HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ederim Başkan.

Kurumun genel görüntüsüne baktığımızda reorganizasyona ihtiyaç duyulduğu görülüyor, umarım reorganizasyon bir an evvel yapılır, şirketin yapısı değiştirilir. Niye söylüyorum bunu? Son beş yılda şirketteki yatırımların gerçekleşme oranlarına baktığımızda, 2012'de yüzde 29, 2013'te yüzde 25, 2014 yüzde 21, 2015'te yüzde 46, 2016'da yüzde 50 civarında. Kurum -biraz evvel görüşmelerin başında söylediğim gibi- bir defa yatırımı gerçekleştiremiyor, bu bir eksi bir not baktığınız zaman kurumun değerli genel değerlendirilmesinde. Boş işçilik saatleri çok önemli; örneğin, mühimmat grubunda yüzde 36 oranında boş işçilik var, bunun tutarı da 19 milyon lira tutara baktığınızda ki diğerlerini söylemiyorum. Yine, biraz evvel planlamadan kaynaklanan, siparişlerden kaynaklanan gecikme cezalarını konuştuk; bu da yekûn tutuyor, ciddi bir yekûn tuttuğunu görüyoruz. Genel imal giderleri payı 2012 yılında 22 milyon TL iken, son beş yılda yüzde 171 artmış, 61 milyon TL olmuş. Boş işçilik yüzde 190 artmış. Bunlar, genel olarak değerlendirildiğinde, fazla kriterlere bakmadan aslında kurumun iyi yönetilmediğinin bir göstergesi olarak net ortaya çıkıyor.

Yine, Borusan Roket ve Patlayıcı Fabrikası değerlendirildiğinde, program ve gerçekleşme oranlarına baktığımızda 2016 yılında 5 kademe yapmışsınız; yüzde 1, yüzde sıfır, yüzde 19, yüzde 1, yüzde 4. Tabii, şimdi şunu da söylemek istiyorum: Eğer Silahlı Kuvvetler sipariş vermiyorsa o fabrikanın çalışma şansı veya kapasitesini kullanma şansı yoktur; o zaman sipariş çeşitlerimizi çoklandırmalıyız ya da fabrika artık işlevini yitirmişse duran fabrikanın da maliyeti var, giderleri var, işçilik gideri var, bakım maliyeti var, birçok maliyet içine giriyor. Bu da sizin kurum, zarar eden bir kurum hâline dönüşüyor. Eğer bu fabrikalar, işte roket bölümü kullanılmayacaksa tasfiye edilip daha teknolojik, daha yeni bir üretim modeline veya farklı bir ürüne geçilebilir. Kapasite kullanım oranlarına baktığımızda zaten teorik olarak programda olmadığı için kapasitede kullanılamıyor, onları da söylemeye gerek yok. Yine buna rağmen de burada bir 845 bin liralık gecikme cezası oluşmuş. Tek tek incelendiğinde hepsinde aynı şeyi görülüyor, program ve programların gerçekleşme oranı yani planlamanın zayıflığı, kapasite ve kapasite kullanım oranlarının düşüklüğü. Böyle bir şey de işletmenin yani özel sektörde teorik olarak baktığımızda, tamam devlet sektörü diyoruz ama kâr etmesi, kârı da geçtik, kendi en azından işletme maliyetlerini bile çıkartması zor görülüyor.

Hurdayı biraz evvel konuştuk, hurda konusunda önerimi tekrarlıyorum: Seymen Hurda organize sanayi bölgeleri içerisinde yere alınabilir ve orası da değerlendirilebilir yer olarak ama benim temel görüşüm, hurdadan yavaş yavaş çıkılmasıdır.

Genel Müdürümüz tabii çok uzun yıllar özel sektörde çalışmış, şimdi devlette çalışıyor. Artık inanıyoruz yapacağınızı söylediğiniz şeylere veya reorganizasyona, umarım gerçekleşir. Tabii reorganizasyon sizin elinizde değil ama diğerleri, kapasite artırımı, yatırımın gerçekleşme oranları veya yeni ürünlerin geliştirilmesi konusundaki, AR-GE faaliyetlerinin geliştirmesi konusundaki taleplerinizi veya o konudaki tutumunuzu destekliyoruz. Umarım gelecek yıl burada olursak, bu haberleri bize verirsiniz daha müjdeli bir şekilde "Bunları, bunları yaptık." diye. Bu kurumu da -altı yüz yıllık kurum madem- bu ataletten hep beraber kurtarmış oluruz diyorum.

Teşekkür ediyorum.