. Gerçekten bor ve Eti Madene gerekli ilgi gösterilmiyor. Verdiğim rakamlardan anlaşılacağı üzere, bir kez daha yineliyorum, aynı 1'inci öneride olduğu gibi yeni AR-GE faaliyetleri yeni teknolojiler ile yeni çözeltilerle dünya pazarına biz girmeliyiz, kullanıcının bize gelmesini "Ben bunu bordan ürettim." demesini beklememiz lazım. Bunun için de gerçekten... 1 milyar dolar satış yapıyor ,değil mi? Öyle mi Sayın Genel Müdürüm?

ETİ MADEN İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRÜ SERKAN KELEŞER - Hayır efendim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Nedir, söyleyin o zaman, "Hayır, hayır." demeyin ya.

ETİ MADEN İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRÜ SERKAN KELEŞER - Geçen yılki ciromuz 880 milyon dolar, 2014'te de en yüksek 900 milyon dolar olmuş.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam, 1 milyar dolar. Ben yuvarlıyorum rakamı, 986...

ETİ MADEN İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRÜ SERKAN KELEŞER - Sayın Vekilim, öyle de o 100 milyon dolarlık satışı yapmak o kadar zor ki burada yuvarlamazsak iyi olur.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Biliyorum canım zorluğunu.

Bir şey söylemeye, bir şey anlatmaya çalışıyorum; sizi suçlamak için bir şey söylemiyorum. 1 milyar dolarlık bir cironun...

BAŞKAN - Ya, sizi övüyor Sayın Genel Müdürüm. Haydar Bey size kıyak geçiyor, kolay kolay 100 milyon birden şey yapmaz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sizin lehinize bir şey söylemeye çalışıyorum.

ETİ MADEN İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRÜ SERKAN KELEŞER - Biliyorum efendim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 1 milyarlık cironun böyle bir endüstride yüzde 10'unu AR-GE'ye ayırsanız 100 milyon dolar yapar arkadaşlar. Bakın, dün MKE'yi konuştuk, aynı şey orada da geçerli. Amerika, savunma sanayisine yüzde 30 AR-GE'sini ayırıyor, dünyaya silah satıyor. Senin de dünyaya bor çözeltisi satabilmen için AR-GE faaliyetlerine herkesten çok önem vermen lazım. Amerika'nın savunma sanayisini geçebiliriz arkadaşlar. Yani bu işe gerçekten gönül verirsek, bu işe gerçekten pay ayırırsak Amerika'nın savunma sanayisini geçebiliriz, buna inanıyorum ama bunu gerçekleştirmek için de gerekli katkıyı sunmamız lazım.

Bir de personel politikasını değiştirmemiz lazım. Eti Madenin 657'ye tabi olmaması gerekiyor çünkü orada çalışacak insanlar, AR-GE'de çalışacak insanlar, teknik eleman olarak çalışacak insanlar, laboratuvarda çalışacak insanlar... 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ödeyeceği ücretlerle kaliteli, inovasyonu düşünen, geliştiren, yeni yeni çözeltiler üretecek insanları bulma şansınız yoktur. Onun için AR-GE ve personel rejiminin çok hızlı bir şekilde değiştirilmesi lazım gerçekten bizim övünç kaynağımız olacaksa, yoksa işte, "Çin bizden cam elyafta kullanmak üzere bor alıyor..." İkamesini yaptığı zaman 100 milyon dolarlara, 200 milyon dolarlara düşer bu. Hızlı tedbir almak zorundayız diyorum, teşekkür ediyorum.