ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli Genel Müdürüm, değerli katılımcılar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bildirdiklerini söylüyorlar ama benim aklıma şöyle bir şey geldi. Şimdi, sizi öncelikle tebrik etmek istiyorum. Siz özel sektörden geldiniz ve gerçekten büyük bir özveriyle orada olduğunuzu biliyorum. Çünkü özel sektör ile kamu sektörü arasındaki maaş, özlük hakkı birçok açıdan büyük bir fark var. Bir hizmet aşkıyla orada bulunduğunuzu biliyorum, o anlamda sizi ve ekibinizi tebrik etmek istiyorum.

Şimdi bu Hazinenin önerdiği ve belki de Makine Kimyanın talep etmiş olduğu şey, bizim bildiğimiz KİT'lerdeki yeni düzenlemenin bir nevi tekrarı oluyor yani talebi. İşte, özlük hakları artırılıyor, personel artırılıyor falan devam edip gidiyor. Fakat siz az önce konuşmanızın başında çok güzel şeylerden bahsettiniz Makine Kimyayla ilgili, gelecekle ilgili, stok yapımıyla ilgili, güncellenmesi noktasında. Şimdi, benim de en çok dikkatimi çeken şey AR-GE'ye yıllar içinde -Haydar Bey söyledi özellikte yönetimi noktasında da hani birçok noktada da söyledi- hani AR-GE'ye ayrılan payları yıllar içinde görürsek sizin ayırmış olduğumuz payı da daha çok idrak ederiz düşüncesindeyim. Ben AR-GE'nin sadece şey olmadığını düşünüyorum yani işte filan mermi nasıl olacak, işte makineyi şöyle mi yapalım ya da böyle değil, bence yönetim konusunda yani Makine Kimyanın yeniden yönetilmesi noktasında, yeniden organize olması noktasında da bir AR-GE faaliyeti... Yani çünkü ben Bursa'da yaşıyorum yani bir sanayi şehrindeyim. Mesela Robert Bosch var orada, işte Valeo var, Renault var, TOFAŞ var. Yani bunlarla benzeyen bir sanayi yapınız var. Tabii ki ben sizi onlarla kıyaslamıyorum yani sizin hedefiniz kâr değil, belki de hep zarar olsa bile ülkemizin savunmasındaki belkemiklerinden bir tanesisiniz. Bu yönetim konusunda bir AR-GE faaliyetiniz var mı yani nasıl yapılanması gerektiği noktasında? Belki de var olanı tekrar etmekten yeni bir KİT'i... Zaten biz KİT'ler konusunda biliyorsunuz sıkıntıdayız, daha da hantallaştırmak yerine ama Makine Kimya Endüstrisini gelecek yıllara taşıyan yeni bir organizasyon şeması, yeni bir üretim modeli şeması noktasında AR-GE faaliyetiniz var mı? Yoksa, bu konuda çalışma yapmanızı ben özellikle rica ediyorum. Mesela geçen yıllarda da Renault'da ve TOFAŞ'ta grev vardı, ben de arabulucuydum. Oraya gittiğimde, bir şeyi fark ettim Renault'un ve TOFAŞ'ın stoku yok, fabrikada stokları yok diye fark ettim. Çünkü neredeyse tamamını alt taşeronlara, özel sektöre yüklemiş durumdalar, çok farklı bir model olarak geldi. Stoklarını da onlar tutuyor yani alt taşeronları tutuyor stoklarını yani kendileri fabrikada ekstra bir stok yapmıyor. O anlamda sizin yeniden bir model noktasında...

Bir de dikkatimi çekti, şimdi dünyadaki birçok... Çünkü siz sadece var olanı tekrar ya da olanı artırarak değil, yeni silahlar, yeni modeller, Türk ordusunun ve dünyadaki bizim savunma konseptimize göre birçok şeyi üretmek zorundasınız. Bu anlamda hemen hemen büyük sanayi kuruluşları, LG, Hyundai ne bileyim işte Caterpillar falan bunların teknik üniversitelerle muazzam iş birlikleri var. Sizin, Bursa'da birçok sanayi odalarıyla işbirliğinizin olduğunu biliyorum ama bir üniversiteyle ya da bir Makine Kimya üniversitesi sadece savunmaya yönelik bir üniversite iş birliğiniz veya bir bölüm ya da yeni bir üniversite çalışmanız var mı? Bunu merak ettiğim için soruyorum. Bence efendim bu talebin özellikle AR-GE noktasında yeniden değerlendirilip ona göre bir modele geçmesi noktasında olması gerektiğini düşünüyorum yoksa bu kanun bugün çıkmaza önümüzdeki yıl çıkacak, bir KİT'e yeni bir personel özlük hakkı koymuş olacağız ama tabii ki burada çalışan arkadaşların da özlük haklarından faydalanmaları lazım, onu da temin etmemiz lazım. Bence bunun izlenmesi gerektiğini düşünüyorum.